"Baba, onları bağışla. Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar" Filmin 4 saat 20 dakikalık olduğunu biliyorum fakat hiçbir yerde bu versiyonunu bulamadığım için 3 saat 20 dakikalık bu başyapıtı izledim. Gerçekten ne desem az kalır misali. Son 6 aydır çeşitli sebeplerden dolayı…devamı"Baba, onları bağışla. Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlar"
Filmin 4 saat 20 dakikalık olduğunu biliyorum fakat hiçbir yerde bu versiyonunu bulamadığım için 3 saat 20 dakikalık bu başyapıtı izledim. Gerçekten ne desem az kalır misali. Son 6 aydır çeşitli sebeplerden dolayı film izleyemiyordum. Bunu da açıp yarım bırakmıştım ama değerinin farkındaydım. İyi ki de bununla başlamışım tekrardan.
(bunu obur gonderiye de yazmadım)
Bir de filmi izlerken bir an da geçen seneden bir flashback mi ne deniyorsa ondan yaşadım cünkü; Caligula filminin başında Mark 8:36 diye incilden bir ayet gösteriliyor. Söz şu "Neye yarar insan dünyaları kazansa, kendi ruhunu kaybettikten sonra" Caligula filmine o kadar uyuyor ki... Bu filmde ise İsa bu sözü yanlış hatırlamıyorsam Lazarus isimli bir zengine söylüyordu. Aklıma şöyle belki de saçma bir teori geldi; Romalılar İsa'ya, tanrının oğluna ve tanrıya inanmadılar ve onu çarmıha astılar. İsanın sözlerini anlamak istemediler tanrının en değerli hediyelerinden birini oğlunu onların arasına göndermesine rağmen astılar. Tanrı ise Romalılara İsanın doğumundan 30 yıl sonra Romanın kara lekesi, dünyanın en zalim insanı olarak anılan Caligulayı yolladı. Ve isanın bir cift sözüne göre onu şekillendirdi. Çünkü Caligula da ruhunu kaybediyor. Herneyse işte benim şizofrenligim belki de biraz ve hiç alakası yok
Dini bir uyarlama olduğu için çok yorum yapabilinecek bir konusu yok Max von Sydow gerçekten İsa rolünde cuk oturmuş. O saflığı, iyiliği, masumiyeti çok güzel yansıtmış yüzüne, veya belki de bu rol için doğmuş bilemiyorum. Ama tam kafamda canlanan Hz. İsa oydu sanırım.
Hz. İsa doğudadır diğer çoğu peygamber gibi. Fakat Batılıların ( İngilizler, vs) onu kendilerine benzetme çabası tarih boyunca İsa motiflerinde gözükmüştür. Mantıken esmer yani yanık koyu tenli koyu saçlı bir adam olması gerekir. Fakat batılıların onu oturttuğu "mavi gözlü, sarı saçlı" imajı buna ters düşüyor. Film ABD yapımı olduğu için yine bu çelişkiye sahip. Ama yine de Max von Sydow doğru tercih bana göre. Bi kere gözlerinde o ışığı görebiliyorsunuz, o sonsuz burukluk. Başlı başına başyapıt bu film
Tam dönemine uygun bir film ne eksik ne fazla Ben Hur veya On Emir ile benzer. Tabiki bunun hikayesi daha büyük. Uzatmaya gerek yok dini uyarlama olarak listenin başında olacak film budur izlememek hata olur.
"Bir hırsız tarafından çalışabilen şeyin değeri nedir?"