İzleyenin özüne özgüven veren, ona çok güzel bir hayat yolu gösteren, insanın olabileceği en iyi versiyonu olmasının yükselmesinin arkasındaki gerekli olan inanmışlık, azim, çaba, fedakarlık gibi faktörleri güzelce yansıtan, bugüne kadar Türkiye'deki gelmiş geçmiş en iyi dizidir. Bu bahsettiğim şeyleri…devamıİzleyenin özüne özgüven veren, ona çok güzel bir hayat yolu gösteren, insanın olabileceği en iyi versiyonu olmasının yükselmesinin arkasındaki gerekli olan inanmışlık, azim, çaba, fedakarlık gibi faktörleri güzelce yansıtan, bugüne kadar Türkiye'deki gelmiş geçmiş en iyi dizidir.
Bu bahsettiğim şeyleri sağlayan mekanizmanın özünün de dizinin içeriğiyle aslında hiçbir alakası yok. Yani dizi ne anlatıyor, ne anlatmış, neye özendiriyor; bunlarla bahsettiğim şu noktanın zerre alakası yok. Size Erdal Kömürcü ve Abuzer Kömürcü arasındaki Freudian korkuları, Polat’ın kalemindeki sembolizmi ve bu gibi daha nice şeyi anlatabilirim ama bambaşka bir şekilde daha az bilindik bir yönüyle diziyi ele almaya karar verdim.
Şöyle ki, KV’yi izleyen iki kesim vardır: Bir aksiyon için, bir de anlamı mesajı için. Ancak bu dizi birçok anlamı içinde barındırır. Ben hikayede anlattığı şeylere değil, senaryo özelindeki o güzel şemayı, mesajı, gösterdiği kahramanın yolculuğunu anlatacağım. Bu açıdan KV, Rocky filmiyle aslında aynı hikayedir. Burada kastettiğim anlam ise Polat’ın kişisel yolculuğu, olabileceği en iyi versiyonu olması, kendini tamamlaması ve ilerlemesi üzerinedir. Özünde Polat Alemdar herkestir, izleyici olan herkes. Duran emmisinin çay bahçesinde Çakır'la Duran emmi konuşurken orada oturan, söze bile girmeyen gençten, baronluğa yükseldiği bu yolculuk aslında kahramanın yolculuğudur. Polat zorlu eğitimler almıştır; bu eğitimlerde hep emek vererek, çabalayarak bugünkü Polat Alemdar olmuştur. Hep bir fedakarlık vardır. Çünkü başarı ve sıradışılık emeksiz ve acısız olmaz. Olabilseydi herkeste olur ve bir anlamı kalmazdı. Aynı **Whiplash**’daki ve daha birçok kahramanın yolculuğu hikayesindeki gibi. Mesela Herakles'in 12 görevini düşünelim, hepsi çok zorlu, acı çektiren, emek isteyen ama tamamlandığında büyük faydalar getirmiş görevlerdir. Hepsinde de ayrı özel bir ders vardır. Kahramanın yolculuğu bu şekilde ilerler. Sıra arkadaşları orman pususunda dediği gibi, kariyer yaparken kendi hep daha fazlası için çabalamıştır ve burada aslında biz seyirci için ne için çabaladığının da pek bir anlamı olduğunu düşünmüyorum, en azından benim aldığım ders bu framework, bu düşünce yapısı ile ilgilidir, sonuçta herkesin hayattaki yolculuğu, amacı, hedefi farklıdır ama yolculuk, çaba, emek ve gelişmenin kendisi değişmez.
Kimse bir gün kalkıp Whiplash'deki gibi usta bir baterist veya olimpik bir yüzücü olmaz. Zafere giden yol engebeli, zor ve acıdır. Ancak Nietzsche'nin dediği gibi bir insan kendi değer yargısını yaratıyorsa, bunun getirdiği zorlukları benimseyecek, hatta bu zorluklara dönüp “bunu ben istedim o yüzden oldu” diyerek inisiyatif, sorumluluk alacaktır. Bu elzemdir. Aynı Polat'ın "karar verdin mi uygulayacaksın, uygularken tereddüt etmeyeceksin" demesi gibi. Bu karar alma mekanizması bile özgüveni temsil eder. Dizinin ilk bölümünde Ali Candan’ken bile yolculuğu, onca eğitime rağmen aslında tamamlanmamıştır. Bir sürü olay yaşaması, eğitimi, bütün bunlar onu olabileceği o ideal kişiye evriltmiştir. Polat'ın kumarhane baskınından sonra değişen kişiliği buna bir örnektir. Yani Polat asla umutsuz, statik yapıda bir karakter olmamış, adeta bir heykel gibi yontulmuş, gelişmiştir ve seyircilerde 97 bölümde bu yükselişi görmüşlerdir. Hayat da bu şekildedir. Centilmen, stratejist, uygulayıcı, kadınları çeken, karizmatik, birçok dil konuşan, psikolojiden anlayan, neredeyse bir pratisyen hekim kadar tıbbi bilgi bilen, hackleme yapabilen biri. Tabii ki bu karakterde fazlaca abartma da vardır ve günün sonunda bu hikayenin gerçekliğini baltalar ancak sıfırdan yükseliş hikayesi ardındaki emek ve Polat’ın değişiminin verdiği mesaj çok özel ve güzeldir. Özellikle özgüven sorunları yaşayan herkesin ders çıkarmasında fayda vardır. Ezik, özgüvensiz, kötü örnekler TV'de, medyada çoktur. Onlardan etkileneceğinize böyle bir hikayeden etkilenmeniz sizin için daha yararlıdır.