Spoiler içeriyor
"Alcatraz Hapisanesindeki 594 numaralı mahkûmun hayatı; On dokuz yaşında iken, Robert Stroud metresini feci şekilde döven bir adamı tabanca ile öldürdü. Öldürme suçundan on iki senelik mahkümiyetini çektiği sırada, kendisine kızıp vurmak isteyen bir gardiyanı da öldürdü. İdama mahküm oldu.…devamı"Alcatraz Hapisanesindeki 594 numaralı mahkûmun hayatı;
On dokuz yaşında iken, Robert Stroud metresini feci şekilde döven bir adamı tabanca ile öldürdü. Öldürme suçundan on iki senelik mahkümiyetini çektiği sırada, kendisine kızıp vurmak isteyen bir gardiyanı da öldürdü. İdama mahküm oldu. Hapishane avlusunda darağcının dikilmesini hücresinden seyretti. Aynı darağacının yerinden kaldırıldığını da gördü. İşlediği iki suçtan dolayı, Stroud 1909 senesinden beri hapistedir. Şimdiye kadar hiç bir kimsenin kalmadığı uzun müddet tek başına hücre hapishanesinde kalmıştır.
Müebbed hücre hapsine mahküm olan bu adam, ilk okulu tahsili yapılmadığı halde hapiste bulunduğu yıllar matematik, lisan, müzik, resim ve hukuk öğrendi. Fakat bütün bunlardan daha önemlisi kuşlar hakkında çok derin bir bilgi kazandı.
Leavenworth hapishanesinde bir gün Stroud avluda yaralı bir serçe buldu. Serçeyi gizlice hücresine getirdi ve iyileşinceye kadar tedavi etti. Bu hadiseden sonra kuş bakımina merak sardı ve hapishane idaresinden kanarya yetiştirmek için izin istedi. Bu izin kendisine verildi. En basit tahta ve maden parçalarından istifade ederek hücresini bir laboratuvar haline getirdi.
Bu laboratuvarda sabahleyin uyandığı zaman ilk işi kuşlarını beslemek ve onlara bakmaktı. Kuşlara dair makaleler yayınladı ve kuş meraklılarıyla hayvanat bahçeleri idareleri tarafından hala muteber addedilen KUŞ HASTALIKLARI RİSALESİ isimli eseri yazdı. 15 Aralık 1942 de Stroudun kuşları alındı ve kendisi de Leavenworth hapishanesinden meşur Alkatraz hapishanesine nakledildi.
İşte bunlar şimdiye kadar Amerikaya ait beşeri hikayelerin en inanılmazlarından birinin esas unsurlarıdır. Bu gaddarlıkla tahamülüm, şevkatle kuvvetin ve bir insanı hapishane duvarları gerisinde kendine yeni bir hayat kurmaya sevkeden insan üstü bir iradenin hikayesidir"
Çok büyük potansiyele sahip olan biri fakat kendisine yeterince fırsat verilmiyor. 1963 yılında 73 yaşında ölürken kendi hakkında olan Burt Lancasterin oynadığı film çıkmış bile. İki cinayet ki biri nefsi müdafaa, bu adamın çektiği cezaya değer miydi?
Kitap 1955 yılında çıkmış, Stroud o zaman Alcatraz hapishanesinde Stroud. Film çıktığı zaman yani 1963 yılında iste kendisini canlandıracak olan Burt Lancaster ile tanışmış fakat tabiki filmini hiç izleyememiş.
Stroudun eşcinsel olup olmadığına dair;
"Stroud'un eşcinselliğiyle ilgili söylentiler Alcatraz'da kaydedildi. Babası Alcatraz'da gardiyan olan Donald Hurley'e göre, "Stroud etrafta birileri olduğunda, ki bu nadiren olurdu, çok yakından izlenirdi çünkü hapishane yetkilileri onun açık eşcinsel eğilimlerinin çok farkındaydı." Hurley ile kitabı için yapılan bir röportajda, eski bir mahkum Stroud'un her zaman 'köpek bloğunda' (hücre hapsinde) veya daha sonra hastanede olduğunu duydu çünkü o kötü huylu bir 'kurt'tu (saldırgan eşcinsel). "
Şubat 1963'te Stroud, kendisini Alcatraz Kuşçusu'nda canlandıran aktör Burt Lancaster ile tanıştı ve konuştu . Stroud, filmi hiç izlemedi veya dayandığı kitabı okumadı ancak şartlı tahliyeyi engelleyen sorunlardan birini, "kabul edilmiş bir eşcinsel" olması sorununu paylaştı. Lancaster, Stroud'un "Kabul edelim, 73 yaşındayım. Bu, tehlikeli bir eşcinsel olup olmadığımla ilgili sorunuza cevap veriyor mu?" dediğini aktardı."
Basbayağı adamın hayatı boşu boşuna gitmiş. Kitabı okumadan bir iki önce filmini izlemiştim, araştırmıştım epey, zaten biliyordum sonunu fakat okurken kendi kendime yetmedi mi deyip durdum. Şimdi şöyle ki iki cinayet işlemiş müebbet yemesi normal diyebilirsiniz fakat olay şu ki, adam ile aynı suçu işlemiş insanlar dışarı çıkıyor, salınıyor. Adam 54 yıl, ölene kadar hapiste kalıyor. Ve basit bir adam değil
Hemde kesinlikle değil. Hangimiz onun yerinde olsak ilk okul mezunu bir şekilde kuş kanserine/hastalıklarına çare buluruz? İçerdeyken 2 kitap yazmış bir adam, elinden kim bilir kaç bin kuş geçmiş. Tehlikleli olup olmadığı muamma.
Kendisi haksızlığa gelemiyor. İlk cinayetinin sebebi metresi olsa da ikincisi düşündürüyor. Olayı anlatayım; Kardeşini uzun zamandır görmemiş ve haftaya bir görüş günü var o zaman kardeşi ile görüşebilecek. Bundan bir hafta önce işte yemekhanede otururken bir soruya kısaca yanıt veriyor fakat o zaman yemekhanede konuşmak yasak. Strouda takmış ve en ufak bir yanlışını bekleyen gardiyan Turner var o zaman. Bunun o kısa konuşmasını görüyor ve arkadan yaklaşıp Strouda numarasını soruyor. Stroud o an ne kadar kötü bir şey yaptığını fark ediyor ama nafile. Ardından o pazar günü öğleden sonra mavi ceketli 1100 mahkümun önünde Stroud elini kaldırıyor ve Turner a bakıyor. Başı ile onaylayınca gardiyan onun yanına gidiyor. Ona geçen gün ki kural ihlalini bildirip bildirmeyeceğini soruyor. Turner ise isterse bildirmeyeceğinu fakat bildireceğini söylüyor. Ardından ikisinin arasında geçen konuşma sonrası Turner elini copuna götürüyor ve olan oluyor Turner ölüyor. İşte hayatının hatasını burada yapıyor. Çünkü bunu bildirip rapor etse bile en fazla bir süre kardeşi ile görüşemezdi. Fakat bu haksızlığa gelememesi yüzünden hayatının sonuna kadar hapiste kalıyor
Kitabın elime geçmesinde biraz zorlandım fakat 1965 basımı 2. cildini bulabildim (Okurken döküldü) . Çok fazla yazım hatası olması tek kusuru denebilir. Alcatraza takık değilseniz pek ilginizi çekmeyebilir. Fakat gerçekten çok güzel