Raf Yorumu: hime (@_hime

Spoiler içeriyor Ayyy o kadar tatlı bir diziydi ki 🥹🥰 İlk defa bir çin draması izliyorum. Aslında dizinin ilk netflixte kore remake'ini görmüştüm. Bir şeyin remake'i yapılıyorsa orijinali zaten çok iyidir mantığıyla çin versiyonunu izlemeye karar verdim. İyi ki de öyle yapmışım…devamıAyyy o kadar tatlı bir diziydi ki 🥹🥰 İlk defa bir çin draması izliyorum. Aslında dizinin ilk netflixte kore remake'ini görmüştüm. Bir şeyin remake'i yapılıyorsa orijinali zaten çok iyidir mantığıyla çin versiyonunu izlemeye karar verdim. İyi ki de öyle yapmışım gerçekten. Reels kaydırırken gördüğüm kore versiyonun editlerine bile katlanamıyordum. Bu versiyona göre oyunculukları çok yapmacık kalıyor çünkü. Öncelikle çin versiyonundakiler ciddi manada liseli olarak hiç sırıtmıyor. Hepsinin yüzüne bakınca tam liseli diyorsunuz. Hiçbiri öyle 30 yaşında ama üniforma giymiş gibi göze çarpmıyorlar. Tabi 30 yaşında ve üniforma giymiş tipler reel olarak da neyse 🙂 Ve kesinlikle dizideki karakter gelişimleri müthiş. Benim en dikkat ettiğim mesele budur romcom dizilerde: karakterler dizi boyunca kendilerine ne kadar şey katabiliyorlar. Sonuç olarak başlarından bir sürü olay ve bir sürü zaman geçen karakterlerin dizinin ilk bölümünde olduğuyla aynı kişi olmaması bence aşırı önemli. Ki bu dizide de gerçekten karakter gelişimlerini izleme olanağınız var. Zaten karakterlerle ilk lisede tanışıp sonra üniversite en son da bir yetişkin olarak iş hayatına atılmış hallerini izliyoruz. (Bu yönden tam lan bu "İtazura na kiss" gibi derken kızın odasında şak diye itazura na kiss posteri gördüm. Çok iyiydi gerçekten. Bu arada animelere de bolca referans verilmiş. Naruto, sailor moon, cardcaptor sakura, itazura na kiss referansları benim için çok tatlıydı yılların animecisi olarak 🥹) Lise halleri biraz yavaş akıyor. Başta olaylar animede olsa daha hızlı akardı falan diyordum. Yani yaklaşık 17-18 bölüm boyunca asıl oğlanımız asıl kızı kırıntılarla besliyor diye deli oluyordum. Yani sadece kıskançlığını net olarak görebiliyorduk. Ne kadar neşeli ve hoşlandığı çocuğun peşini bırakmayan bir kız görüyorsak, daha soğuk ve ketum, hoşlandığı kızı sadece başka bir oğlanla gördüğü zaman duygularını belli eden (kıskançlıktan kıza öküz gibi davranıyordu yani) asıl oğlan görüyorduk. Daha sonrasında üniversite halleri, yavaş yavaş çıkmaya başlama süreçleri, ayrılık ve yetişkin süreçlerini izliyoruz. Çocuğun kızı kazanmaya çalıştığı süreç çok tatlıydı. İlk defa gerçekten bir şey yapmak istediğini ve elinden gelenin en iyisini yaptığını gördük. Aynı zamanda bu zamanda kızın aldığı tavır da çok yerindeydi. Yani artık senin aklını okumaya çalışamam diye tavrını koymuştu ve lise çağlarındaki kavgalarında olduğu gibi bana kızgınsa suçluluğu hissetmiyordu kendi de kızgın olduğu halde. Kendine daha fazla değer vermeye başladı gerçekten. İşte bu buzdolabı oğlanın gittikçe mıçmıç, temas bağımlısı hale gelmesi ve daha öncesinde yapışkan ve sürekli çocuğun peşinden koşarak vaktinin çoğunu harcayan kızın da daha bağımsız ve kendi isteklerine önem veren biri haline gelmesini izlemek çok eğlenceliydi. Ayrıca finalde dizinin sonuna oğlanın ağzından hissettiklerini de koymuşlar bir 10 dk. O ketum halindeki tatlışlığı ve gerçek duygularını onun tarafından da dinlemek çok eğlenceliydi ağlıcam. Yani yeni romcom izlemek istiyorsanız ve ne izlesem diyorsanız bunu izleyin nolur çok tatlıydı 😭