Spoiler içeriyor
Not: Bu yorum yazara ve kitabı sevenlere kesinlikle hakaret amacı bulundurmamaktadır. Adora, izlemesi en sevdiğim kişilerden biri. Ayrıca İmza gününde de bana çok tatlı davranmıştı. Kitaplarına da şans vermek istedim ama maalesef buradayım. Neden yarım bıraktığımı maddelerle açıklayayım. 1: Buz…devamıNot: Bu yorum yazara ve kitabı sevenlere kesinlikle hakaret amacı bulundurmamaktadır.
Adora, izlemesi en sevdiğim kişilerden biri. Ayrıca İmza gününde de bana çok tatlı davranmıştı. Kitaplarına da şans vermek istedim ama maalesef buradayım. Neden yarım bıraktığımı maddelerle açıklayayım.
1: Buz pateni hareketlerini fazla tasvir etmemesi. Ben, bir artistik patinaj hayranıyım, bu yüzden danslarını kafamda canlandırmak istemiştim. Zaten kitabı alma sebeplerimden biri bu. Evet, fazla anlatılması da sıkabilirdi. Ama o kadar his ve düşünce yerine bu ikisini aynı anda okuyabilirdik. Dip not akıllıca fakat mesela "Beni tüm gücüyle tutup kaldırdığında kalbim boğazımda atıyordu. Kendi etrafında döndü. Ve çeliklerim yeniden buza dokundu. Alkış sesleri kulağımı çınlatırken elim, onun eline uzandı." gibi bir anlatımla okumak isterdim buzdaki sahneleri. Herkes dip notu okumayabilir. O yüzden hareketi, karakterler aracılığı ile anlatması daha iyi olurdu bence. Daha da zevkli. Bazen yalnızca "Bir salto yaptım" da denebilir. O zaman dip not gerekli olabilir. Ama bu, her zaman veya birçok yerde olunca üstünkörü yazılmış gibi geliyor bana.
2: İklim, Karza, Sonat, Tamay, Güz... Karza ismini benim gibi herkes ilk defa duydu muhtemelen. Açıkçası ben, Sonat'ı da ilk defa duydum ve bence kızlara daha çok yakışırmış. İsimlere lafım yok, özellikle Tamay ve Güz'ü çok severim. Ama tüm karakterlerin adının böyle olması... Belki bunun, şimdi söyleyeceğim şeyle pek ilgisi olmaz ama kitapta Disney Prenseslerinin, Winx'in (Ki zaten Yağmur Winx'e bayılıyor.), Harry Potter'in ve benzeri şeylerin geçmesi biraz gözüme battı. Günümüzde geçen bir kurgu da yazılabilir elbette. Ancak yaratılan başka bir evrende, diğer dünyalarda bahsetmek abes geldi bana. Gönderme herkes yapar ki bence hoş duruyor. Ve tabii ki bir kitapta popüler kültüre yer verilebilir. Ama bu kitap, biraz esiri kalmış gibi hissettim.
3: Artistik patinaj, Türkiye'de fazla desteklenen bir spor değil. Belki de aldığı tepkiler yüzünden. Kızların giydiği kostümlerden tutun, bununla uğraşan erkeklerin gördüğü zorbalık... Kitapta bundan bahsediliyor zaten. Örneğin Karza'nın yaptığı taklitten anlayabiliriz: "Bale yapan erkek, kız düşürmek için kız sporu yapıyor, ibne, top, sanki sanattan anladığı var." Sadece paten için değil, kızlara göre olduğu düşünülen her şeyi kapsıyor bu. Ama bunun yerine, yani sözlü olarak anlatmak ve İklim'in her bu konu açıldığında "Kimse bunu hak etmiyor." demesi yerine bununla ilgili bir olay olabilirdi. O zaman daha etkili olur diye düşünüyorum. Mesela İklim, Sonat'la ilgili "Onu defalarca kez soyunma odasında ağlarken yakalamıştım." demişti. Ama Sonat'a yapılan bir şeyi görseydik, o duygu okura daha iyi geçerdi. Ya da Karza'ya yapılan bir zorbalık sırasında İklim'de orada olurdu. İklim'in hayatını tanırken de böyleydi. Özellikle başlarda ana karakter, bir şeyler anlatmak zorunda zaten. Ama bazı şeyleri anlatmak yerine olaya dönüştürmek, okurun daha fazla keyif alarak onu tanımasını sağlar bence. Aynı şey yan karakterler için de geçerli. "Güz, üçlü grubumuzun romantiğiydi." ya da "O, buza yapışan bir örümceği bile incitmezdi." gibi karakterleri anlatma şeklini sık tekrar ediyordu kitap. Arada olması lazım çünkü ana karakterin düşüncelerini görüyoruz bu şekilde. Fakat bunun dozunu kaçırmak, karşınızdaki insana birini sevmesi için onu güzellemeye benziyor. Karakteri kendi haline bırakmak ve o şekilde tanışmak daha sağlıklı.
Yazarın emeğine sağlık, kesinlikle nefret edilesi bir kitap değil. İlginizi çektiyse bakabilirsiniz. Ama bana hitap etmedi. Bu kurgu, daha güzel işlenseydi daha iyi olma potansiyeli vardı bence.