Öncelikle filmin hafızayı zorlayan ve beyin yaktıran oldukça etkileyici bir konusu var. Sıradan filmlerden sıkılmış olan birinin zihnini adeta bir sorgu makinesine dönüştürecek olan bu film, bir baş yapıt olmasa da keyifli vakit geçirtecektir. Paralel evren (Coherence) adından ziyade kuantum…devamıÖncelikle filmin hafızayı zorlayan ve beyin yaktıran oldukça etkileyici bir konusu var. Sıradan filmlerden sıkılmış olan birinin zihnini adeta bir sorgu makinesine dönüştürecek olan bu film, bir baş yapıt olmasa da keyifli vakit geçirtecektir.
Paralel evren (Coherence) adından ziyade kuantum fiziğini ortaya atan, günümüzde ve geçmişte çokça film yapılmıştı. Her filmin ayrı bir havası olmasına karşın bu filmde de güzel bir teoriye değinilmiş. Öncelikle o teorinin ne olduğuna bir bakalım...
"Avusturyalı fizikçi Erwin Schröndinger in ortaya attığı "Schröndinger'in kedisi" adında kuantum mekaniği ve kopenhang teorisiyle ilgili bir yorumu vardır. Peki bu Schröndinger'in kedisi de ne derseniz; hakkında çokça tartışmalar yapılmış ve 1938 yılında ortaya atılarak tamamen teoride kalmıştır. Deneyde kapalı bir kutuda bir düzenek ve bir kedi vardır. Bozunma olasılığı %50 olan bir parçacık ve bu bozunmayla ortama yayılacak olan zehirli bir gaz vardır. Bu deneydeki olay, olasılığın tam olarak %50 olması yani kedinin hayatta kalma olasılığıdır. Kedi kutu açıldığında ya zehirlenip ölmüş, ya da diri olarak bulunacaktır. Ancak deneyin paradoks olmasının sebebi gözlemlenmeyen deney aşamasıdır. Kutu açılmadan önce kedinin durumu her zaman bilinmeyecektir ve kuantum fiziğine göre kedi hem ölü hem de diridir."
Filmde, izleyicinin konuyu daha iyi anlaması için bu teoriye kısaca değinilmiş olmasının yanı sıra, tek bir mekanda geçerek deneyle ilgili oldukça benzerlik göstermesi de gözlerden kaçmıyor.
Filmden kısaca söz etmek gerekirse; Bir kuyrukluyıldızın gece yarısı dünyanın yakınından geçtiği sırada aynı evde toplanmış 8 arkadaş vardır. Sıradan ve eğlenceli bir gecede kuyrukluyıldızın geçtiği sırada Emily'nin telefonunun ekranı kırılmıştır ve nedeni bilinmemektedir. Elektriklerin de kesilmesiyle gece tuhaf bir hal almıştır. Dışarıya baktıklarında sadece kendi evlerinde elektriğin kesilmediğini fark eden bu grup, sokakta ışığı yanan tek bir evin olduğunu görünce, o eve giderek yardım alma konusunda bir karara varırlar. Ancak bu kararları gecelerini daha ilginç olayların içine sokacaktır. Oyuncuların olayları tartışması, herkesin ortaya bir teori atması ve bilinmeyen şeylerin ortaya çıkması ile gece iyice tuhaflaşır.
Neredeyse tek bir mekanda geçen bilimkurgu türüne ait bu bağımsız ve senaryosuz filmin görsel efekt açısından bize bir şey sunmadığını söylersek doğru olur. Film, içindeki olaylarla ve ilginç bir konuya sahip olmasıyla ayakta durmakta. Doğaçlama oyunculuklar ile çok kısa bir sürede çekilmiş. Ayrıca film, James Wan Bykrit’in ilk uzun metraj deneyimidir.
İyi seyirler 🥳