Şu ana kadar izleyip de sevdiğim sevmediğim, iyi kötü farklı farklı bütün diziler arasında bu dizi benim için kesinlikle en farklısı ve en sevdiklerimdendi. 4 aydır bu gönderi için kafamda taslaklar kurup kurup siliyordum ama yazmaya ancak başlayabildim çünkü izlerken…devamıŞu ana kadar izleyip de sevdiğim sevmediğim, iyi kötü farklı farklı bütün diziler arasında bu dizi benim için kesinlikle en farklısı ve en sevdiklerimdendi. 4 aydır bu gönderi için kafamda taslaklar kurup kurup siliyordum ama yazmaya ancak başlayabildim çünkü izlerken yazacaklarım hakkında notlar tuttuğum bu dizi için paylaşacağım gönderinin hakkını elimden geldiğince vermek istiyordum, sonuç olarak kısmet bugüneymiş ( yumurta kapıya dayanınca yani, yeni sezona 2 gün kalmışken :D ). Önceleri yazdığım maddeleri bir paragrafa yedirip diziyi öyle yorumlamayı planlıyordum ama düşüncelerimi madde madde yazıp açıklamaya karar verdim keyifli okumalar.
Öncelikle diziyle ilgili en önemli kısım seyir zevki açısından hitap ettiği seyirci kitlesi sanırım, yani hemen hemen herkes. Ana akım sevenlere, mafyavari derin devlet sevenlere, taht oyunları sevenlere, kaliteli senaryo kaliteli diyaloglar sevenlere, düşünmeyi teoriler üretip kafa patlatmayı ve yorum yapmayı sevenlere, farklı dünyaların insanlarının çekimini sevenlere, Romeo ve Juliet sevenlere, evcilik oynarken gerçek sevgiye dönüşen aşk izlemeyi sevenlere ( ki bana hitap eden yer burası olmasa da sosyal medyanın büyük kısmı -cünzeyciler- bu kitleden ), kaos sevenlere, travmatik karakter sevenlere, ergenlik sorunları sevenlere, daddy issues mommy issues sevenlere, edebiyat ve felsefe sevenlere, tasavvuf sevenlere ve sevmeyenlere, dahi karakterler ve zekice stratejik planlar izlemeyi sevenlere, bilim sevenlere, çıkmaz yollar ve ikilemde kalanlar sevenlere, azimli ve pes etmeyen karakterler ve başkaldırı sevenlere... Dediğim gibi, geniş bir kitleye hitap edebiliyor. Ayrıca ilgilenen varsa tüm bu ciddiyetin içinde yüzümüzü güldüren olay ve karakterler de mevcut.
Bu diziyi farklı buldum ve seviyorum çünkü:
~ Başarılı Danışmanlar Bu tarz dizilerde genelde iki taraftan biri kırılır, karşı çıkar beğenmez ve haklıdır fakat bu dizide her şey her kesim olabildiğince gerçek ve şeffaf gösterilmiş. Öyle ki rahatsız olanlar büyük oranda tarikatçılar ve radikal islamcılar. Ayrıca dizinin İslam'ı anlattığı da iddia edilmiyor, söz konusu kesim tarikatçılar. Yine de böyle durumlarda eksik olan şey ülkenin en büyük kesimini oluşturan halktan müslümanlar, ama bunu zaten hiçbir kurguda göremiyoruz - keşke görsek - bu hikayede de yok diye fazla şikayet etmeyeceğim.
~ Seyir Zevki Yüksek ve Derin Karakterler
Her karakter hakkında ayrı ayrı uzun uzun konuşmak isterdim aslında ama bu kısmı maddeler halinde değil paragraf halinde anlatacağım.
Öncelikle Türk dizilerinde çok sık rastlayamayacağımız şekilde başarılı dahi karakterler var. Zeynep karakterinin analitik, bilimsel, sosyal ve stratejik zekası özellikle yerli yabancı çoğu kurguda nedense kadınlara yakıştıramadıkları şekilde başarılı ve bunun bir Türk dizisinde yapılması fazlasıyla hoşuma gitti. Dehasıyla ilgili hikayede küçük tutarsızlıklar da olsa bu hatalar büyümediği sürece şikayetim yok, ben karakteri fazlasıyla sevdim. Yine çok zeki karakterler olan Cüneyd ve Levent ise benim için dizideki seyir zevkinin en büyük kaynaklarından. Onların diyaloglarını tekrar tekrar başa sarıp sarıp izledim, fazlasıyla ufuk açıcı harika diyaloglar kullanılıyor çünkü. Ayrıca tüm görüş ayrılıklarına rağmen ilim bilim ve felsefenin birleştirici gücü çok güzel işlenmiş. Birgül'ün başkaldırısından, Naim'in bağnazlığından, Meryem'in fedakarlığından ve Zeynep'in gördüğü aile sevgisi sayesinde bu kadar öz güvenli bir karakter olmasından, Cüneyd'in derinliğinden, Vahit'in mükemmel manipülatifliğinden, Müyesser'in bütün kötülüklerine rağmen kendince doğru olanı yapıyor olmasından ve İrfan'ın bu ülke için temsil ettiklerinden kendi cümlelerimle uzun uzun bahsetmek isterdim ama kısa cümlelerle yetinmeyi seçtim, o yüzden bu bölümü de artık bitiriyorum.
~ Mükemmel Sahneler
Dizinin sosyal medyada konuşulan tartışılan ya da takdir gören çok fazla sahnesi var ve bu sahnelerin zenginliği de dizinin kalitesini arttırıyor. Benim özel olarak en sevdiğim sahnelerden biri de yine Levent ve Cüneyd'in morg sahnesi. O aynada birbirlerini görmeleri; Levent'in en başlarda Cüneyd'den, bu kesimin insanlarından haz etmemesi ama zamanla yakınlaşmaları, Levent'in herkese karşı rol ve sevgi anlayışındaki değişimle paraleldi sanırım.
~ Bölümlerin Dinamikliği
Dizideki en sevdiğim şeylerden biri de bu: olaylar asla kısırlaşmadı, gizemli olaylardan yararlanılsa da merak unsuru olarak buna bel bağlanmadı. Nitekim ben de diziye tüm olayları bilerek başlamama rağmen hiç sıkılmadan, seyir zevkinde azalma hissetmeden izledim. Ayrıca olayların tesadüflere değil mantıklı zemine oturtulması da ayrı takdir edilesi. Ek olarak bölüm başlarındaki sözleri de saygıyla anmak istiyorum:))).
~13. Bölüm
Benim için izlediğim bütün dizi sahneleri bir yana 13. bölümdeki ölüm rabıtası bir yanadır açıkçası. Bir bu kadar da o sahne üzerine konuşmak isterdim ama yapmayacağım izleyiniz lütfen:).
Son olarak paragrafın içine yerleştirmediğim ama bahsetmeden de geçmek istemediğim iki şey daha var: dizinin görsellik açısından da bir yönetmenlik harikası olması ve karakter tepkileri. Karakter tepkilerinden kastım dizide ben onun yerinde olsam öyle yapardım ulan diye sinir krizi geçirmeye fazla yer vermemeleri. Örnek olarak Zeynep'in bulunduğu ortamın baskıcı düzeni sonucu sinmek yerine o düzende yükselmeye çalışmasını ve Cüneyd' in etrafındakilere bütün sitemini verebilirim:)).
Velhasilikelam izleyin bence bu diziyi.