Spoiler içeriyor
Raf’taki ilk yazımı hortlatıyorum! Uygulamaya 2 yıl önce katıldım ama aslında ben bu diziyi 2020’de izledim. Hem de ne tesadüftür ki Ekim ayında. Şimdi Winter Begonia’ya geçelim; Begonya. Hayalperestliğin ve hayal gücü geniş olan insanların simgesi. Bu hikayenin Begonyası bir…devamıRaf’taki ilk yazımı hortlatıyorum! Uygulamaya 2 yıl önce katıldım ama aslında ben bu diziyi 2020’de izledim. Hem de ne tesadüftür ki Ekim ayında. Şimdi Winter Begonia’ya geçelim;
Begonya.
Hayalperestliğin ve hayal gücü geniş olan insanların simgesi. Bu hikayenin Begonyası bir opera sanatçısı olan Shang Xi Rui.
Xirui 5 yaşında bir opera topluluğuna satılmış. Ailesi kim bilmiyor. Gençliğini,her şeyini operaya adamış. Hatta belki de çocukluğunu yaşayamadığı için hala biraz çocuksu. Opera için çok acı çekmiş. Çok zorlu eğitimler almış. Bir opera dahisi. Az görülen bir yetenek. Opera konusunda yeniliğe açık tek kişi. Opera oyunlarının kurguları ve replikleriyle oynuyor. Ya da hiç görülmemiş kadın karakterler oynuyor. Hiç görülmemiş şeyler yapıyor. Bazen kibirli. Fakat aslında kalbi pamuk gibi. Sevdikleri için çok şeyi feda edecek birisi.
Bir tarafta da ünlü ve zengin işadamı Cheng Feng Tai var.
Fengtai 14-15 yaşlarında yurtdışında edebiyat okurken birgün aniden babasını kaybediyor ve adam arkasında büyük bir borç bırakıyor. Fengtai babasının ölüm haberini alınca her şeyi,hayallerini ve istediği hayatı geri bırakarak eve dönüyor. Alacaklılar eve doluşuyor. Değerli her şeyleri alınıyor. Hizmetliler evi terk ediyor. Bay Cheng,ablası ve küçük kız kardeşi Cha Cha’er bir başlarına kalıyorlar. Bay Cheng ailesini kurtarmak için kendinden birkaç yaş büyük olan Fan ailesinin kızıyla evlenmek zorunda kalıyor. Kadının parasıyla ailesini kurtarıyor ve üstüne de çok zengin bir iş adamı oluyor.
Dizi bu iki erkeğin arasındaki dostluğu,sırdaşlığı,opera camiasını ve Japonların Çin’deki istila dönemini anlatıyor.
Kurgu bl bir noveldan gelme. Yani aslında Xirui ve Fengtai orjinal versiyonunda bir çiftler. Romanı hala okuyamadım. Wattpad gibi uygulamalarda çevirenler vardı ama hep yarım bırakmışlardı. Çok terim olduğu için de İngilizce okuma cesaretini gösteremedim. Bu arada dizi Türkçe olarak da yok hala sanırım. Ben İngilizce izlemiştim. (Romanın diline göre dili daha sade) Uygulamada da izleyen tek kişi benim galiba.
Sansür yüzünden Xirui ve Fengtai’nin aşkı açıkça gösterilmiyor ama birbirlerine bakışları çok şey anlatıyor. Birbirleri için yaptıkları fedakarlıklar ve çektikleri acılar...o kadar etkileyici ki.
Müziklerine bayılıyorum. Bugün bile dinlemeye devam ediyorum. Oyuncular rol yapmamışlar,yaşamışlar. Çekim kalitesi,kostümler,hikaye,karakterler...Hepsi 10 puanı hak ediyor. Tek beğenmediğim şey havada kalan bir sonu olmasıydı. Bunun dışında,ben hikayenin içinde kendimi kaybetmiştim. Her karakterle birlikte gülüp birlikte ağlamıştım. Tabi gönül isterdi ki sansürsüz,orjinal hikayesini görelim.
Çok arka planda kalmış bir eser. BL izleyicileri için gizli bir cevher. Benim içinse unutulmaz.
Şimdi spolu alana gelelim***
Havada kalan bir sonu vardı demiştim.
Xirui gerçekten Fengtai ile birlikte gitmek için tren istasyonuna vardı mı bilmiyoruz. Belki de Fengtai onun hayalini gördü. Çünkü Xirui sahne ve opera için yaşayan birisiydi. Ruhu operanın ta kendisiydi. Operayı bırakabilir miydi bilemiyorum... Bence onu yolcu etmek için makyajını bile silmeden tren istasyonuna koşturduğu bir gerçekti. Ama sonları nasıl oldu bilemiyorum. Belki de ona yetişemedi. Ya da gerçekten de yetişti ve onunla vedalaştı. Çünkü hem Fengtai hem de karısı gelecek birisi var mı diye trenin önünde durup kapıya bakıyorlardı.
Ya da gerçekten onunla gitti? Ben onunla gittiğini hayal etmek istiyorum. Orjinalinde muhtemelen Fengtai’nin karısı da aralarından çekilmiştir bence.
Tekrar diyorum,sonu daha iyi olabilirdi. Bazı karakterlere ne oldu göremedik. Ama buna rağmen çok doyurucu bir dizi. Fengtai’nin aşk dolu bakışlarını,Xirui’nin de hayallerini ve güzelliğini unutmayacağım. Xirui begonyanın vücut bulmuş hali.