Spoiler içeriyor
Uzun sayılabilecek bir aradan sonra merhaba. Ekim ayı benim için koşuşturmaca ve biraz da depresyonla geçti 🙄😂 Sadece Monte Kristo Kontu okuyup birkaç da film izlemişim bu ay. Depresyondan çıkar gibi olduğumda kompleks bir şeyler izlemeyeyim diyerek çıktığı dönem izleyeceğim…devamıUzun sayılabilecek bir aradan sonra merhaba. Ekim ayı benim için koşuşturmaca ve biraz da depresyonla geçti 🙄😂 Sadece Monte Kristo Kontu okuyup birkaç da film izlemişim bu ay. Depresyondan çıkar gibi olduğumda kompleks bir şeyler izlemeyeyim diyerek çıktığı dönem izleyeceğim ama izleyemediğim bir BL’e bakayım dedim. Şimdi konusuna değineyim;
Üniversite 1.sınıf öğrencisi olan Diew içe dönük karakterli bir gençtir. Tek arkadaşı da tıpkı kendisi gibi içe dönük ve sessiz olan Game’dir. Diew dersleri dışında günlerini yurt odasında ya da kütüphanede kitap okuyarak geçirir.
Birgün hemen yan odaya God isimli bir 3.sınıf öğrencisi taşınır. God Diew’ın birçok konuda tamamen zıttıdır. Dışa dönük karakteri sayesinde hemen herkesle arkadaş olabilen,popüler ve sosyal birisidir. Müzikle ilgilenir.
Gürültülü God’ın aksine Diew o kadar sessizdir ki God bir süre yan odanın boş olduğunu düşünür. Fakat sonradan bazı tatsız olaylar sebebiyle yan odada birinin kaldığını öğrenir. İkili birbirini tanımadan hatta görmeden notlaşarak bir süre didişir. Ama sonra aralarındaki didişme biter ve birbirlerini hiç görme şansı olmayan,aralarında bir duvar olan balkonlarında tanışırlar ve bir süre de aynı bu şekilde,birbirlerinin sadece seslerini duyarak iletişim kurarlar.
Zaman geçtikçe ikisi de birbirinden hoşlanmaya başlar ve God Diew’a dışarıda görüşme teklifi eder. Bu arkadaşça bir teklif değildir. Özel bir tekliftir. Diew bu teklifi kabul eder ama God ile yüz yüze görüşme konusunda rahat olmadığını, bu yüzden kendini hazır hissedene kadar sadece balkondan konuşmayı,notlaşmayı vs teklif eder. Diew’ın durumuna saygı duyan God bunu kabul eder. Fakat sonunda birgün yüz yüze karşılaşırlar.
Zıt kutuplar birbirini çekecek mi?
Dediğim gibi,ilk çıktığı dönem izlemek istiyordum. Hatta izleyecektim ama dizinin son bölümlerine doğru ertelenmeler vs oldu,finalinin tarihi tamamen değişti. Dizileri güncel izleyemediğim için -illa hepsini bir anda izleyip bitirme huyum var- ben de izlemeyi erteledim 😂 kısmet de bu güneymiş.
Dizi 2024 dizisi değil de sanki 2019 ve öncesine aitmiş gibi bir hava veriyor. Konusu oldukça sıradan hatta yer yer klişe. Konuyu anlatma tarzı oldukça sade. Fakat buna rağmen benim hoşuma giden şeyler oldu. Oyunculukları mükemmel olmasa da başrol oyuncuları karakterlerini çok güzel yansıtmışlar. God da gerçekten bir Golden retriever enerjisi var gibi. Diew’ın da içe dönüklüğü,ketumluğu bana çok geçti. Annesi ve büyükbabasının bu durumla ilgili telaşları dahi bana çok gerçekçi geldi.
Bir diğer hoşuma giden şey,ikisinin birbiri için değişmeye çalışmayıp birbirlerinin nelerden hoşlandığını anlamaya çalışması oldu. Evet,ilişkileri kötü dönemlerden de geçti. Ama bana bu ilişki dinamiği çok gerçekçi geldi. Diew’ın aile dinamikleri de öyle. Herhalde beni eğlendirmeyen tek yer Beer ve Wan çiftinin sahneleriydi. Bu çift olmasa belki de dizi tamamen akıp giderdi. (Zaten daha da kısa olurdu o zaman) Game çok şirindi yalnız.
Neyse,son olarak tekrar diyeyim. Çerezlik,klişe ve sade bir BL. Özel bir şey,özel bir yanı yok.
Ben kafa dağıtmak için açtım ve işe de yaradı. İzlediğime de pişman değilim.