600.filmim ! Bu yıl oldukça verimli geçirdim. Hedeflediğim gibi baya film izledim. 600.filmimin bu film olmasına 599.filmde iken karar verdim. Nedense bu film olması gerektiği içimden geldi ve iyi ki de oldu diyorum. Yani pişman değilim. Bu 600.filme özel gönderi…devamı600.filmim !
Bu yıl oldukça verimli geçirdim. Hedeflediğim gibi baya film izledim. 600.filmimin bu film olmasına 599.filmde iken karar verdim. Nedense bu film olması gerektiği içimden geldi ve iyi ki de oldu diyorum. Yani pişman değilim. Bu 600.filme özel gönderi olduğu için biraz uzun olacak yazım.
Film kültümü geliştirmek adına yola çıktım ve bu yıl şimdilik tam olarak 122 film izledim. Bu size göre normal olabilir ancak bana göre yüksek oran çünkü normalde çok film izlemezdim. Zamanımı daha çok kitap okumayla geçirirdim ve birde anime izlemek. Sonra fark ettim film konusunda eksik olduğumu ve bu eksikliğimi giderme kararı aldım.
Ben japon içerikleri genel itibariyle severim. Anime izlerim , manga okurum, japon klasikleri severim okurum vs. derken tabii ki japon filmlerini de izlerken buldum kendimi. 500.filmim de japon filmi idi bu arada. Tabii sadece japon filmleri değil, başka ülkelerin de izliyorum. Eğer öyle yapmazsam zaten film kültürümü geliştirmiş olmam. Ağırlıklı japon izlememin nedeni daha çok hoşuma gitmesinden kaynaklı. İlginç ve farklı konular işliyorlar. Ne yapsalar içerikleri ilgimi çekiyor. Farklı şeyleri sevdiğim için, japonlarla kafa yapım çok aynı olsa gerek, onların yaptıkları birçok şeyi seviyorum.
Bu yıl birçok ülkenin filmlerini izlerken birçok şey de öğrendim; farklı kültürler, insanlar , düşünceler, mekânlar... Ve bir baktım ki film izlemek de kitap okumak kadar zevkli imiş.
Şimdi belki bana soracak olursunuz , o kadar film izledin kitap okudun hangisini tercih edersin? Hangisi daha faydalı ?diye. Buna uzun bir cevap veremem ancak ikisi de mutlaka olmalı. İkisinde de farklı tatlar ve zevkler var.
Ben bu yolculuğuma devam edeceğim. Oldukça keyifli.
Şimdi filme geçelim.
Film, lgbt desteğine yönelik. Travesti olan Rinko üzerinden anlatılır. Tabii filmin asıl konusu 11 yaşındaki Tomo'nun dramatik hayatı idi. Annesi onu bazen bırakıp gidiyor sonra geri geliyor. Tomo annesine düşkün ve bu durum onu çok üzüyor. Dayısı , annesi olmayınca Tomo'yu yanına alır. O sırada sevgilisi olan Rinko ile tanıştırır. Rinko'nun görünüşü başta Tomo'ya tuhaf ve anormal görünürken sonradan normal gelir. İşte burada film bize bir travestinin anormal olmadığının mesajını veriyor. Daha sonra Tomo'nun okuldaki bir erkek arkadaşı başka bir erkekten hoşlanıyor ve bu durum erkek çocuğunun ailesi tarafından anormal karşılanır , aile karşı çıkar. Film bu şekile de eşcinselliği savunuyor.
Film gerçekten başarılı idi, buna asla lafım yok. Sinematografi, ayrıntılar, diyaloglar, oyunculuklar vs hepsi iyidi. Özellikle Tomo'nun oyunculuğu çok başarılıydı. Kısacası filmde bir profesyonellik vardı. Hiç sıkılmadan izledim. Dramı yerinde ve güzeldi.
İzleyeceklere keyifli izlemeler dilerim.