Ben daha önce de okumuştum kitabı aslında ama çok ince bişeydi. Kitap direkt "Ey Atinalılar!" diye başlıyordu. Yani taktik maktik yok bam bam bam. Bu adam niye yargılanıyor, tam olarak "suçu" ne vs. gibi çok önemli sorular fazla yüzeysel işlenmişti.…devamıBen daha önce de okumuştum kitabı aslında ama çok ince bişeydi. Kitap direkt "Ey Atinalılar!" diye başlıyordu. Yani taktik maktik yok bam bam bam. Bu adam niye yargılanıyor, tam olarak "suçu" ne vs. gibi çok önemli sorular fazla yüzeysel işlenmişti. Öyle ki kitap "Sokrates gençleri yoldan çıkarmakla suçlandı ve bundan dolayı baldıran zehri içirilerek hayatına son verildi" şeklinde aklımda kalmış sadece. Ancak iş bankası yayınları (sanki iş bankası yayınları reklamı yapmış gibi olmadım mı Allah aşkına hajwkejrjdkdkkdk) olayı en baştan almış. Sokrates nasıl biriydi, sokakta insanları durdurup ne tür sorular sorardı, tam olarak onda başkalarını rahatsız eden şey neydi (ki ben bunu çok iyi anladım reklamlardan sonra size de anlatcam), fikir dünyası, savunması ve sonrasında kalan son günlerinde arkadaşlarıyla olan sohbeti (feylezof tayfa oluyor bu arkdslar da) nasıldı, ne konuştular vs.her şey var.
Ve her şeyi anlattığı için de ben çok zorlandım okurken. Zaten her yeri çizmişim kitabı okurken. Anlamadığım yerleri, o an absürt bulduğum bir paragrafa karşı verdiğim salak saçma tepkileri vs. her yer karalanmis imdat çığlıklarıyla anlayacağınız.
Sokrates'in Atina sokaklarında sabahın köründe veya öğlenin ortasında veya akşam vakti hiç fark etmez işinde gücünde insanları çok random bi anda durdurup sorular sorması ve sonra soruların üstüne üstüne giderek milleti darlamasi o kadar komikti ki dostlar. O kısımlar sanki bir tiyatro oyunu için yazılmış komedi sahnesiydi zuhahhaha
Hüküm verildikten sonra hapiste arkadaşlarına "şu anda ölümü bir filozof gibi değil, cahil bir insanın kavgacı zihniyetiyle karşılamaktan çekiniyorum." diyerek korkusunu paylaşıyor ama Sokrates'in ölüme dair düşüncelerine karşı çokça itirazım var. Yani itirazdan kastım fikir uyuşmazlığı aslında yoksa o öyle düşünmüş yane ben napabilirim? Şimdi Sokrates diyor ki ölümden sonra hayat var (tabii bu düşünceyi sayfalarca konuştuktan sonra yani kendi akıl yürütmesini de ekleyerek söylüyor da ben sıkmayacam burda sizi). Ve eğer biz yaşamı dünyevi zevklere kapılmadan - erdemli bir şekilde- geçirdiysek öbür hayat bu dünyadan çok daha iyi bir yer olur bizim için (İslam'a çok benzer değil mi? Şok şok şok Sokrates aslında müslüman miydi 😱) e böyle olduğuna göre de ölümden korkacak bir şey yok. Zaten cezasını böylesine bir metanetle kabullenmesinin nedeni de geliştirdiği bu fikri. Ancak burda hoşuma gitmeyen şey sokratin bu dünyaya veya dünyevi şeylere olan "düşmanlığı". Hayır böyle diyorum da adam kendini kırk yıl dergaha kapatmış Sufi de değil hani. Gayet karısı çocuğu olan dümdüz bir adam bir bakıma. Ama işte ruh bu dünyadayken bedensel arzulardan ne kadar arındırabildiyse kendini o kadar temiz kalır ve öbür dünyada mutluluğu bulur gibisinden bir şeyler diyor ya ben hiç yokum buralarda ya. Bizler insan değil miyiz? Evet tabii ki her şeyi keyfi olarak yapmicaz bi sınırımız, çizgimiz olacak ama bu kadar katı, bu kadar robotik olmak yani bedeni neredeyse yok saymak, onu yenmemiz gereken bir düşman olarak görmek bana çok uç geliyor. Ki Sokrates dengeden fln bahsetmiyor. Direkt bedeni yok et ruhu yücelt ( ki ruh kavramı da öyle yazılıp geçilebilecek bişey değil, ruh nedir, neyi ruh olarak tanımlarız, varlığına dair ne biliyoruz?) gibi bir anlayıştan söz ediyor. Öyle yane. Ölümünü böylesine kabullenmesi de beni raadsiz etti. Zaten ölecektim siz sadece süreci hizlandirdiniz diyor. E madem öyle o zmn neden bir kitap uzunluğunda savunma yaptın baba? Demek ki sen de ölmek istemiyorsun. Hâlâ kendini onlara anlatabilme, açıklama ihtiyacı hissediyorsun. Belki de ufak bir umut kırıntısı arıyorsun. Cezan verildikten sonra da "zaten öbür dünya da güzel, kaybedeceğim bişey yok" anlayışında hareket ediyorsun bu sefer. Olmadı yane bu hem de hiç.
(Yazdıklarımın yüzde doksanı ironi içerir, böyle bir açıklama yapma ihtiyacı duydum neden bilmiyorum ltfn sormayın)