Spoiler içeriyor
Dohoe sessiz sakin bir kasabada babasıyla yaşayan liseli bir gençtir. Derslerinde de çok başarılıdır. Babası Taekwondo ustasıdır ve bir salonu vardır. Dohoe yıllarca Taekwondo ile ilgilenip bir sürü ödül almıştır ama artık Taekwondo’yu bırakmıştır. Çünkü Taekwondo’dan nefret etmektedir. Üstelik babası…devamıDohoe sessiz sakin bir kasabada babasıyla yaşayan liseli bir gençtir. Derslerinde de çok başarılıdır. Babası Taekwondo ustasıdır ve bir salonu vardır. Dohoe yıllarca Taekwondo ile ilgilenip bir sürü ödül almıştır ama artık Taekwondo’yu bırakmıştır. Çünkü Taekwondo’dan nefret etmektedir. Üstelik babası tarafından şiddete de maruz kalmaktadır. Aklının bir yerinde hep bu evden ve bu kasabadan kurtulmak vardır.
Günler birbirinden farksız geçerken birgün Juyeong gelir. Kendi yaşlarında ve Taekwondocu olan Juyeong,Dohoe’nin babasına “eti senin kemiği benim” düşüncesiyle ailesi tarafından teslim edilir ve Juyeong Dohoe’nin evinde kalmaya başlar. Okula gitmeyip sadece sporuna odaklanan Juyeong da bir süre sonra hem evde hem de salonda Dohoe’nin kaderini yaşamaya başlar. O da şiddet görür.
Aradan zaman geçtikçe iki çocuk birbirini tanımaya başlar ve Juyeong Dohoe’ye vurulur. Dohoe için de en yakın arkadaşları yabancılara dönüşür ve eve sonradan gelen yabancı onun için en önemli kişi haline gelir. Juyeong ve Dohoe birbirlerine olan hislerinin farkına varıp bu evden kurtulup Seul’e gitmek için sözleşirler. Fakat planları hiç istedikleri gibi ilerlemez ve üstüne üstlük yolları da ayrılır. Fakat 12 yıl sonra kader ikiliyi yine bir araya getirir.
İzlediğim diğer Kore BL dizilerini düşünüyorum da,tarz ve hissiyat olarak bunu diğerlerinden ayrı bir yere koymam gerekiyor. Kaliteli bir işti. Oyuncular müthiş oynamış. Başta iki çocuk şiddet dolu bir ortamda olmalarına rağmen çok tatlı şeyler de yaşıyorlar ama sonrası ise içinize oturuyor. 4.bölüm ve sonrasını boğazımda bir yumruyla izledim. Nefes alamadım resmen. Bu yüzden bu diziyi diğer Kore BL dizilerinden başka yere koymalıyım dedim. Bu herhalde en ağır ve duygusalıydı. En azından benim izlediklerim arasında. Bu arada böyle diyorum diye de kötü sonla bitti sanmayın. Mutlu sonla bitiyor.
Bölümler yarım saatti -sadece son bölüm 40 dk civarı- ve dizi 8 bölümden oluşuyor. Neden bilmiyorum ama dizi bana sanki 16 bölümlük bir Kore dizisi izlemişim hissi de verdi. Çekim tarzı da karanlık ve duygusal olan normal Kore TV dramalarına benziyordu.
Güzel diziydi. Bir üzüldüm bir gülümsedim. Diziyi izlerken bu döngüyü takip ediyorsunuz.
Şimdi spolu alanda daha da içimi dökeceğim***
Evet,dizi mutlu sonla bitti. Ama ben her ikisi için de o kadar üzüldüm ki. Çok ağır şeyler yaşadılar. Dohoe’nin yaşadıklarından bahsedemiyorum bile. Ama Juyeong’un sırf Dohoe ile ilgili bir haber alır diye yıllar boyunca kendine şiddet uygulamış o herifi ziyaret etmesi dahi bana çok dokundu. Kendi içinde Dohoe’nin babasını affetti mi bilmiyorum ama bu böyle bir aşk ki,yıllar boyu aklında sadece Dohoe olmuş ve küçücük bir haber alma umuduyla adamı ziyaret edip durmuş.
Aynı anda ama birbirlerinden gizlice yaralarını sardıkları an beni çok etkiledi. Dohoe’nin Juyeong geldikten sonra mutluluğu hayal edebilmeye başlaması da.
Öyle büyük travmaları var ki Dohoe geçmişin konusu dahi açılmasın istiyor ama aslında geçmişte bir yerde takılı kalmış,Juyeong da geçmişe dair kendini suçluyor ve pişmanlık duyuyor.
Bu arada ben başta dizinin konusunu falan hiç okumadım. Dizinin başlarında ben ana karakterlerden birini Hyeonho zannediyordum. Ama sonra Juyeong fırladı. Fark ettim ki Hyeonho sadece bir yan karakter.
Hyeonho’yu başta tamamen ara bozucu bir tip zannediyoruz. Ama aslında kendi içinde iyi biri olduğu ortaya çıkıyor. Bunu bir kenara bırakırsak o baştaki zorbalık sahnelerinde Dohoe’nin başı yere değmesin diye ayağını onun başının altına koyması da bana çok çarpıcı geldi. Ben Hyeonho’nun hikayesini de merak eder oldum aslında.
Neyse,bir dizi daha bitti 👍