Spoiler içeriyor
"- Korku anlamsız bir duydu. Bizi sıradan insanlardan ayıran bu. Herkes kusursuz cinayetten söz eder ama kimse cinayet işleyemez” "- Buzdolabına bir şişe koymuştum - Ne zaman - David gelmeden hemen önce - Geleceğinden emindin demek - Elbette. Kusursuz hiçbir…devamı"- Korku anlamsız bir duydu. Bizi sıradan insanlardan ayıran bu. Herkes kusursuz cinayetten söz eder ama kimse cinayet işleyemez”
"- Buzdolabına bir şişe koymuştum
- Ne zaman
- David gelmeden hemen önce
- Geleceğinden emindin demek
- Elbette. Kusursuz hiçbir şeyi yapmam ben. Daima sanatsal yeteneklerim olsun istemişimdir. Cinayet de bir sanat olabilir. Bir insanı öldürebilme gücü, yaratabilme gücü kadar tatmin etneli. Bunu gerçekten yaptığımızın farkında mısın? Hem de tam planladığımız gibi. En küçük bir aksilik bile çıkmadı.
- Kusursuz bir cinayet
Brandon- Evet”
“- Brendon neler hissettin?
- Ne zaman?
- Öldürürken
- Tam olarak hatırlamıyorum. Birden gövdesi ağırlaştı. İşte o zaman bittiğini anladım.
- Ya sonra?
- Güçlü hissettim.Ya sen?”
“- Pekala sen kusursuzsun
- Öyle olmalıyız ikimizin de işleyebileceği tek bir suç olduğu konusunda hemfikirdik. O da hata yapma suçuydu. Ve zayıflık göstermek hatadır, Phillip
- İnsan olmak da mı hatadır?
- Sıradan olmak hatadır”
“- Cinayet işleme ayrıcalığı olanlar
- Peki, bunlar kim olabilir?
- Mesela ben, Phillip… herhalde Rupert
- Gücenme Kenneth ama, seni saymadı
- Aslında hepimiz bay Kently. Bu ayrıcalık zihinsel yönden üstün olduğu için geleneksel ahlak kavramını aşmış kişilerin olmalı. Doğru ve yanlış sıradan insanlar için icat edilmiş kavramlardır. Çünkü bunlara ihtiyacı vardır.
- Galiba Nietzsche'nin Üstün İnsan Teorisini okumuşsun
- Evet, okumuştum
- Hitler de okumuştu
- Ama Hitler tam bir paranoyaktı. Üstün insanı yaratacağım derken bir sürü beyaz katil yarattı.Ben olsam onların hepsini asarım. Onları aptal oldukları için asarım. Bu dünayadaki bütün aptal ce yeteneksizleri asarım.
- O halde beni de asacaksınız. Çünkü o kadar aptalım ki ciddi olup olmadığınızı bile anlamıyorum. Ve münkünse insanlığa karşı olan yargılarınızı daha fazla dinlemek istemiyorum. Uygar bir dünyada yaşadığımıza inanmak istiyorum.
- Uygar mı?”
"- Şu ana kadar bütün dünya ve içindeki insanlar benim için anlaşılmaz ve karanlıktı. Bu yüzden ben de yolumu mantık ve üstün zekayla aydınlatmaya çalışıyordum ve şimdi sen benim sözlerimi bir tokat gibi yüzüme vuruyorsun. Haklısın da. Şerefli bir adam sözünü hep savunur. Ama sen bu sözlerime hayal bile etmediğim kadar anlam yüklemişsin. Ve şimdi onları çirkin cinayetine mantıklı bir açıklama getirmek için kullanıyorsun. Sözlerimin anlamı bu değildi. En başından beri, doğduğun günden beri, senin beyninin derinkiklerinde bu cinayeti işlemeni münkün kılan bir şey olmalı. Çünkü benim beynimin derinliklerinde buna izin vermeyen bir şey var. O şey buna ortak olmamı engelliyor.
- Ne demek istiyorsun?
- Şunu demek istiyorum. Bu gece üstün insanlar ve sıradan insanlarla ilgili düsündüklerimden utanç duymama neden oldun. Bu utanç için sana teşekkür ederim. Çünkü her birimizin ayrı ayrı bireyler olduğumuzu biliyorum artık. Hepimiz yaşama ve bir takım fikirler üretme hakkımız var. Ama içinde yaşadığımız topluma karşı da sorumluyuz. Sen hangi cüretle ve hangi hakla az sayıdaki üstün insanlara dahil olduğunu iddia edebilirsin ki? Sen hangi hakla şu sandıkta yatan adamın hayatının sıradan olduğuna ve öldürülebileceğine karar verebilirsin?Sen kandini tanrı mı zannediyorsun, Brendon?”
(taslaktan cikardim ama iyidir)
Aslında koca film neredeyse şu son diyalog ile özetleniyor. Üstün insan ve sıradan insan kavramı. Filmin felsefi tarafı da budur zaten. Brendon kendini üstün insan olarak tanımladı ve sıradan olarak gördügü bir insanı öldürdü. Fakat bakınca aslında herkes kendini üstün/özel/seçilmiş/farklı olarak tanımlamaz mı? Ve herkes kendini üstün insan olarak görürse; üstün insan artık sıradanlaşmaz mı? Günümüz yüzyılında bile böyle değil mi zaten? 10. sınıf felsefe dersinde kendisine ödev hazırladığım bir başyapıt. Tekrar izler miyim bilmiyorum ama kesinlikle klasik zaten yöneten belli beklenti düşmez.