Şu birkaç haftadırlı yaşadığım çoğu olayı kadere bağlamam ve en ufak şeye bir anlam yüklemem beni bu filme iten en büyük iki faktör oldu sanırım. Filmi izlerken Sara da kendimi gördüm. Kader en ufak bir umut verdiğinde Sara'nın asla pes…devamıŞu birkaç haftadırlı yaşadığım çoğu olayı kadere bağlamam ve en ufak şeye bir anlam yüklemem beni bu filme iten en büyük iki faktör oldu sanırım.
Filmi izlerken Sara da kendimi gördüm. Kader en ufak bir umut verdiğinde Sara'nın asla pes etmeden devam etmesi bana beni anımsattı. Olayları akışına bırakmak en mantıklısı. Karşılaşacaksak elbet bir gün karşılaşırız. Karşılaşmayacaksak zaten birbirimizin kaderinde rol almıyoruz demektir.
Gayet eğlenceli ve bakış açısı değiştirici bir filmdi. Muhtemelen bu filmi izlemem de benim yazgımın önemli parçalarından biriydi.
Kaderinizde varsa bu filme birgün denk gelip izlersiniz. Merak etmeyin o karşınıza çıkmak için doğru zamanı bulur.
İyi seyirler.
Jonathan: “Burayı nereden buldun?”
Sara: “Önceleri adı yüzünden geliyordum buraya.Serendipity. En sevdiğim kelimelerden biri.”
Jonathan: “Öyle mi? Neden?”
Sara: “Çünkü anlamına göre çok hoş bir sesi var: şanslı kaza. Ama ben kazalara inanmam. Bence kader her şeyin arkasındaki güçtür.”
Jonathan: “Öyle mi düşünüyorsun? Her şey önceden planlanmış mı? Yani hiç seçim yapmıyor muyuz?”
Sara: “Bence kararlarımızı kendimiz veriyoruz. Kader bize sadece küçük işaretler yolluyor, işaretleri nasıl yorumladığımızsa mutlu olup olmadığımıza göre değişiyor.”