Spoiler içeriyor
Kara saçlı,kara gözlü ve aşırı uzun boylu O’Malleyler deniz ticareti yapmaktadırlar. Aile denize çok önem verir,denizle ilgili hikayeler yazarlar ve yeni doğan çocuklarını çok küçükken yüzme öğrenmeleri için denize atarlar. Birgün ailede yeni bir gelenek başlar. Mümkün olduğunca çok çocuk…devamıKara saçlı,kara gözlü ve aşırı uzun boylu O’Malleyler deniz ticareti yapmaktadırlar.
Aile denize çok önem verir,denizle ilgili hikayeler yazarlar ve yeni doğan çocuklarını çok küçükken yüzme öğrenmeleri için denize atarlar.
Birgün ailede yeni bir gelenek başlar. Mümkün olduğunca çok çocuk sahibi olmaya çalışan ailenin ilk çocuğu varis olur,ikincisi Kilise’ye verilir. Fakat üçüncüsü ortadan kaybolur. Ve tuhaf bir şekilde üçüncü evlat ortadan kaybolduktan sonra aile bir servet edinir ve nesiller boyu üçüncü evlatlar kayboldukça da O’Malleyler servetlerine servet katıp herkesin hürmet ettiği hatta korktuğu bir aile haline gelirler.
Aradan yıllar geçmiştir ve artık O’Malleyler güçlerini kaybetmiştir. Eskiden safkan kalabilmek için sadece kendi aile içinde evlilik yapan O’Malleyler başkalarıyla da evlenmiş ve yan aileler de oluşmuştur. Fakat geriye sadece iki tane safkan kalır. Aoife O’Malley ve 18 yaşındaki torunu Miren O’Malley.
Borçlarla baş başa kalan bu iki O’Malley
eski ticaret gemilerini satmış,koca hanenin içindeki değerli eşyaların çoğunu elden çıkarmış olsa da bu sadece tahsildarlardan biraz daha zaman almalarını sağlamıştır. Ailenin eski ihtişamına kavuşmasını yıllardır kafasına koymuş olan Aoife,eşi Oisin öldükten sonra Miren için bir evlilik ayarlar. Fakat büyükbabasının gidişinden sonra ailenin büyük sırları ortaya çıkar ve Miren üçüncü evlatların kaderini öğrenir.
Arkasını dahi okumadan başladım kitaba. Ablamın aldığı ve kütüphanede öylece duran bir kitaptı. Kapağı ilgimi çekti benim.
İlk 20-30 sayfada sadece bu aile doğaüstü,fantastik şeyler yaşamış herhalde diyordum. Ama derken kitabın bütün evreninin fantastik bir evren olduğu ortaya çıkıyor. Ve mesela kitaptaki karakterler için de suyun içinden bir siren’ın çıkması,ormanda hortlakların dolaşması ya da aralarına shapeshifterların karışması çok normal.
İlk sayfaları çok beğendim. Aralarda giren O’Malley hikayelerini de öyle. Yalnız dediğim o ilk 20-30 sayfadan sonraki chapter biraz teen edebiyatı gibi başlayınca afalladım ve şaşırdım. Yalnız öyle tam teen kitabı gibi de değil. (İkinci kitabı falan var mı diye araştırırken kitabın zaten “young adult” kategorisinde olduğunu öğrendim.)
Fantastik varlıkların ve yaşanan doğaüstü şeylerin betimlemelerini güçsüz buldum. Az kitap okuyor da değilim ama bazı yerleri kafamda canlandırmadım. “Yazar burada neyi hayal ederek düşünerek yazmış” dediğim yerleri oldu. Kitap biraz eksik hissettiriyor. Fikirler çok güzel,orjinal. (Fantastik yaratıklardan bahsetmiyorum,kurgudan bahsediyorum) Ama daha güzel yazılabilirdi gibi hissettirdi bana. Hatta çok uzun bir üçleme bile olabilirmiş gibi geldi. Böyle eksiklikleri var ama okunmayacak kadar kötü bir kitap da değil. Şuan için ikinci bir kitap yok.
Devamı gelse okur muyum onu da bilmiyorum gerçi.