Spoiler içeriyor
Birkaç aydır görmeme rağmen başlayamadığım bu dizinin bu kadar anlamlı ve derin olabileceğini asla düşünmezdim. Klasik bir doktor dizisi olduğunu varsayıp romantik bir konu döndürüleceğini ve bir süre sonra sıkılacağımı düşünmüştüm. Beni o kadar etkiledi ki. Özellikle 7.derece büyücünün o…devamıBirkaç aydır görmeme rağmen başlayamadığım bu dizinin bu kadar anlamlı ve derin olabileceğini asla düşünmezdim. Klasik bir doktor dizisi olduğunu varsayıp romantik bir konu döndürüleceğini ve bir süre sonra sıkılacağımı düşünmüştüm. Beni o kadar etkiledi ki.
Özellikle 7.derece büyücünün o gidişiyle birlikte. Kim Seo-Wan'ın iyileşeceğini sanmıştım. Bence herkes öyle sandı. Çok ağladım derken asıl Seo-wan'ın gidişini kabullenemeyip arabaların üzerine koşan Da-eun görene kadar.
Açıkçası hemen kendi hayatına dönememesi çok iyi düşünülmüş, gerçek hissini daha derinden veriyor biz izleyicilerine. Çünkü çoğu zaman bölüm sonuna kadar her şey normale döndürülmüş, ölen unutulmuş olarak izleriz. Da-eun'ın Seo-wan'a olan iyi niyeti hasta-hemşireden çok iki arkadaş gibiydi, öyle sıcak ve sevecen. Seo-wan içine çekildiği dünyada çok mutluydu. Gerçekliğe hazır olmadığı için intihar etmesini düşünmek istememiştim.
Da-eun.. O kadar emindim ki Da-eun'ın hasta olmadığına. Hepimizi kandırmışlar. Ruhunun yaralı olduğu o anları çok güzel işlemişler, saatler günler süren yatışları, yemek yiyemeyecek kadar üzüntüsü. İşte ya bu dur vefa dedim. Aslında ruhu yaralanan sadece Da-eun değildi. Bizler de çok kapılmıştık büyücüye.
Dizi boyunca bir sürü karakterin hikayesini dinliyor, yaşadığı acıları ve hayatı nasıl gördüğüne karşı hayal ettiriliyoruz. Yaşamayan bilmez ama diziler sayesinde empati kurabiliyoruz. Dizilerin bu yönü çok hoşuma gidiyor. Seo-wan karakterine can veren oyuncu Roh Jae-won iyi ki sen oynamışsın. Kimse bu kadar tatlı, sevecen ve 30 bin won verecek kadar düşünceli olamazdı.
Da-eun'un depresyon halini az buçuk atlatıp hastaneye dönmek isterken, çok geçmeden tüm hasta yakınlarının ona zorbalık etmesi inanılmaz üzücü bir andı benim için. Baş hemşire Song, kardeşini görüp ona yardım edemediğinden Da-eun'ın söylemeden yuttuğu tüm kelimeleri tokatlayarak insanların yüzüne çarpması, içimin yağlarını eritti. Ailesinden birilerinin ruhsal bir hastalığı varken gözlerinin önünde onlara yardım edememek insanlara çok acı veriyor olmalı gerçek hayatta da.
Bu satırları 11.bölüm 54:17.saniyelerde yazıyorum. Gözyaşlarım pıt pıt düşerken. Kimisine duygusal gelen bu dizisi kimbilir belkide bir kısım izleyiciye hiiiç duygusal gelmedi. Olabilir. Neden olmasın. Fakat şunu söylemeliyim ki uzuuuun zamandır dizi izleyemeyen ben, ruhumun tekrardan dolduğunu hissettim. Büyük yaralasa da iyi gelen bir diziydi. Artık daha büyük bir boşluğa düşeceğim ühü 🐣
Ben bu dizide çok şey öğrendim. Kore dizilerini bu yüzden seviyorum, insana değer katıyor ve artık o dizinin izleriyle adım atmamızı sağlıyor. Unuttukça izlemek istediğim diziler arasına girdi. En azından seo-wan'ın yaşadığı kısma kadar 😅
Bugün bu diziyi bitirirken kendime övgü defteri oluşturmaya başlayacağım. Defterdeki korece yazı gibi estetik durmaz tabi amaa, bence her insanın kendisini övmeye ihtiyacı var. Başkalarından beklemeden önce en çok kendimizden beklemeliyiz övgülerimizi.
Diğer karakterlerden bahsetmeyeceğim bu satırlarımı 2 insana ayırdım sadece. Daima onları hatırlamak istediğim o özel 2 insan..
10/10 🥀