Raf Yorumu: Vega (@vega)

vega 2 months ago

Bir yetimin romanı ve lirik bir aşk hikayesini de içeren romantik bir karekter Kuyucaklı Yusuf. Hayata öksüz olarak başlamış ve evlatlık olarak alındığı evde yaşama tutunmaya çalışan bir karekter.Hayatının kalan bölümünde herkese ve herşeye karşı tamamen lakayd bir tavır takınsa…devamıBir yetimin romanı ve lirik bir aşk hikayesini de içeren romantik bir karekter Kuyucaklı Yusuf. Hayata öksüz olarak başlamış ve evlatlık olarak alındığı evde yaşama tutunmaya çalışan bir karekter.Hayatının kalan bölümünde herkese ve herşeye karşı tamamen lakayd bir tavır takınsa ve neredeyse manasız ve anlamsız bulsa dahi bir tek şeyi dikkate ve ilgiye değer buluyordu bu da karısı Muazzez idi. Sabahattin Ali den muhteşem bir eser daha.Yazınsal dil olarak ruhsal ve karekter betimlemeri ve doğa tasvirleriyle muhteşem bir eser.Okurken adeta bir film izlercesine zihnimizde canlanıyor karekterler ve ortam,yazınsal dil ancak bu şekilde görüntüye kavuşurdu zannımca zihinde, öyle bir şekilde anlatıyor hikayeyi yazar. Hikayenin girişi muazzam; olayların nasıl bir doğal ve toplumsal bir coğrafya içinde geçeceği toplumsal zihniyet ve devamına dair işaretlerle başlıyor hikaye,öyle ki Yusuf romantik bir karekter olarak anlatıldığı kadar yaşadığı taşranın ağulu bir portresi etrafında gelişiyor hikaye ve taşrada ki iktidar ilişkileri de eleştiri konusu ediliyor. Karekter olarak Yusuf u eleştirebilirsiniz belki hayata karşı bu kadar lakayd olması ve 20 li yaşına kadar bir baltaya sap olamamış olması konusunda,bu konuda melankolik bir karekter olarak göze çarpıyor ama hayata öküz bir şekilde başladığı ve evlatlık olmasının eksikliğini etrafında ki hayata her zaman yabancı olmak durumunda kalmasına neden olmuş Yusuf un. Hayata karşı olan duruşu,kendine olan güveni ifade eden tavrı ve olaylar karşısında ki olanca sükutu ile ağırbaşlı bir karekter olarak da göze çarpıyor bu tavrı ile özellikle analığı Şahinde ve hasımlarınca çekinilen bir karekter.Yine de oluşan olaylar karşısın da ki olanca ilgisiz ve naif tavrı ve hayata karşı lakayd, manasız ve anlamsız tutumu ile en sevdiği ve ihtimam layık bulduğu karısı ve hayatı trajik bir sona neden oluyor. Taşrada geçen karekterleri ve dönemin toplumunu, taşra daki hayatın gerçekliğini yansıtan ve eleştiren bir eser ortay koymuş yazar.Yazınsal nitelikleri ustaca kullanması ve topluma karşı gerçekçi bir bakış yansıtması bakımından hem toplumsal hemde doğa tasviri bakımından diğer büyük iki romanından ayrı bir yere koyacağım çok değerli bir kitap.Okunmasını kesinlikle tavsiye ederim.