Yeni bir güne gireli epey oluyor. 7 Şubat gecenin üçü ve güzel de ilerliyoruz zaman hıphızlı geçiyor. Kim bilir belki bu yazıyı okuduğunuz vakit günü yarılamış ya da sonlandırıyor olucaksınız belki de yayınladıktan hemen sonra okuyacaksınız gerçi ne farkeder göz…devamıYeni bir güne gireli epey oluyor. 7 Şubat gecenin üçü ve güzel de ilerliyoruz zaman hıphızlı geçiyor. Kim bilir belki bu yazıyı okuduğunuz vakit günü yarılamış ya da sonlandırıyor olucaksınız belki de yayınladıktan hemen sonra okuyacaksınız gerçi ne farkeder göz açıp kapayıncaya değin aylar geçicek ve nasıl geçtiğini dahi anlayamadığımız yıllar üzerini örtecek. Mesele bugünün ya da her şeyin hıphızlı geçmesi değil mesele hatırlatmak ve hatırlamak , günümüzde en çok değer verdiğimiz şey ya da değer verdiğimizi göstermek için yırtındığımız o Hatırlamak
Upuzun zamandan beri insan ilişkileri dahilinde herbir şeye karşı samimiyetimi yitirdiğim şu sıralarda bir söz aklımın bir köşesinde sağlamlaştırdığı yerinde hep kendini bir şekilde belli ediyor ; "İnsan nisyan ile malûldür. Nisyan ile mamur." bunu derken büyüklerimiz biz insanlar olarak bunun ( Unutmak ) bir eksiklik mi yoksa hayatımıza devam edebilmemiz için bir gereklilik mi diye üzerine düşünmemiz için çok güzel bir fırsat sunmuşlar. Örneğin dün daha doğrusu birkaç saat önce 6 Şubattı ve üzerinden su gibi 2 yıl geçti ,evet çok üzüldük ağladık duygulandık ve bir daha böyle bir felaketin yaşanmamasını temenni ettik. Peki böyle büyük bir acı sonrasında anmak dua etmenin yanında şunu hiç sorduk mu kendimize ülkece Allah korusun bir daha yaşanması dahilinde bu kadar insanımızı tekrardan kaybetme durumumuz var mı ?
Ailem ben ya da çevrem deprem konusunda ne denli bilinçli. Böyle bir felaketin sorumlusu olacak ehil olmayan vicdan namına hiçbir şey ifade etmeyen insanlar nesiller yetişiyor mu eğitim sistemi nasıl ? Adalet kavramı gerçekten var mı bunun inşası nasıl olur varsa ben nasıl yardımcı olurum diye düşündük mü ?
Yoksa öyle ekran başında faillerine lanet okumakla mı geçirdiniz o deniz kumlu binaların, ya da sadece tekrar yaşanmaması için bir dua mı okudunuz bunlar yanlıştır demiyorum hatta belki elinizden belki sadece bu geldiği için bunu bunları yapabilirsunuz yapabiliyoruz. Benim takıldığım şey bunu sadece bir günle bu günle sınırlandırıyor olmamız. Örneğin mimari teknolojide ne denli geliştik gelişiyoruz. Ya da en basitinden şuan telefonlarınızda afet uygulamaları mevcut mu ilkyardım çantanız var mı ?
Söz konusu hatırlamak olunca evet bugün böyle bir gündü deyip bu olaydan kötü etkilenmiş,dramatik ya da mucizevi bir kaç örnek verip günü sonlandırıyoruz. Bu bana çok yapmacık geliyor. İyi de insanlarımızı hatırlamayalım anmayalım mı dediğinizi duyar gibiyim. Hatırlayalım, anıp acılarını paylaşalım ama böyle değil gerçekten böyle değil. Bilinçlenelim bilinçlendirelim. Çünkü şunu çıkarmayın aklınızdan "Ölü sizin evden çıkmayınca helva tatlı gelir " diye bir söz söylemiş büyüklerimiz. Belki sizi tanımıyorum sizde beni tanımıyorsunuz tanışmayızda kimbilir ömür boyu ama gerçekten değerli olduğunuzu unutmayın varlığınız size sevdiklerinize bir armağan.
Paragrafın başında ki cümle beni ordan ta buralara kadar getirdi hatırlatmak mabında :)
"İnsan nisyan ile malûldür. Nisyan ile mamur."
Esenle sağlıcakla kalın :)
Dipnot : saat 04:04