Spoiler içeriyor
Evet, işte o seri. 6-7 yaşlarımda izlediğim ilk animem, favori animem, gerçekten bendeki yeri çok ayrı bir anime. Animeyi abimle birlikte 2011 senesinde ilk bilgisayarımızı aldığımız zamanlar izlemiştik, büyük kuzenimiz önermişti bize. Bir akşam yanıma gelip hadi bunu izleyelim demişti…devamıEvet, işte o seri. 6-7 yaşlarımda izlediğim ilk animem, favori animem, gerçekten bendeki yeri çok ayrı bir anime.
Animeyi abimle birlikte 2011 senesinde ilk bilgisayarımızı aldığımız zamanlar izlemiştik, büyük kuzenimiz önermişti bize. Bir akşam yanıma gelip hadi bunu izleyelim demişti ve her şey o zaman başladı.
Naruto içine mühürlenmiş 9 kuyruklu bir canavar yüzünden tüm köyden dışlanan, canavar muamelesi gören yapayalnız bir çocuk, yediği tek yemek bozulmuş ramenler ve sütler olan bu çocuk her zaman zorbalığa maruz kalıyor, her zaman ötekileştiriyor.
Naruto aslında Naruto Shippuuden'e ön hazırlık gibi, 200 bölüm ama asıl olaylara zemin hazırlama kısmı sadece, ama yine de kısaca bir değinmek istiyorum. Özellikle de hepinizin, izlemeseniz de hepinizin bildiği o karaktere, Sakura'ya.
Öncelikle Konaha'daki zihniyete bir bakalım, Konaha Türkiyeden çok da bir farkı olmayan bir memleket aslında, kadınların savaşmasını doğru bulmuyorlar, kadınların yapabileceği tek mesleğin tibbi ninjalık olabileceğini düşünüyorlar ve eğitimleri de böyle veriyorlar.
Kızlara her zaman savaşmamaları, yalnızca 'temel' iyileştirme tekniklerini bilmeleri gerektiği öğretiliyor ve kızlar ailelerinden ve tüm köyden öğrendikleri şeyi doğru sayıyorlar, küçücük kızlar bile kendilerine savaşmamalarını sadece basit iyileştirme tekniklerini bilmelerinin yeterli olduğunu söyleyip buna kendilerini inandırıyorlar.
Bu küçük kızlardan biri de Sakura, Sakura tm köy halkı sağ olsun diğer tüm kızlar gibi savaşmanın 'erkek işi' olduğunu ve yapması gereken tek şeyin güzel olup basit iyileştirme teknikleri öğrenmek olacağına inanıyor. Kendi ağzıyla bile aman bana ne ben sadece öğrenmem gereken şeyleri öğreneceğim diyen savaş bilmeyen, toz pembe bir hayal dünyasında yaşayan Konaha kızlarından biri sadece.
Takım olma mevzularını geçiyorum çünkü dediğim gibi anlatmak istediğim tek karakter Sakura. Sakura, Naruto ve Sasuke bir şekilde Kakashi'nin takımına girmeyi başarıyorlar ve ilk görevlerine çıkıyorlar.
Daha ilk görevlerinde azılı suçlularla savaşıyorlar ve hayatında bırakın bir savaş, gerçek bir kılıç gördüğü bile şüpheli olan 12 yaşındaki bir kız çocuğu bir anda kanlı bir savaşa giriyor ve tabii ki savaşta hiçbir etkisi olmuyor, yalnızca çığlıklar atıyor ve korunmayı bekliyor.
Naruto ve Sasuke zaten erkek oldukları için bu eğitimleri almış olduklarından ve karanlık geçmişlerinden dolayı buna alışkın tipler olduğu için omuz omuza vererek savaşsalar da Sakura tabii ki hiçbir şey yapamıyor. 12 yaşında hiçbir şey yaşamamış bir kız çocuğundan da ne bekleyebilirdik ki zaten?
Neyse, olanlar oluyor ve bu görevler bir süre daha devam ediyor, tekrar ediyorum kız çocuklarının savaş eğitimi alması diye bir şey yok. Tüm kızlar sadece iyileştirme üzerine çalışıyor. Bu görevlerde de Sakura'nın hiçbir etkisi olmuyor neredeyse, herkesin dilindeki o 'sadece Sasuke-kun, Naruto-kun diye bağırıyor' dediği bölümler yani, yalan da değil kim yara alırsa ona bağırıp endişesini gösteriyor aslında.
Her neyse bu görevler biraz daha devam ederken Naruto'nun en önemli bölümleri geliyor, chuunin sınavları. İlk sınavlar zihinsel oluyor ve çocukların ninjalık yeteneklerini ölçüyorlar. Mesela yazılı bir sınav hazırlıyorlar ve bu sınavı çözemeyecekleri seviyede hazırlıyorlar, amaç 4 gözcüye de yakalanmadan kopya çekme becerilerini ölçmek. Serinin en zeki karakteri dedikleri Shikamaru'nun bile yana döne kopya çektiği bu yazılı sınavda Sakura hiçbir kopya çekmeden kendi zekasıyla yazılı sınavdan tam puan almayı başarıyor. Sınavda kopya çekmeyen tek insan, bunu da hatırlatayım. Ayrıca chuunin sınavlarına 5 ulustan da farklı öğrencilerin girdiğini eklemek isterim. Kısaca animeyi izlemeyen herkesin salak dediği kız serideki en zeki karakterlerden, sadece içine doğduğu toplum kızları izleyicinin istediği şekilde büyümesine olanak sağlamıyor.
Her neyse yazılı sınavlar bittikten sonra fiziki sınavlara geçiliyor ve bir şekilde Naruto da Sasuke de savaşmaktan ve daha bir türlü olaydan dolayı etkisiz hâle geliyorlar ve onları koruma görevi bıçak tutmayı bile bilmeyen tecrübesiz, deneyimsiz tek varlığı uzun pembe saçları olan Sakura'ya kalıyor. Konuya girmeden evvel, Sakura'nın saçlarının değerini anlatmak istiyorum. Sakura animedeki tek pembe saçlı karakter, yani çok nadir bir saçı var, içine doğduğu dünyada kadınlardan yalnızca güzel olmaları bekleniyor ve Sakura'nın elindeki tek güzellik sürekli olarak bakım yaptığı ve aşırı değerli uzun pembe saçları.
Sasuke ve Naruto baygınken Sakura onların ateşlerini düşürmeye çalışıp onlarla ilgilense de bir zaman sonra 3 'suikastçı' katil tarafından saldırıya uğruyorlar. Sakura tabii ki savaşamayacağının farkında, ama öylece Sasuke ve Naruto'yu verecek biri de değil, bu yüzden ölmeyi yeğleyerek o 3 suikastçıya saldırmaya çalışıyor ama hiçbir işe yaramıyor tabii ki, tam o sırada Sakura'ya aşık Rock Lee geliyor ve onlarla savaşmaya çalışıyor, ama nafile. En son biri sakurayı saçından tuttuğu gibi kitliyor ve saçlarıyla dalga geçiyor. Sakura o anda tüm hayatını düşünüyor, içine doğduğu dünyanın zihniyetini, neden savaşmayı öğrenemediğini, neden topluma karşı çıkmadığını, neden sürekli onlara ayak bağı olduğunu sorguluyor ve bir kadın olarak ona biçilen değerin simgesi olan uzun pembe saçlarını bıçak tutmasını bilmediği halde bıçakla kesiyor ve hemen suikastçının üstüne atlayıp kolunu ısırmaya başlıyor, yapabileceği tek şey ısırmak çünkü...
Dipnot: Japonyada bir kızın saçlarını kesmesi artık büyüdüğü, olgunlaştığı ve yeni bir benlik kazandığını simgeler. Aslında Sakura'nın saçlarını kesmesinin bir de böyle bir anlamı var, artık içine doğduğu bu zihniyeti kabullenmek istemiyor, erkeklere ayak bağı olup sadece kurtarılan aciz bir kadın olmayı reddediyor.
Derken Sasuke yeni bir güçle uyanıyor ve Sakura'yı kurtarıyor. Bayağı olaylı şeyler oluyor buraları geçiyorum, vesaire vesaire chuunin sınavları o bu şu derken birkaç bölüm geçiyor ve Sasuke köyü terk ediyor, Sakura'ya teşekkür ederek hem de. Sakura Sasuke'ye kalması için yalvarsa da onunla bşrlikte gitmek istediğini söylese de Sasuke seçtiği yolun karanlığının Sakura'yı boğacağının farkında olduğu için Sakura'dan hoşlansa da Sakura'ya teşekkür ederek bayıltıyor ve bankın üzerine yatırdıktan sonra köyü terk ederek suçlu bir ninja oluyor.
Sasuke köyü terk ettikten sonra uyanan Sakura ilk nefesini Naruto'nun yanında alıyor ve hayatının en büyük hatasını yaparak Naruto'ya ağlayıp Sasuke'yi geri getirmesini istiyor. Naruto sevdiği kızın Sasuke'yi sevdiğini ve bunun için ağladığını bilse de Sakura'ya söz veriyor ve sadece erkeklerden oluşan bir takım kurularak Sasuke'yi aramaya çıkıyorlar.
Onlar köyden ayrılırken Sakura tüm cesaretini topluyor ve Konahanın hokagesi, cumhurbaşkanı da diyebileceğimiz 3 büyük sanninlerden biri olan Tsunade kraliçemizin karşısına.
Tsunade'nin karşısına geçip aşırı derecede kendinden emin bir şekilde beni eğit dese de Tsunade de diğer herkes gibi Sakura'yı küçümüyor ve git oyuncaklarınla oyna bebe muamelesi yapıyor, ama Sakura artık kimseye ayak bağı olmaması gerektiğinden emin, bir daha kimsenin onun yüzünden yaralanmasını veya başka birinin onu düşünmesini istemiyor.
Kendini bir şekilde Tsunadeye kanıtlayan Sakura onu bekleyen amansız eğitimlerden bi haber olsa da canını dişine takıyor ve Tsunade'nin öğrencisi olmaya hak kazanıyor. Yıllar boyunca Tsunade'den hem tıbbi ninjalık hem de dövüş öğrenen Sakura artık kendi dünyasını da, çevresindekileri de değiştirmeye hazır bir duruma geliyor.
Ve Naruto'da burada bitiyor.
Dediğim gibi Naruto'nun hikayesinden çok herkesin gereksiz bir nefret duyduğu, izlemeyenlerin bile bok attığı bu karakteri anlatmaya geldim.