Spoiler içeriyor
Çok ilginç bir suç türü: donörlukle halkın gelecek sağlığını tehlikeye atmak. Adam yüzlerce aileye donörlük yapmış ve sahip olduğu çocuk sayısının neredeyse 3000 e ulaştığı tahmin ediliyor. Hollanda'da 600 tane olduğunu kabul ediyor. Çocuk sahibi olamayan insanların ya da eşcinsel…devamıÇok ilginç bir suç türü: donörlukle halkın gelecek sağlığını tehlikeye atmak. Adam yüzlerce aileye donörlük yapmış ve sahip olduğu çocuk sayısının neredeyse 3000 e ulaştığı tahmin ediliyor. Hollanda'da 600 tane olduğunu kabul ediyor.
Çocuk sahibi olamayan insanların ya da eşcinsel bireylerin çocuk sahibi olma yollarından biri de sperm donörlüğü. Bu aileler ya da bekar kadınlar Jonathan denen bu adamı güvenilir görünen bir donör bulma sitesinden bularak kendilerine donörluk yapmasını istiyorlar. Adam da her aileye çok az aileye bu konuda yardım ettiği yalanını söylüyor ve onları kandırıyor. Böylece Hollanda'dan Kenya'ya kadar her yerde bu adamın çocukları doğuyor. Hollanda'da o kadar bağış yapmış ki bazı anneler aynı okuldaki çocuklarının ne kadar benzediğine şaşırıp konuşarak durumun farkına varıyorlar. Adam da çok popüler çünkü yakışıklı ve çekici bulunuyor kadınlar tarafından. Doğal olarak çocuklarının da böyle genler taşımasını istiyorlar. Kendisinin bir YouTube kanalı var. Orada bir çok konuda videolar paylaşıyor, ülke ülke geziyor vs. Belgesel sonunda aslında bu adamın yıllardır oradan oraya atlayarak bir hayat amacı bulmaya çalışırken kaybolduğu ve ailelere yardım ettiğini düşünerek bunu yapmaya başladığı anlaşılıyor. Ayrıca aslanlara hayranmış. Tıpkı bir aslanın krallığını ve disilerden yavrularını izlemesi gibi bu çocukları da aynen bu şekilde görüyor. Kendisi hep donörluk yaptığı çocukların yaninda olup ilgilense de hepsiyle ilgilenemediği için YouTube kanalını aslında onlara yol gösterici biri olmak için kullanmış. Yani bu çocuklar bir gün biyolojik babalarının bu olduğunu öğrenecekler ama bir baba gibi olamayacağından kendi hayat derslerini internetten yaymaya başlamış. Hatta bazen başka donörluk yapan bir arkadaşıyla spermlerini karıştırıp hangisi kazanacak yarışı yaptığıni söylüyor onu yakından tanıyan bir kadın.
Problem şu ki ,bilimsel olarak da kanıtlanmış sanırım, kardeş olan ama kardeş olduklarını bilmedikleri için birbirlerine çekim duyan kişilerde bu çekimi birbirlerinde benzerlik buldukları için duydukları kanıtlanmış. Ve bunu sonradan öğrenmek yani ensest bir ilişkiye girdiklerini öğrenmek ne kadar da korkunç bir durum olur o kişiler için. Ayrıca ensest sadece ahlaki olarak yanlış olduğundan yasak değil aynı zamanda ensest ilişki gelecek nesillerin genlerine de zarar veriyor çünkü gen çeşitliliği demek daha fazla dayanıklılık demek aynı genlerden üreyen kişilerde aynı hastalıklarin genleri daha güçlü aktarıldığı için çocuklar da hasta doğuyor. Yani bu ahlaki norm soyun devamı için ortaya çıkmış biyolojik de bir durum.
Hiçbir ülkenin, birilerinin çıkıp Kenya'nin rengini "açmayı" düşüneceği ya da tanrı kompleksine girip aslan olmaya çalışacağını düşünmemesi de anlaşılır. Eğer yasal olarak sıkı denetim sağlanamayacaksa çoğunluğun yararı için bunun yasak olması daha iyi olacaktır. Zaten Türkiye'de de yasak ancak birçok yerde yasal olmasına ben de şaşırdım.
Belgesel için yorum yapacak olursam üçüncü bölüme uzatmaya gerek yokmuş. İki bölüm de yetermiş.