ALTINI ÇİZDİKLERİM ✍🏻 •Her caddenin kendine özgü bir görüntüsü vardır. Her tepe başlı başına bir kişiliktir. (cesare pavese) •Sen tüm kentten daha yalnızdın. Okyanus gibi bir yalnızlık. •Ve bana geceler yetmiyor. Günler yetmiyor. İnsan olmak yetmiyor. Sözcükler, diller yetmiyor. •Artık…devamıALTINI ÇİZDİKLERİM ✍🏻
•Her caddenin kendine özgü bir görüntüsü vardır. Her tepe başlı başına bir kişiliktir. (cesare pavese)
•Sen tüm kentten daha yalnızdın. Okyanus gibi bir yalnızlık.
•Ve bana geceler yetmiyor. Günler yetmiyor. İnsan olmak yetmiyor. Sözcükler, diller yetmiyor.
•Artık bundan böyle acıları mutluluk olarak nitelendirmeye karar verdim. Yaşamımın en mutlu anlarında da aynı güçle acıyı duymadım mı. Ve acıların ötesinde bir beklenti vardı: Kendi dünyamın beklentisi.
•Kimse senin kadar güzel, hiç kimse senin kadar canlı gitmedi ölüme.
•Zaman zaman kendimi tüm insanlıktan daha güçlü duyuyorum, ama kendimi aynı anda çıplaklıklarından sıyrılmaya çalışan ağaçlar kadar da bırakılmış duyuyorum. Özellikle ben'in, ben'i bıraktığı anlarda.
•Belki kendilerine yaşamı kanıtlamaya gerek duymayan insanlar, sevgileri de derinliğine duymadan, acıya dönüştürmeden yaşayıp gidiyorlar. Ya da sevgiyi sevgi, beraberliği beraberlik, ayrılığı ayrılık, yaşamı yaşam, ölümü ölüm olarak yaşıyorlar. Oysa yaşam ölümle, ölüm yaşamla tanımlı. Ama sen. Senin için her beraberlik ayrılış, her ayrılış beraberlik, sevgi sevgisizlik, duyum duyumsuzluğun başladığı an. Birisinin teniyle yanyana olmak, kendi var oluşumu unutmak mı. Ya da daha derin algılamak mı. Kendi var oluşum. Her var oluş kendisiyle birlikte ölümü getirmiyor mu.
•All is the same
Time has gone by
Some day you'll die
Some one has died
Long time ago
• Her anı ölüdür.
•İnsan ne denli derin düşünebiliyorsa, sevgisi o denli derindir. O denli doyumsuzdur. Ve acısı da o denli büyük. Yaşam acısı.
•İnsanın yalnız cesedi yalnız kalabilir. Canlı (cesedi) asla.
•Sen günlere bir şeyler getirmedikçe, günler sana hiçbir şey getirmiyor. Boş bir caddede yürüme olanağı bile yok. Her köşe, her cadde öyle dolu, öyle dolu, öyle dolu ve bu doluluk içinde öyle boş, öyle boş, öyle boş ki...
•Bir gezinti tüm günü ısıtabilir. Ama geceler öldürüyor beni.
•Dünya nasıl olması gerekiyorsa öyle. Kendi kendini kurtaramayanı hiç kimse kurtaramaz.
•Nereye gitmek istiyorum ki. Nereye gidebilirim ki. Sürekli gitmek istemek de, bir yerde, hiçbir yerde olmak istemek değil mi. Olabileceğim bir yer kaldı mı. Hiçbir yerdeyim.
•Çevrem her yaşta insanla sarılı, hiçbiri yalnızlığın insanı değil.
•Hiçbir zaman sakin olamamak belki de benim yazgım.
•Edebiyat, yaşam ve ölümün sınırlarının artı acıları tutamadığı, tutmaya yeterli olmadığı yerde başlamıyor mu?
•İnsanın kendi yalnızlığının sorumluluğunu da, gene kendisinin taşıması gerektiğini de kavramalı.