Çekildiği döneme göre oldukça iyi iş çıkarılmış. Hatta şuanda yapılmış iğrenç CGI lı filmlere göre çok daha gerçekçi görünen bir yapım diyebiliriz. Gözlerinizin pasını sileceğine eminim. Hasta olan evlatlarının yerini alsın diye özel olarak üretilen robot bir çocuğu evlat ediniyorlar.…devamıÇekildiği döneme göre oldukça iyi iş çıkarılmış. Hatta şuanda yapılmış iğrenç CGI lı filmlere göre çok daha gerçekçi görünen bir yapım diyebiliriz. Gözlerinizin pasını sileceğine eminim.
Hasta olan evlatlarının yerini alsın diye özel olarak üretilen robot bir çocuğu evlat ediniyorlar. Diğer robotlardan farklı olarak hem daha gerçekçi görünüyor, hem de ilk kez bir robot çocuk yapılıyor.
İzleyici için ilk beklenen durum, robotun istenmeyen davranışlarda bulunması olacaktır tabi. Ama tam tersi robot aileye sıkıca bağlanıyor. O kadar bağlanıyor ki ailenin kendisini sevmesi için her şeyi göze alıyor. Tıpkı bir çocuk gibi mantığını kullanmadan davranışlar sergiliyor. Bazı izleyiciler duyguların doğuştan gelmediğini, zamanla kazanıldığının anlatıldığını söylemiş. Ama robota tüm bu duygular zaten aktarılmış. Robot daha çok duyguları zamanla nasıl kontrol edeceğini kavramaya başlıyor. Bizim duygu dediklerimiz isimden ibaret. Buradaki asıl olay verdiğimiz tepkiler. Mesela filmde Pinokyo hikayesine değiniliyor. Robot bu hikayeyi duyuyor ve perinin onu gerçek bir çocuk yapacağını düşünüyor. Yani bir nevi masala inanıyor. Mantık şu; duyguları sonradan kazanıyor olsaydı, öğrendiği her şeyi de sonradan kavrıyor olurdu. Yani masalların gerçek olmadığı söylense de robot periye inanıyor ve onu bulmak için yola çıkıyor. Sonradan öğrenme gibi bir kabiliyeti olmadığı ve normal çocuklar gibi bir peri masalına inanıyor olması, ona bunların yazılım olarak aktarılmış olduğunu gösteriyor. Yani bir çocuğun yapması gereken davranışta bulunuyor ve bir peri masalına inanıyor. Diyelim ki alt metinde anlatılan şey bu duyguların sonradan kazanılıyor olmasıydı. O zaman ben de derim ki anlatım fazlasıyla çelişiyor ve yetersiz kalmış. Görünen o ki burada anlatılmak istenen daha çok, bir robota insani duyguların aktarılabiliyor olması ve bu duygular aktarılırsa nelerin olabileceği.
Filmin geneline bakacak olursak ilk kısımları biraz ağır başlıyor. Evde geçen sahneler biraz sinir bozucu gelebilir. Şahsen çocuğa biraz zor alıştım ben. Sürekli gülümsemesi aşırı sinir bozucu geliyordu. Yorumlara bakınca bu duruma değinenleri de gördüm. Ama oyunculuk olarak gayet iyiydi. Jude Law u robot rolünde göreceğimi hiç düşünmemiştim. (Bir adam her role mi yakışır abi ya. Harika oyunculuk sergilemiş) Filmin sonlarına doğru olaylar biraz daha ilginçleşiyor. Yani uzaylılar mı desem ya da insanoğlunun kendi kendini yok etmesi ve yapay zekaların dünyaya hakim olması mı desem bilemedim. Düşünce olarak güzel ama biraz daha derin mevzulara inilebilirdi.