- 26.02.2025 - 04.03.2025 - Bu kitaptan Alice Harikalar Diyarında kitabının enerjisini almıştım, beklediğim gibi de oldu sayılır. Konusu, Hindistanlı bir kız çocuğunun İngiltere’de bir malikaneye taşınmasıyla başlıyor. Mary isimli kızımız çok huysuz ve mutsuz, bundan ötürü de ‘yetişkinler’ tarafından…devamı- 26.02.2025 - 04.03.2025 -
Bu kitaptan Alice Harikalar Diyarında kitabının enerjisini almıştım, beklediğim gibi de oldu sayılır. Konusu, Hindistanlı bir kız çocuğunun İngiltere’de bir malikaneye taşınmasıyla başlıyor. Mary isimli kızımız çok huysuz ve mutsuz, bundan ötürü de ‘yetişkinler’ tarafından asla beğenilmeyen bir çocuk kendisi. Zamanla Mary’nin ve romana katılacak olan diğer çocuk karakterlerin kendilerini keşfetmelerini okuyoruz aslında. Colin’in yaşadıklarına çok duygulandım çünkü tahmin ediyorum ki Türkiyede de baskıcı aile evlerinde büyüyen çoğu çocuk, iyi niyet ve korumacılık adı altında kendi kişiliğini ortaya çıkartamamıştır. Dickon karakterinin hayvanlarla olan bağını da çok hoş buldum, zaten kitabın kapağında da çok tatlı bir kızılgerdan kuşu var.
Ben kitabı çok beğendim, öncelikle yazım dili çok akıcıydı, okumakta hiç zorlanmadım, 3 oturuşta falan bitti. Satırların ardında ebeveyn-çocuk ilişkisine yönelik mesajlar olduğunu farketmek bence çok hoştu. Bana kalırsa gizli bahçe sadece bir sembolizm örneği olarak kabul edilebilir, bahçenin yerine istediğiniz hobiyi koyun, sizi ne mutlu ediyorsa onu koyun, anlamlı olacaktır çünkü zaten asıl anlamı ruha iyi gelen şeyi yapmaktır diye anladım.
“Elbette dünyada sayısız Sihir olmalı. Ama insanlar bunun neye benzediğini veya nasıl yapılacağını bilmiyor. Belki de başlangıç, güzel şeyler meydana gelinceye kadar güzel şeyler olacağını söylemektir sadece.”
“Bir şeyi tekrar tekrar söyleyerek ve zihnine sonsuza dek yerleşene kadar düşünerek öğreniyorsun, sanırım Sihir için de aynısı olacaktır. Onu size gelmesi ve yardım etmesi için sürekli çağırırsanız bir parçanız olacak, yanınızda kalacak ve işini yapacaktır.”
“İyileşeceğine kendini inandırmıştı; bu inanç, aslında savaşın yarısından fazlasıydı ama bunu fark etmedi.”
“Sağlıklı çocukların gülmesi her gün ilaç içmelerinden iyidir. O ikisi kesinkes şişmanlayacak.”
“Üzücü veya kötü bir düşüncenin zihninize girmesine izin vermek, kızıl mikrobunun vücudunuza girmesine izin vermek kadar tehlikelidir. İçinize grdikten sonra orada kalmasına izin verirseniz, yaşadığınız sürece ondan asla kurtulamayabilirsiniz”
“Seni küçük cadı! Orada durmuş şunu sevmiyom, bunu sevmiyom diye söyleniyosun. Asıl sen kendini seviyo musun?”
“Kaşlarını çatmıştı, çünkü babasıyla annesinin oturup onunla herhangi bir konuda hiç konuşmadığını anımsamıştı.”
“Bahar mı geliyor? Neye benziyor bahar? Hastaysan odada baharı göremiyorsun.”
“Annem hiç temiz hava almayan, sırtüstü yatıp resimli kitap okumaktan ve ilaç içmekten başka hiçbi’şeycikler yapmayan bi’ çocuğun yaşaması için bi’ neden olmadığını söylüyor. Zayıf ve dışarı çıkma zahmetine girmekten nefret ediyo; o kadar çabuk üşütüyo ki hemen hastalanıyo.”
“Eğer gizli korkularını anlatabileceği bir arkadaşı olsaydı… eğer soru sormaya cesaret edebilseydi… eğer kendi yaşında arkadaşları olsaydı ve kocaman kapalı bir evde, çoğu eğitimsiz ve ondan bıkmış olan insanların korkularıyla ağırlaşmış havayı soluyarak sırtüstü yatmamış olsaydı, korkusunu ve hastalığını büyük ölçüde kendisinin yarattığını anlayabilirdi.”
“Annem bi’ çocuğun başına gelebilecek en kötü iki şeyin hiç kendi haline bırakılmaması ya da tamamen kendi haline bırakılması olduğunu söylüyo.”
“Annem her sabah yarım saatçik bile ossun gönlünce gülmenin tifüslü birini bile iyileştirceğini söylüyo.”
“Elbette bu yanlış Sihirdi… söze “çok geç” diyerek başlamak.”
Puanım: 10/10