ZAMAN kısa bir zaman tartışması. blok evren teorisiyle başlamak istiyorum. geçmiş, şimdi ve gelecek aynı anda evrende bulunuyor. zaman burada dört boyutlu bir yapıda bulunuyor. aslında şöyle: bir dikdörtgenler prizması var ve bu prizmada geçmiş, gelecek ve şimdi var. bizler…devamıZAMAN
kısa bir zaman tartışması.
blok evren teorisiyle başlamak istiyorum. geçmiş, şimdi ve gelecek aynı anda evrende bulunuyor. zaman burada dört boyutlu bir yapıda bulunuyor. aslında şöyle: bir dikdörtgenler prizması var ve bu prizmada geçmiş, gelecek ve şimdi var. bizler bu prizmanın belirli bir noktasındayız ve zamanın akışını deneyimliyoruz. aslında her an o prizmanın içinde. yani şu an tekrar 2.dünya savaşı oluyor, piramitler yapılıyor veya gelecekte 3.dünya savaşı yapılıyor. biz, bir bütün ve döngüsel yapıyı bilincimizle doğrusal algılıyoruz. einstein şu sözleriyle destekliyor bir nevi "sevdiğimiz insanlar yok olduğunda aslında yok olmazlar, bizim için zaman akar ama evrenin doğasında geçmiş, şimdi ve gelecek aynı anda vardır."
biz sadece bilincimizle şimdinin zaman dilimine erişebiliyoruz. bir olayla konuya devam etmek istiyorum.
hz.musa'nın allah ile konuşması.
felsefi ve teolojik tartışmalara göre, bu konuşma zamanın sınırlarını aşan bir deneyimdir. biliyoruz ki kutsal kitaplara göre yaratıcı bizim zaman algımızdan izafidir. sina dağındaki olayda da musa allah ile konuşmak isteyince onun bizim algılayamadığımız zaman dilimine çok kısa bir süre şahit olmuştur. çok kısa süre geçmiş, gelecek ve şimdiyi aynı anda deneyimledi ve bu da direkt bayılmasına neden oldu. hz. musa kendini aşan bir zaman deneyimi yaşadı yani.
bu fikri nikolai kozyrev de yaptığı aynalar ile destekliyor. kozyrev aynalarının spiral bir yapısı vardır ve zamanın doğrusal değil bükülebilecek bir yapıda olduğunu savunur. birkaç denek üzerinde deneyler yapılmıştı. şöyle onlar da:
zamanın hızlandığını, yavaşladığını yani doğrusal hız algısının bozulduğunu söyleyenler. yaşamadıkları geçmiş anıları gördüklerine dair hisler ve gelecekteki olayları belirgin bir şekilde hissedenler.
bu olayların bir benzeri de antik mısırda yaşandı. en büyük örneği de piramitler, bu piramitlerde firavunun, benim bahsettiğim zamanın döngüsel yapısına göre tasarlandığını söyleyebilirim. geçmiş için piramitler mısırın kozmik düzeni, eski ataları ile olan bağı temsil ediyor. gelecek için firavun odaları güneş alıyor ve alınan bu güneş yeniden doğuşu simgeliyor. zaman sonlanıyor ve yeniden başlıyor. firavunun her yıl tahta çıktığı gün kutlanıyor çünkü gerçekten tahta çıktığı gün döngüsel olarak sürekli tekrarlanıyor. ayrıca bazı antik mısır metinleri firavunun bu yolculuğuna rehberlik yapıp zamanın aynı anında yani geçmiş, şimdi, gelecekte nasıl var olacağını açıklıyor. kısaca tüm zamanları deneyimlecek firavunlar için zaman kapsülü olarak inşa edilmiştir piramitler.
doğu felsefelerinde de karma ve reenkarnasyon hakim, bunda da geçmiş, gelecek ve şimdinin birbirine hakim olduğu fikri mevcut. artı olarak insanlardaki 6.his ve yapmadığı ama yaptığını hatırladığı veya hissettiği o anlar da var.