Raf Yorumu: rocktonash (@rocktonash)

Sen Beni Aşağılayabilirsin Ama Ben Aşağılanmam

Söz konusu Diyojen olunca cümlelerimi suratımdaki embesilce gülümsemeden pek toparlayamıyorum ama bir şeyler anlatmaya çalışıcam sizelere. :) Sinoplu Diyojen olarak da bilinen toxic ve trol filozofumuz Diyojen, babasının kalpazanlık suçuyla yargılanmasından sonra Anadolu'dan sürülürler ve Atina'ya giderler. Hayatı boyunca fakirlik…devamıSöz konusu Diyojen olunca cümlelerimi suratımdaki embesilce gülümsemeden pek toparlayamıyorum ama bir şeyler anlatmaya çalışıcam sizelere. :) Sinoplu Diyojen olarak da bilinen toxic ve trol filozofumuz Diyojen, babasının kalpazanlık suçuyla yargılanmasından sonra Anadolu'dan sürülürler ve Atina'ya giderler. Hayatı boyunca fakirlik içinde yaşayan Diyojen, açlık çektiği sıralarda kıyıda köşede kırıtıları yiyen fareleri görür ve asıl özgürlüğün bu olduğunu düşünerek Kinik felsefenin de öğretileriyle üzerinde bir adet aba sırtında bir çantayla yaşamaya başlar. Yaşamak dediysem de... Fıçıda yaşamak. Sivri diliyle de nam salmış olan Diyojen, halk tarafından her fırsatta aşağılanır ama kendisinin aşağılandığını asla kabul etmediği, hiç değilse diğer insanlardan daha özgür olduğu düşüncesiyle çevresindeki herkesi laf sokup geri gönderir her fırsatta. Bu arada laf sokmak derken, hani... Herkese... Büyük İskender dahil. Bilmeyenler için anlatayım. Diyojen bir gün güneşlenirken namını duyan Büyük İskender başında dikilir ve "Dile benden ne dilersen." der. Diyojen bunun üzerine koskoca Makedon kralına dönüp "Gölge etme başka ihsan istemem." der. Bu gibi Diyojen ve İskender arasında tekrarlanır ve Büyük İskender, Diyojen için şunu söyler. "Büyük İskender olmasaydım Diyojen olurdum." Tabi herkesin gıcık olduğu Diyojen'in sivri dilinin yanında mizahı da vardır. Örneğin gece uyurken başının altından parasını çalmaya çalışan hırsıza uyanıp "paramı al da defol git uykumu bölme" demesi gibi ya da kel bir adam onu aşağıladığında adama dönüp "karşılık olarak ben sizi aşağılamayacağım ama saçınız bu korkunç kafadan uçup gittiği için onu tebrik etmek isterim" der. "Hekimler ilaçların tadını iyileştirmek için içine şeker koyarken bilge insanlar da tatsız insanlarla uğraşırken mizahı kullanırlar" Diyojen hayatı boyunca sade bir yaşamı ve stoacı filozoflar gibi hayatta doğayla iç içe yaşamayı öğütlüyor bizlere. Tüm bu fevriliğinin yanında da arkadaşlığın ve dostluğun üzerine özellikle değiniyor. İyi arkadaşların insanı geliştireceğini özellikle vurguluyor.