Duyulmayan Anlam Çığlığı Viktor E. Frankl’ın geliştirdiği logoterapinin temellerinden, (anlam arayan ve kendi seçimlerini yapabilecek tek canlının insan oluşuna dayanıp karşılaşım kavramını açıklayarak) insan ilişkilerinden bahsetmiştir. Bunun yanında günümüz insanının anlamsızlık duygusunun nedenlerinin işsizlik, zenginlik gibi nedenler olduğundan bahsetmiş ayrıca…devamıDuyulmayan Anlam Çığlığı Viktor E. Frankl’ın geliştirdiği logoterapinin temellerinden, (anlam arayan ve kendi seçimlerini yapabilecek tek canlının insan oluşuna dayanıp karşılaşım kavramını açıklayarak) insan ilişkilerinden bahsetmiştir. Bunun yanında günümüz insanının anlamsızlık duygusunun nedenlerinin işsizlik, zenginlik gibi nedenler olduğundan bahsetmiş ayrıca varoluşsal boşluğun neden olduğu depresyon, saldırganlık ve madde bağımlılığı semptomlarının kitle nevrotik üçlemesi olduğunu belirtmektedir.
Paradoksik niyet, hiper düşünme, kendini aşma kavramlarını açıklayarak logoterapinin nevrozlara, spora, edebiyata, ölüm kaygısına bakışını ve çözüm önerilerini açıklamıştır.
Diğer psikodinamik terapi yöntemleri ile logoterapiyi karşılaştırarak logoterapinin öne çıktığı noktanın insanın bir kapalı kutu gibi görülerek içindeki enerjiyi dengelemeye çalışan bir makineden ziyade anlam arayışı boyutuna değinmesi olduğunu söylemektedir. Kitabın sonunda Frankl ortaya koyduğu üç patojenik yapı olan fobik yapı, saplantılı zorlanımlı yapı ve cinsel nevrotik yapılara dair vaka örnekleri sunmuştur.
Logoterapinin önemli noktalarından biri kendini aşmayı bilinçli değil bilinçsizce niyetlenmeden ulaşılacak bir sonuç olarak görmesidir. Bir şeyin üzerine aşırı düşünüldüğü zaman bunun tam tersi olduğunu, semptomları azaltmaya çalışmanın semptomları daha da arttırdığını hiper niyet ve paradoksik niyet kavramları ile açıklamaktadır. Bu kavramlar Maslow’un kendini gerçekleştiren insan özelliklerinden biri olan akışta olma özelliği ile anı düşünerek değil anı yaşayarak akışta olunabilmesi bakımından ilişkilendirilebilir.
Anksiyeteye bağlı terlemeye çözüm olarak daha çok terlediğini düşünme tekniği Adleryan terapideki karşıt tepki geliştirme tekniğine benzemektedir. İnsanın anlam arayışını insana makine gibi bakan ekollerden ziyade bu ekollere bir boyut daha eklediğini söyleyerek insanın anlam arayışının insanca olduğundan bahsederek günümüz hümanizm anlayışını eleştirmektedir. Temelde insanın varoluşsal boşluğunu doldurmaya çalıştığını belirtir.
Ölüm anksiyetesi ile ilgili olarak insanın olasılıkları hayata geçirdiği ve geçmişe gönderdiği an var olunduğunu vurgulayarak insanın öldüğü an kendini yarattığını söylemektedir. Bir danışanına insan ölse dahi kendi varlığını geçmişe hapsettiği için dünyada var olmaya devam etmekte olduğunu bu yüzden hiçbir şeyin boş olmadığını belirtmektedir.
İnsanın diğer insanlara odaklanarak bir şeyler yapmasını kendini gerçekleştirme olarak ifade etmesi ve karşılaşım kavramını insanlarla insani olarak karşılaşma olarak ifade etmesi bakımından Adleryan terapideki sosyal ilgi kavramı ile ilişkilendirilebilir. Psikodinamik yaklaşımlarda olduğu gibi insanın gerilimini boşaltmaya çalıştığını değil gerilim yaratmaya çalıştığını söylemektedir.
Yazar logoterapideki tekniklerin spor koçluğunda ve anksiyete gibi problemleri çözmede yardımcı olduğunu ayrıca insanın anlam arayan tek canlı olmasına dikkat çekerek insan yapısına bir boyut daha eklemesinin modern dünya insanı için etkili olduğunu söylemektedir.