Oldukça akıcı ve anlaşılır bir dil ile evrimsel psikolojiyi inceliyor. İnsanın hormonlarının, evrim sürecinde geçirdiklerinin modern insanın ihtiyaçlarında nasıl görüldüğünü anlatmış. İnsanı daha iyi anlamak için katkı sağlayacağını düşünüyorum. Kitaptan notlarım: Yüz binlerce yıl memeli, milyonlarca yıl sürüngen, yüz milyonlarca…devamıOldukça akıcı ve anlaşılır bir dil ile evrimsel psikolojiyi inceliyor. İnsanın hormonlarının, evrim sürecinde geçirdiklerinin modern insanın ihtiyaçlarında nasıl görüldüğünü anlatmış. İnsanı daha iyi anlamak için katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Kitaptan notlarım:
Yüz binlerce yıl memeli, milyonlarca yıl sürüngen, yüz milyonlarca yıl önce de mikroorganizma olan insanın teknoloji ile birlikte birden değişmesini beklemek yanlış ancak evrim hiç değişim yaşamayacağı anlamına gelmediğini de kanıtlar. Bir insanın büyüdükçe içinde 17 yaşındaki halini de 5 yaşındaki halini de taşıması gibi insan da sürüngen halini mikroorganizma halini içinde taşımaktadır. Bazıları avantaj bazıları ise değil. Ama hep üstüne eklenerek devam eder. Sürüngen beyinde veya limbik sistemde kayıtlı bir bilgi, korteks ile pasif hale getirilebiliyorsa kontrol korteksimizdedir. İnsanı insan yapan da budur. Bu bana hiç cinsellik yaşamamayı daha kutsal gören, bunlardan vazgeçebileceğini Tanrı'ya göstermeye çalışan manastırdaki keşişleri hatırlattı. Bir bakıma insanı hayvandan ayıran kortekslerini olabildiğince güçlü kılmaya çalışarak daha çok "insan" olmaya çalışıyor olabilirler. Çünkü neokorteks esnektir ve insan bunu geliştirebilir sürüngen beyin değişmese de insan güdülerinden farklı bir şey yapmalıdır.
Hayatımızı belli hormonlara göre düzenlemek biyolojimize uygun hayat demektir. Bunlar:
-Oksitosin: Sürünün parçası olma ihityacımız içindir. İnsan sosyal bir varlık olduğu için ve böyle hayatta kalabilmek için oksitosine ihtiyaç duyar. Yüzeysel de olsa insan ilişkilerine ihtiyacımız vardır.
-Serotonin: Onay saygı görme ihtiyacında,
-Dopamin: Bir şeye ulaşma sürecinde onu ararken,
-Endorfin: Fiziksel acının hissedilmemesi için yaralandığımızda (egzersiz),
-Kortizol: Korku duyduğumuzda, sinir stres, donma savaş kaç tepkilerinde salgılanır. Stres kortizole bağlı öfkeye yol açarak daha anlık tepkiler vermeye yol açar. (DEHB?)
Yazar hayatımıza dezavantajlı başladığımız hormonu tamamlamak için çabalarız diyor. Bu bana Adler'i hatırlattı. Adler de çocukluğumuzda eksik olduğumuz ya da aşağı hissettiğimiz şeyleri tamamlamak için üstünlük çabasına girerek tamamlamaya çalıştığımızdan bahseder kuramında. Eksik olduğumuz yönü başka bir şeyle kapatmaya çalıştığımızı da söyler. Üzerine düşündüğümüzde psikoloji ile de ilgili olabilir. Küçükken kabul görmemiş birisi serotonin bakımından eksiktir ve bunun için saygı görmeye ihtiyaç duyar. Serotonin salgılanmazsa kişi aç kalacağını ve toplulukta saygın olmadığı için ona yemek vermeyeceklerini düşünür. Aslında bu yüzden kabul görme çabası içerisindeyizdir. Bu Alfa erkek güçlü erkekten ziyade insanlar tarafından sevilmek ve gerektiğinde yardım edecek insanlara sahip olduğunu bilmenin verdiği güvenle ilişkilidir.
İnsan beyni önce karar verip sonra kararına bahane arar. (Bununla ilgili yapılan bir deney vardı) Eğer durum buysa insanların inançlarını değiştirmek ne kadar mümkündür? Özellikle bir tartışma esnasında tek dert bence egoyu kurtarmak oluyor. Bu yüzden o sırada bir fikir değişikliğine gidilmesini beklemek çok da mantıklı gelmiyor. Sakin bir fikir-bilgi paylaşımı yapılması ise daha öğretici olacaktır diye düşünüyorum.
İnsanın üremeye başladığı dönem ergenlik dediğimiz dönem aslında. Önceden insanlar hem zihinsel hem de bedensel yeterliliğe ulaştığında evleniyordu. Biyolojik ve zihinsel gelişimleri dengeli gidiyordu. Tarım devrimi ile ergenlik fizyolojik olarak daha erken olmaya başladı. Zihin buna yetişemedi. Bu yüzden şimdi erken evliliklerin doğru olmadığını çünkü yeterli olgunlukta olmadıklarını biliyoruz. Geçmişte yapılması da aslında fizyolojik olarak gelişince zihin olarak da gelişti varsayılmasından gelmekte.
Kitapta din mitlerinden de bahsetmiş biraz. Eski Ahit'te Havva'nın elma yemesi ve çıplak yerleri göründü yaprakla örtmeye çalıştılar hikayesindeki elmanın aslında insanın evrimi sırasında tüy dökmeye neden olan bir yiyecek yedikleri ve böylece cinsel organlarının da gözükmesine neden olduğu sonrasındaysa yaprakla örtülmeye çalışıldığı olarak tahmin ediliyor.