Raf Yorumu: Miss Rainbow (@missrainbow)

Spoiler içeriyor Sıcak bir yaz günü matematik dersinden kalan lise 1.sınıf öğrencileri yaz okuluna gider. Hepsi kız öğrencilerden oluşan bu grubu dört farklı şube oluşturur. Ama hepsinin ortak bir noktası vardır. O da dersi dinlememek,dinlemek istememek. Cam kenarında oturan Tomoko,bando takımının beyzbol…devamıSıcak bir yaz günü matematik dersinden kalan lise 1.sınıf öğrencileri yaz okuluna gider. Hepsi kız öğrencilerden oluşan bu grubu dört farklı şube oluşturur. Ama hepsinin ortak bir noktası vardır. O da dersi dinlememek,dinlemek istememek. Cam kenarında oturan Tomoko,bando takımının beyzbol maçında tezahürat yapmak için gittiklerini ama öğle yemeklerini servis eden firmanın onları kaçırdığını fark eder. Dersten kaytarmak isteyen Tomoko, yemekleri bizzat kendilerinin götürmesi fikrini ortaya atar. Öğretmenleri kabul ettikten sonra yola çıkarlar. Sıcak havada yemekleri götürürken başlarına bir sürü şey gelir. Hatta sadece onların başına değil,yemeklerin başına da. Bozulan yemekleri yiyen bando takımı hastanelik olur. Sadece 1 öğrenci hastalanmamıştır. Bu felaketten sonra okulun son beyzbol maçında tezahürat yapmak için bando takımına yeni öğrenciler aranır. Tomoko ve kızlar,yaz okulundan kurtulmak için bando takımına katılırlar. Hatta aralarına başka üç kız öğrenci daha katılır. Onları bir sonraki maça kadar zehirlenmeyen tek öğrenci Nakamura eğitir. Fakat bando müziği çalışırlarken tesadüfen cazla tanışırlar ve cazın onlara çok mutluluk verdiğini fark ederler. Bir sonraki maça kadar bando takımı iyileşip eski yerlerini alır ama bizim boynu bükük kızlarımızın ve Nakamura’nın aklında artık caz yapmak vardır bir kere. Sonbahar gelip yeni okul dönemi başladığında hepsi kendini cazın peşine düşmüş halde bulur. Caz yapabilmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Bu uğurda kendilerine yardım eden küçük yardımcıları da olur. Ne kadar ilham verici bir hikayeydi! Çok tatlıydı! Ya yüzümde kocaman bir gülümseme ile ya da gözlerim dolarak izledim. Boş beleş oldukları düşünülen kızlar sevdikleri bir şeyi keşfediyorlar ve kendilerini buna adıyorlar. Müzik aletlerini dahi alabilmek için yaptıkları sizi bolca güldürüyor. Arka planda ise kasabanın güzel dağları ve manzaraları size eşlik ediyor. O tipik abartılı Japon oyunculuğu vardı ama bence bu oyunculuk tarzı böyle filmlere uyuyor işte. Hiç de sırıtmamış. Çünkü kızlarımız duygularını uçlarda yaşıyorlar. Ve cazı bu kadar çok istiyorlar. Bu arada filmin adı Swing Girls And A Boy olsa daha da güzel olurmuş :)) sonuçta Nakamura’yı da es geçemeyiz. Bu film gizli bir cevher ❤️ Sanırım kalbimde hep ayrı bir yeri olacak.