Tayland dolaylarından ağlama garantili bir anneanne-torun öyküsü. Yaşam geçici, geride bıraktığın duygular ve düşünceler kalıcı (en azından bir süre). Bu kalıcılığı sağlayıp kalplerde yer etmek zor, bir ömür ağır işçilik... İki insan arasındaki bağ hem dayanıklı hem de en pamuk…devamıTayland dolaylarından ağlama garantili bir anneanne-torun öyküsü. Yaşam geçici, geride bıraktığın duygular ve düşünceler kalıcı (en azından bir süre). Bu kalıcılığı sağlayıp kalplerde yer etmek zor, bir ömür ağır işçilik... İki insan arasındaki bağ hem dayanıklı hem de en pamuk ipliği; koptuğunda bazen daha sağlam yenilenir, bazen de yok olur gider zira. Hepimize kolay gelsin bu hayatta...
Mengju (Usha Seamkhum/1946) 78 yaşında, minnoş bir büyükanne. Borsadan köşeyi dönmüş oğluna rağmen, hala her sabah yiyecek satarak yaşamını sürdüren, tutucu ve huysuz bir profil. İlerleyen dakikalarda bu huysuzluğun bir savunma mekanizması olduğunu ve hem evlenmeden önceki ailesinin hem de evlenerek kurduğu ikinci ailesinin ayrı ayrı onda bıraktığı lezzetsiz tadı hissetmemek, tekrar tekrar aynı noktalardan kırılmamak için Mengju tarafından pek de dozunda kullanıldığını anlıyoruz. Torun M (Putthipong Assaranatakul/1999) ise online ve canlandırmalı bilgisayar oyunundan köşeyi döneceğine inanarak okulu bırakmış, emekçi annesine sırtını dayayarak gününü geçiren, Mengju’nun değer verdiği hiçbir şeyi umursamayan, sevmeyi, saygı duymayı öğrenememiş, tembel bir genç. Kısa yoldan servet yapma inancı onu hastalanan büyükannesine bakarak bir ev sahibi olabileceği planına götürüyor. Mengju yılların kurdu, anlıyor tabii ama hiç açık etmeden huysuzluğuyla onu vazgeçirebileceğini düşünüyor. Başlarda çaresizlikten doğan inatla planına sarılan M, zaman geçtikçe sevmeyi, saygı duymayı, emek vermeyi öğreniyor. Büyükanne ile torun arasında özenle gelişmeye başlayan bağ M’i nereye götürecek? Ailenin bencil üyeleri bu gidişe nasıl etki edecek?
Senarist Thodsapon Thiptinnakorn, COVID-19 salgınında (Aralık 2020’de) büyükannesine bakma deneyiminden etkilenmiş ve büyükannesinin ailedekilere ve bakıcılarına miras bırakmadan ölmüş olması üzerine epeyce düşünmüş. Bunları güzelce birleştirerek film projesine çevirmiş. Projenin olgunlaştığı aşamada, yönetmenimiz Pat Boonnitipat (1990) da büyümesine yardım eden ve hala birlikte yaşadığı anneannesine meme kanseri teşhisi konmasından aldığı ilhamla topa girmiş.
Doğal oyunculuk isteyen yönetmenimizin tercihi olan Usha Seamkhum, eski bir TV reklam oyuncusu; film oyunculuğu deneyimi yok. Rol için kilo vermiş, torununu oynayacak olan Putthipong Assaranatakul ile birlikte bir yıl oyunculuk atölyelerinde karşılıklı pişip, ortak bir bağ geliştirmişler. P. Assaranatakul daha çok dizi oyuncusu, ancak yönetmenimiz ilk deneme çekiminde kendisini beğenmemiş; sonraki deneme çekiminde de bir ışık görüp oyunculuk dersi almasını istemiş.
Çekimler Bangkok’un Çin mahallelerinden birinde yapılmış ve ortaya çıkan film, dünya çapında tüm zamanların en yüksek hasılat yapan Tayland filmi olmuş. Asya sinemalarında gişe rekorları kırmış. Ayrıca, Oscar ödüllerinde 15 filmlik kısa listeye giren ilk Tayland filmi.
Farklı kültürlere sahip toplumları anlatan filmlere (gündelik yaşam, ölüm ve sonrasına ilişkin ritüeller, aile ilişkileri) ilgi duyanlar iki kat tatlanır bu filmle. Son sahneler oldukça duygu ve anlam yüklü.