Spoiler içeriyor
Öncelikle kitabın gerçekten harika olduğunu söylemek isterim. Âdeta bir macera romanı akıcılığında ve merak uyandırıcılığında idi. Okuduğum tarihi romanlarda ilk 3'e girdi bile. Şimdi size genel olarak kitabın yorumunu yapıp konusunun ne olduğundan bahsedip birkaç örnek vermek istiyorum, umarım okuma…devamıÖncelikle kitabın gerçekten harika olduğunu söylemek isterim. Âdeta bir macera romanı akıcılığında ve merak uyandırıcılığında idi. Okuduğum tarihi romanlarda ilk 3'e girdi bile.
Şimdi size genel olarak kitabın yorumunu yapıp konusunun ne olduğundan bahsedip birkaç örnek vermek istiyorum, umarım okuma zahmetinde bulunursunuz.
👉Kitapta Macaristan'ın güçten düşüp egemenliğini kaybederek Türk himayesine girme süreci ele alınmıştır. Şunu size rahatlıkla söyleyebilirim ki Macaristan'ın bu hâle gelmesindeki temel sebeplerden biri şudur: Başpiskoposlar, piskoposlar,kontlar,rahipler sanki kendi milletleri Macaristan değilmiş gibi onlardan ağır vergiler alıyor buna rağmen kilise her zaman yüce, karşı konulmasına teşebbüs bile edilemeyecek, her yaptığı doğru olan bir profil olup çıkıyordu. Halk ne zaman kilisenin etkisinin ve baskısının artık onları etkilemeyeceklerini inandıklarında Türk himayesine geçmiş ve eskisinden daha güzel bir hayata başlamışlardır.
👉Diğer bir konu ise , Macarlara verilen bu hürlük, her konuda gösterilen yardımseverlik onları şımartmış sanki bunlara eskiden beri sahiptiler de sanki buraya kendi milletlerinden kaçmamışlar gibi Türklere komplolar kuruyor, kendilerini Macar milliyetçisi gibi gösteriyorlardı. Türklerle her göğüs göğüse çarpışmada anlayamadıkları bir yenilgiyi kucaklarında buluyorlardı.Onların da en sonunda , çok sonra anladıkları bir şey vardı. Türk'ün sayısı değil, imanı çoktu. Birbirine güveni, dostluğu ve birlik oluşu vardı. Onları ancak içten yıkabilirlerdi. Işte onların zehirli üç hançeri buydu; kadın,şarap,altın. Türkler mücadeleciydi, onlara başarılarını direkt sunmak gerekti bu sayede gözlerini hırs bürüyecek, çalışmayacak, çabalamayacak, kendi sonlarını bu şekilde yazacaklardı.
👉Türkler ve Macarların halk kısmı gayet iyi anlaşıyordu. Sorun üst kısımlardaydı. Hangisinden bahsetseydik ki; Arşidük Karol, Tomas, haşmetli yüce büyük Macar kralı... hepsi de güya Macaristan uğruna savaşıyor, yine halktan ağır vergiler alıyor, rahipleri şöyle diyordu; "Türk kâfiriyle birlikte hareket eden , Hristos tarafından büyük bir azapla cezalandırılacaktır." Demek Hristos onları cezalandıracaktı , maalesef Hristos, papaz güzelce yıkanıp paklanırken yetişememişti. Halk bu olaydan sonra büyük bir lanet bekledi; büyük depremler, salgın hastalıklar,ölümler... Gel gör ki hiçbiri de olmadı ve halk dağıldı, kiliseye kalan azıcık güvenleri ile...
Aslında söylemek istediğim şeyler çok fazla ancak kitabın da güzelliğinin bozulmaması adına burada kesiyorum, umarım okuyup neler olduğuna kendiniz şahit olursunuz. Geçmişte kimin ne yaptığını, kimin dostumuz kimin düşmanımız olduğunu fark edip şimdi kimin bizi arkadan bıçakladığını daha rahat kavrayabiliriz.
Köse Kadı da der ki;
"Bildiğimiz düşman, bilmediğimiz düşmandan yeğdir."