Raf Yorumu: elifbtmz (@elifbtmz)

Spoiler içeriyor Yazar kitabı kendi üzerinden yola çıkarak detaylı bir sorgulama eşliğinde ele almıştır. Kitap dört bölümden oluşmakta ve ilk bölümde yazar kendi üzerinden kimlik sorunu değinmektedir. Aslında Lübnanlı bir Fransız vatandaşı olduğunu, ana dili Arapça olan bir hıristiyan olduğundan bahsetmektedir. insanın…devamıYazar kitabı kendi üzerinden yola çıkarak detaylı bir sorgulama eşliğinde ele almıştır. Kitap dört bölümden oluşmakta ve ilk bölümde yazar kendi üzerinden kimlik sorunu değinmektedir. Aslında Lübnanlı bir Fransız vatandaşı olduğunu, ana dili Arapça olan bir hıristiyan olduğundan bahsetmektedir. insanın birden fazla kimliğe sahip olduğunu önemli olan bu kimlikleri kendiyle özdeşleştirebilmesine değinmektedir. Öte yandan bir kimlik altında insanların genelleştirmenin yanlışlığından söz etmektedir. Mesela nasıl bir Sırp bir Hırvattan farklıysa bir Sırp diğer Sırplardan da farklıdır. Bu farklılıklardan dolayı toplu genellemeyi eleştirmektedir. Ve de bir insana bu karmaşık kimlikler arasında bir kimlik edinmeyi yine insana insanın mecbur ettiginden bahsetmektedir. Kısaca yazar ilk bölümde yeryüzünden yaşanılan çatışmaları anlatmıştır. İkinci kısımda ise yazar dini aidiyetleri ile kendini bir inanç sistemini oturtmuş bireylerin diğer inanç sistemlerine bakış açısını ele almaktadır. Yazara göre Hristiyanlık kiliseye rağmen evrimini olumlu yönde tamamlamış olabilir. Fakat şuan kanla beslenen İslam'ın kötü din olduğunu göstermez. Geçmişte İslamiyet hoşgörü dini iken Hristiyanlık kanla besleniyor idi. Yazarın demek istediği iyi ve kötü dinler değil insanlardır. Bu rollerin değişmesi insanların dinin üzerindeki etkilerindendir. Ayrıca Hristiyanlık modernleşti ise İslamiyette modernleşebilir. Yazar bunu şöyle açıklamaktadır."Avrupa'yı modernleştiren Hristiyanlık değil, hristiyanlığı modernleştiren batıdır. Bu nedenle İslamiyet modernleşemediginden değil , müslümanlar modernleşemediginden geri kalmıştır. Kitabın üçüncü kısmında ise yazar insanların kimlik aidiyetlerinden bir öğeye üstün olma çabasını sorgulamaktadır. Yazar dünya içerisinde gelişen teknoloji sayesinde insanların ortak bilgiye , ortak imaja, ortak söyleme ve birçok ortakla sahip olduğunu bu yüzden de evrenselliğin gerekliliğini vurgulamaktadır. Kitabın dördüncü kısmında ise kimlik pantere benzetilmiştir. çünkü panter tehlikeli bir hayvandır evcilleştirilmezse büyük bir tehlike yaratır. Kimlik sorununda evcilleştirmesi gerektiğini açıklamaya çalışmıştır. Son olarak yazar demokrasinin verdiği hakla çoğunluğun seçmiş olduğunun huzur getirmediğini demokratik ortamda seçilenlerin hiçbir ayrım yapmadan herkesin insan olduğunun bilincinde olması gerektiğini vurgulamıştır.