Tarihin en iyi yönetmenlerinden olan ıngmar bergman'ın baş yapıtlarından olan bir film,normalde birçok insanın anlayamadığı bir film. filminde birçok simge ve metafora ve kendisine yer veren bergman birçok konuyada filimde açıkça olmasa bile değinmiştir. Filmin içeriğine gelirsek Film başlarken bir…devamıTarihin en iyi yönetmenlerinden olan ıngmar bergman'ın baş yapıtlarından olan bir film,normalde birçok insanın anlayamadığı bir film. filminde birçok simge ve metafora ve kendisine yer veren bergman birçok konuyada filimde açıkça olmasa bile değinmiştir.
Filmin içeriğine gelirsek
Film başlarken bir koyunun kesildiğini ve bir elin çivilendiğini görüyoruz. tabi anlamışsınız dır sanrım aslında koyun kurban ediliyor çivilenen el ise isanın çarmıha gerilişini temsilen orda bulunuyor, daha sonra karşımıza bir çocuk çıkıyor, bu çocuk ise yönetmenin kendisini temsil ediyor ve taktığı gözlük ile ekranda kendini bir kadınla özleştiriyor ve film şimdi başlıyor. film esasen bakıldığında evli ve bir çoğcuğu olan Elîzabeth adındaki aktris bir kadının oyununu oynarken aniden sesizleşmesiyle başlıyor bu kadını herhangi bir fiziksel ve ruhsal bir probleminin olmadığını bir oyun oynadığı düşünülüyor hastahaneye yatırılıyor, hastanede Alma adındaki bir hemşirenin gözetimine bırakılıyor ve bütün film bu iki karekter arasında geçiyor. iki karekter desemde aslında tek karekter oluduğunu anlayacaksınz.hemşire alma geçmişinde yaptıklarınan dolayı suçluluk duyan kimseye anlatamadığı sorunları olan bir kadın. gelin görünki karşısına hiç konuşmayan onu dinleyen oyınculuğandan ve kendisine hayranlık duyduğu bir Elizabeth çıkıyor. yansıtamadığı bütün duygularını bu kadın sayesinde dışa vuruyor.ikiside birbiryle uyum içindeydi taki iyleşmesine yardımcı olunsun diye deniz kenarındaki gönderildikleri evden Elizabethin doktoruna mektup yazana kadar Alma mektupları alıp arabayla götürürken merak edip ve tekrar gözlüğünü takarar okuyor. mektupta Elizabethe anlatığı bütün geçmişinde suçluk duyduğu olayları anlatmıştı, hata alma'nın ona aşık olduğunu bile söylemişti.ve alma değişmişti. geri dönüp kendiyle yüzleşemekten kortuğu duyguları Elizabeth'in( kendisinin) başkasına anlatmasına sinirlenmişti ve büyük bir karekter çatışma yaşanmıştı. yüzlerindeki gölgelendirmelerde bunu temsil ediyor,hani her insanın karanlık tarafı vardır derler ya onun gibi gerçekte Elizabeth diye birinin olmadığı Alma' nın ise aslında olmak istediği ikinci karekter Elizabeth olduğu görüyoruz ama Alma Elizabethi( ikinci karekterini) geçmişinden yaptıklarından sorumlı tutuyor onun kanını emdiğini düşünüyor. içinde yaşadığı bütün çatışmalar sonucunda filmin sonunda yaptıklarından sorumlu olrak tutuğu ama hayrranlık duydu Elizabeth kişiliğini seçiyor ve yönetmenin yani çoçuğun gerçek karekterini kaybetiğinini ekranın bulanıklaşmasıyla görüyoruz aslında tüm mesele mektupta açıkça bir söz ile söylenmişti.
"Hasta ruhun sağlıklı yönünü öne çıkarma duygusu"
Benim filmi okuduğum kadarıyla anladığım bunlar. Sizde piskoloji türünde filmler izlemeyi seviyorsanız filmi kesinlikle tavsiye ederim. Farklı bakış açlarınız varsa benimle paylaşırsanız mutlu olurum😊