🌷Bu kitap da her klasik eserde olduğu gibi her cümlesinde anlam taşıyan, bir konu üzerinde uzun uzun düşünülmüş ve büyük emek verilerek yazılmış bir kitap, bu yüzden elimden geldiğince dikkatimi vererek okumaya ve vermek istediği mesajı anlamaya çalıştım ama çok…devamı🌷Bu kitap da her klasik eserde olduğu gibi her cümlesinde anlam taşıyan, bir konu üzerinde uzun uzun düşünülmüş ve büyük emek verilerek yazılmış bir kitap, bu yüzden elimden geldiğince dikkatimi vererek okumaya ve vermek istediği mesajı anlamaya çalıştım ama çok da başarılı olduğum söylenemez. Bu kitabı hızlı okuyup bitirmeniz gerekiyor ki yapısı gereği ara vermeniz olası. Bence sadece gerçek klasikseverler ve bunun üzerine uzun uzun düşünebilecek insanlar bu kitabı tamamen anlayabilir.
Kitabın ilk 40 sayfasında yazarın bu kitabı neden yazdığı, yazarken ve yazmadan önce neler hissettiği anlatılmış, gayet de iyi yapılmış.
Hugo'ya göre idam yanlış bir ceza şekli, Paris'te idam yapılan Greve Meydan'ından Hugo her idamı gördüğünde hep suçluluk duymuş ve bilinçaltı ona bu idamları eleştirmesini, bir son vermesini söylüyormuş hatta bu yüzden çok sıkıntı ve vicdan azabı çekiyormuş . Bir gün yazmaya başlamış ve artık bilinçaltı susmuş ama daha sonra "Ellerini yıkamak iyi olsa da, kanın akmasını engellemek daha iyi" şeklinde düşünerek bu kitabı yazmaya karar vermiş.
Bu 40 sayfadan anladığım kadarıyla idam cezası 1800'lü yıllardan beri eleştirilen bir cezaymış. Hatta yazarın bahsettiğine göre o zamanlar insanlar devrimle çoğu kararı değiştirebilirken darağaçları yıkılamıyormuş.
✴️"İntikam almak bireyin işidir, cezalandırmaksa Tanrı'nın.Toplum bu ikisi arasındadır. Ceza toplumun üstündedir, intikam altında. Ne bu kadar büyük ne de bu kadar küçük bir şey topluma uyar."
Aslında idam ile ilgili kişisel bir düşüncem yoktu. Kitapta önceleri yapılan idamlarda bazı insanların boynunun ilk seferde kesilemediğini ve bu yüzden defalarca giyotin ile kesilmeye çalışıldığını okudum ve cidden iğrendim. Evet İdam cezasını hak eden insanlar var mı? Var ama en ezından insan ruhuna kişiye saygı duyulacak yapılabilir diye düşünüyorum ben. Yani eskiler için söylüyorum şu anda zaten idam çok da yaygın bir ceza değil.
Ayrıca bir şehrin meydanında idam cezalarını topluma izletirseniz o toplumun sağlıklı bir psikolojiye veya öldürmeme düşüncesine sahip olmasını beklemeyin. Ki bu kitapta sırf zevk için idamı izlemeye gelen binlerce insan var. Yazık...
✴️"Kelleleri alışkanlıkla ve ne yaptığınızı bilmeden keserken özünde sarsılmış, şaşkın, kaygılı, haklı olduğunuzdan pek az emin, genel bir kuşkuya kapılmış olduğunuzu görmüyor musunuz?"
İlk 40 sayfadan sonraki 25 sayfada ise başka insanlar tarafından Bir İdam Mahkumunun Son Günü kitabını eleştiren diyalogları okuyorsunuz. Hepsi kitaptan iğrenmiş ve bu kitabı yazmanın terbiyesizce olduğunu dile getirmiş ama hiçbiri de çıkıp idamın nasıl bir ceza olduğunu insanlara ne etkisi olduğunu eleştirmemiş.İşte insanoğlu işine geleni görüyor. Bence kitap gerçekleri yüzlerine vurduğu için hiçbiri sevmemiş kitabı.Çünkü insanlar böyledir.
Hugo, bir idam mahkumunun ceza almasından ölümüne kadar her şeyi detayla işlemiş, kimsenin düşünmediğini düşünmüş.İyi de yapmış eline sağlık.
✴️"İçinde bulunduğum umutsuz durumda, insan kimi zaman bir saç teliyle bir zinciri parçalayabileceğini sanıyor."
✴️"Heyhat, ölüm ruhumuza ne yapar? Ona hangi doğayı bırakır? Ona ne verecek ya da ondan ne alacaktır? Ruhu nereye koyar? Ara sıra yeryüzüne baksın ve ağlasın diye göz verir mi?"
Kitap ne yönden bakılırsa bakılsın ağır bir kitaptır, okuyanı düşünmeye zorlar. O yüzden ruh halinizi iyi hazırlayın okumadan önce.
01.11.2020
3/5