Spoiler içeriyor
Bu sabah iki kere izledim. Çıkardığım notlar ve küçük analizlere hep birlikte değinelim isterim. Spolier var. Filmi ilk açtığımda Türkçe dublaj sanmıştım ama Haluk Bilginer bi göz kırptı bana :) Başkanın devlet kanunları olan kitaptan bir yaprak koparıp sinirli sinirli…devamıBu sabah iki kere izledim. Çıkardığım notlar ve küçük analizlere hep birlikte değinelim isterim. Spolier var.
Filmi ilk açtığımda Türkçe dublaj sanmıştım ama Haluk Bilginer bi göz kırptı bana :)
Başkanın devlet kanunları olan kitaptan bir yaprak koparıp sinirli sinirli yazılar yazdığı kağıttan şnitzel tarifi çıkması : Devlet için değil kendin için yaşamak. Devletin kurallarının umrumda olmaması, çıkarların için devletin başında olmak
"Ben başkanın üçüncü kuşaktan göbekten kuzeniyim basar giderim lan, sen beni mi sorguluyorsun" diyen gıda bakanı : Ülkemizin her bölgesinde sıklıkla görülen torpil söz konusu. Torpili olanların sırtını devlete dayaması güzel bir şekilde işlenmiş.
Ne bakanı olduğunu kavrayamadım ama ibadete sığınan bir bakanımız var. Bu da : işlediği günahlar, kandırdığı insanlar ve dışarıdaki protestolara rağmen kendini düşünmesi. Başkalarını değil ahiretinin onlardan daha önemli olduğu kanısına varması.
Başkanın yardımcısının dediği şu söz :
"Sadık bilimsel ve teknik araştırma kurumunu ara! Mümkünse bir fakirin DNA sıyla mnasıyla oynayıp adamı tavuğa dönüştürsünler" : İnsan canının bu kadar kolay olması, bir fakirin vatandaşları da olsa umrunda bile olmaması, ama sözde ülkeyi yönetmesi...
Ve gelen cevap: (Bilim ve Teknoloji Araştırma Kurumu)
"Yaratmalı dönüştürmeli işlere girmemiz Allah'a şirk olur biz bunu yapamayız." :
Herkes dine sığınmış, her türlü iş yürütürlerken Müslüman olduğu için bunu yapmasının engel olması...Yine aynı örneği gördüğümüz ülkemde de benzer olaylar yaşanmakta. Şnitzel burda insanı temsil ediyor.
Başkana gelen mesajlar, haberler başkan tarafından umursanmıyor. Bir bakalım yine o zamanlardan birinde koltuğunda olmayan başkana gelen habere:
"Amerika'dan sonra Avrupa kıtası da en son Malta'nın gezegenden ayrılmasıyla Mars'ın yolunu tuttu. Bizde ise sokaklardaki protestolar şiddetlenirken saray hala sessizliğini koruyor." :
Çoğu üyesinin aklı havada olan saraya kalmış durumda insan hayatı. Diğer ülkeler hızla ilerlerken devlet yerinde sayıyor.
O dönemde tavuk tadı veren haplarla yapılan şnitzel ise realistliği anlatıyor. Onun nasıl kaybolduğunu..
Amerikan füzelerinin yörüngeye oturduğu anlarda ise herkesin dört gözle şnitzeli beklemesi : Olay ve durumlar karşısında devletin umursamazlığı, sırf kendini düşünüşü. Bir şnitzel yemeden ölmeme isteği.
Bu durum karşısında ise bakan az önce namaz kılarken şimdi tesbihe sığınıyor. Ben burada Bir Zamanlar Anadolu'da filmindeki muhtar karakterini anımsadım. O da her yalan söyleyişinde tesbihten bir boncuk çekiyordu. Hafif sesli olarak söylediği tövbeler ise yaratanın ve çevresindeki insanların onu duymasını istediğindendi. Her şeye rağmen dine sığınan bakanla arasında ortak özellikler var.
Masaya gelen şnitzele karşı şaşıran bakanın sözlerine odaklanalım:
-Nerden buldun?!
-Yarattım.
Başkan yardımcısının kendinden bir parçayı kesip tavuk tadı veren haplarla bulduktan ve kızarttıktan sonra, başkanın önüne koyduğu şnitzeli afiyetle yemesi de insanların devlet için kendini feda etmesini anlatıyor.
İşte başkan yardımcısının sözleri:
"Bazen kendinizi feda etmeniz gerekir. Ama ne olursa olsun sayın başkanla aramızda 100 gram et parçasının lafı olmaz. Hele hele başkanın bana Mars'ın en güzel yerinden bir arazi ayarladıktan ve beni yeni kabinede arazi ve beslenme bakanı yapacağı sözünü verdikten sonra hiç olmaz. Ne demişler ülkenin sizin için ne yaptığı değil, sizin ülkeniz için ve sayın bakan için ne yaptığınız önemlidir. G****** başkanı. "
Bu sözler aslında filmi özetleme niteliğinde. Torpil dediğimiz sistem(!) sayesinde torpillilerin mutlu olduğu ardına bakmadığı bir devlet söz konusu. Başkanı mutlu etme söz konusu. Her ne durumda da olsan başkanı mutlu edip onun için bir şeylerini feda etmek zorundasın. Başkan ilahi bir simge olarak görülmüş.
Yaptığım bu analizlerde yanlışlık olabilir, kaçırdığım sahneler olabilir. Varsa sizi yorumlar kısmına beklerim 🙃
Şimdi bu kısa filmin puanına gelelim. 22dk lık zaten izleyecek zamanınızın olmaması komik olur. Üstün bir kara mizah ve göndermeler söz konusu. Ama güldürürken düşündürmesi sizi yanıltmasın. Birer fıkra değil içinde olduğumuz devleti ve sistemi özetliyor bu film. Her ne kadar gülsem de içimdeki buruklukla izledim filmi. Sanki film izliyor gibi değil de devleti başka bir bakış açısından görüyor gibi hissettim. Puanım 10/10