(@) - Raf

pdlauge 4 weeks ago

♥︎Hikaye, Kevin adında bir adamın, içinde bulunduğu birçok farklı kişiliğe sahip olduğunu keşfetmesini ve kaçırılan üç genç kızı tutsak olarak tutmasını konu alır. Kevin'in farklı kişilikleri, birbirinden farklı özelliklere, yeteneklere ve hatta yaşlara sahiptir. Bu durum, kaçırılan genç kızların hayatta…devamı♥︎Hikaye, Kevin adında bir adamın, içinde bulunduğu birçok farklı kişiliğe sahip olduğunu keşfetmesini ve kaçırılan üç genç kızı tutsak olarak tutmasını konu alır. Kevin'in farklı kişilikleri, birbirinden farklı özelliklere, yeteneklere ve hatta yaşlara sahiptir. Bu durum, kaçırılan genç kızların hayatta kalma mücadelesi ve Kevin'in iç dünyasındaki çatışmalarıyla birleşir. ♥︎"Split", psikolojik anlamda derinlikli bir karakter çalışması sunar ve bizlere çoklu kişilik bozukluğu (ÇKB) gibi karmaşık bir konuyu ele alır. ♠︎Film, çoklu kişilik bozukluğu (ÇKB) temasını derinlemesine işler ve Kevin'in iç dünyasındaki çatışmaları ve karmaşıklığı inceler. Aynı zamanda, kaçırılan genç kızların hayatta kalma mücadelesi ve Kevin'in kişilikleri arasındaki çatışmalar da filmde önemli bir rol oynar. İzleyicilere, insan psikolojisinin derinliklerine bir yolculuk sunar. ■Çoklu Kişilik Bozukluğu (ÇKB) Teması: ♠︎Film, baş karakter Kevin'in birden fazla kişiliğe sahip olduğunu ve bu kişiliklerin farklı özelliklere, yeteneklere ve hatta cinsiyetlere sahip olduğunu gösterir. ÇKB, gerçek hayatta oldukça nadir görülen ancak psikolojik açıdan ilgi çekici bir durumdur. ■Filmdeki Gerilim Unsurları: ♠︎Film, psikolojik gerilim türünde güçlü bir atmosfer oluşturuyor ve izleyicileri gerilim dolu bir deneyime sürüklüyor. Kevin'in kaçırdığı genç kızların hayatta kalma mücadelesi ve Kevin'in iç dünyasındaki çatışmaları, bizleri ekran başına kilitliyor. Filmin gerilim unsurları ve atmosferi kesinlikle çok başarılı. ♥︎Split" filminde baş karakter Kevin, birden fazla kişiliğe sahiptir ve bu kişilikler, film boyunca farklı sahnelerde ortaya çıkar. Kevin'in bazı kişilikleri: ◆Dennis: Dennis, Kevin'in en baskın ve karanlık kişiliklerinden biridir. Soğukkanlı, manipülatif ve zorlayıcı bir karakterdir. Dennis, genellikle kaçırdığı genç kızları kontrol etmek ve onlara zarar vermek için ortaya çıkar. ◆Patricia: Patricia, Kevin'in diğer bir baskın kişiliğidir. Kadınsı özelliklere sahip olan Patricia, genellikle sakin ve kontrollü bir tavır sergiler. Diğer kişiliklerle iletişim kurma ve onları yönlendirme rolünü üstlenir. ◆Hedwig: Hedwig, Kevin'in daha genç bir kişiliğidir. Çocuksu ve neşeli bir tavıra sahiptir. Hedwig, diğer kişilikler arasında iletişim kurmak ve aracı rol oynamak için sıklıkla ortaya çıkar. ◆Barry: Barry, Kevin'in bir diğer kişiliğidir ve genellikle dış dünya ile iletişimi sağlar. Barry, Kevin'in günlük yaşamında çalışan biri gibi davranır ve sosyal ilişkilerini yönetir. ♥︎Bu kişilikler, Kevin'in iç dünyasının karmaşıklığını ve çoklu kişilik bozukluğunun derinliğini yansıtır. Film boyunca, bu farklı kişilikler arasındaki geçişler ve etkileşimler, izleyicileri şaşırtır ve gerilimini artırır. ♠︎Split" filmini bazı psikoloji kuramları bağlamında açıklamak mümkündür. Özellikle filmde çoklu kişilik bozukluğu (ÇKB) temasının işlenmesi, psikoloji alanında çeşitli kuramlarla ilişkilendirilebilir. 》Psikanalitik Kuram: Psikanalitik kuram, Sigmund Freud'un çalışmalarına dayanır ve bilinçdışı süreçleri, kişilik yapısını ve psikoseksüel gelişimi inceler. "Split" filmi, psikanalitik kuramın çeşitli yönleriyle ilişkilendirilebilir: 》Bilinçdışı ve Farklı Kişilikler: Kevin'in farklı kişilikleri, bilinçdışında saklanan farklı arzuları ve çatışmaları temsil edebilir. Bu kişilikler, Kevin'in travmatik geçmişiyle ilişkili içsel çatışmaların bir yansıması olabilir. 》Çocukluk Deneyimleri: Kevin'in çocukluk deneyimleri, psikanalitik kuramın erken çocukluk döneminin kişilik gelişimindeki önemine vurgu yapar. Çocukluk travmaları ve anne-baba ilişkileri, Kevin'in kişiliklerinin oluşumunu etkileyebilir. •Bilişsel Kuram: Bilişsel kuram, insan zihnini işleme şeklini, algıyı ve düşünmeyi inceler. "Split" filmi, bilişsel kuramın bazı yönleriyle bağlantılı olabilir: •Farklı Kişiliklerin Bilişsel Süreçleri: Kevin'in farklı kişilikleri, bilişsel süreçlerin farklı yönlerini temsil edebilir. Örneğin, Hedwig karakteri, çocuksu ve basit bilişsel süreçleri yansıtabilirken, Dennis karakteri daha karmaşık ve planlı bilişsel süreçlere sahip olabilir. •Bilişsel Tutumlar ve Algı: Kevin'in farklı kişilikleri arasındaki çatışmalar, bilişsel tutumların ve algıların çatışması olarak yorumlanabilir. Örneğin, Dennis karakteri, diğer kişilikleri tehdit olarak algılayabilir ve buna göre davranabilir.

pdlauge 1 month ago

>Hiç düşündünüz mü acaba insanlar neden cimri ya da insanlar neden cömert? Hangi nedenlerden dolayı bu davranışları sergiliyor? Aileden kaynaklı mi yoksa çevreden mi? Yoksa sadece tesadüf mü? >Haydi gelin bu durumu Freud nasıl açıklamış biraz ona bakalım. >Freud'a göre…devamı>Hiç düşündünüz mü acaba insanlar neden cimri ya da insanlar neden cömert? Hangi nedenlerden dolayı bu davranışları sergiliyor? Aileden kaynaklı mi yoksa çevreden mi? Yoksa sadece tesadüf mü? >Haydi gelin bu durumu Freud nasıl açıklamış biraz ona bakalım. >Freud'a göre bireylerin bu davranışları göstermesi 1,5- 3 yaş arası çocuğa ailesi tarafından verilen tuvalet eğitimiyle alakalı nasıl mı? >Freud'un psikanalitik kuramında, anal dönem, genellikle 1,5 ile 3-4 yaşları arasındaki dönemi ifade eder. Bu dönemde, çocuklar tuvalet eğitimi alırken yaşadıkları deneyimlerin kişiliklerini etkilemesi öngörülür. >Anal dönemde amaç çocuklara tuvalet eğitimi vermektir. Çünkü bu yaşlardaki çocuklar anüs kaslarını sıkmayı öğrenirler. >Anal dönemde, çocuklar idrar ve dışkı kontrolü üzerinde yoğunlaşırlar. Tuvalet eğitimi süreci, çocukların bağımsızlık isteğiyle anne-baba arasında bir denge kurmalarını gerektirir.Tuvalet eğitimi sırasında yaşanan olumsuz deneyimler, çocuğun bağımsızlık gelişimini olumsuz etkileyebilir. Örneğin, baskıcı yöntemler veya aşırı zorlamalar, çocuğun kendine güvenini zedeler ve bağımsızlık duygusunu engelleyebilir. >Ebeveynlerin tuvalet eğitimi sürecindeki tutumları, çocukların ilerleyen yaşamlarında kişilik özelliklerini etkileyebilir. Freud'a göre, erken ve sert tuvalet eğitimi gören çocuklar, ilerleyen yaşamlarında düzenli, dakik ve otoriteye saygılı bir kişiliğe sahip olabilirler. Aynı zamanda, nakit ve mal varlığı konusunda inatçı ve eli sıkı olabilirler. >Bazı ebeveynler, tuvalet eğitimini kaçıran çocuklarını cezalandırır, onlarla alay eder veya utandırırlar. Freud'a göre, bu tür olumsuz ebeveyn tepkileri, çocuğun ilerleyen yaşamlarında olumsuz sonuçlara yol açabilir. >Çok hoşgörülü bir yaklaşım benimseyen ebeveynler, çocuğun dağınık, müsrif veya yıkıcı bir kişiliğe sahip olabileceğini öne sürdüğü "anal-kovucu kişilik" oluşumunu teşvik edebilirler. >Diğer yandan, çok sert davranan ebeveynler ise çocukların katı kuralları olan, takıntılı bir kişilik yapısına sahip olabileceğini belirten "anal kalıcı kişilik" oluşumunu teşvik edebilirler. Bu tür çocuklar yetişkinlikte sıkı düzenlilik ve takıntılı davranışlar sergileyebilirler. Bazı durumlarda, kompülsif düzeydeki düzenlilik davranışları, anal döneme regrese olmaktan kaynaklanabilir. >Geçmiş, bugünün kemeridir ve yarının ayağına ip bağlayan düğümdür." Bu söz, geçmiş deneyimlerin kişilik gelişimindeki önemini vurgular. Anal dönemde yaşanan deneyimler, bireyin ilerleyen yaşamında karakteristik özelliklerini belirler.

pdlauge 1 month ago

Köpek Kalbi

Mihail Bulgakov

34 Gönderi

"İnsanın kendisi kalbi değil, beyin işlerini kontrol eden organın kendisidir.” ★ Bir insanın kalbini ameliyat yoluyla köpeğe takarsanız ne olur? ★Evet, profesör bu köpeğe Topak ismini veriyor. Sovyet Rusya'nın kasvetli sokaklarından kurtarılan bir köpek ama ne uğruna, cani bir profesör…devamı"İnsanın kendisi kalbi değil, beyin işlerini kontrol eden organın kendisidir.” ★ Bir insanın kalbini ameliyat yoluyla köpeğe takarsanız ne olur? ★Evet, profesör bu köpeğe Topak ismini veriyor. Sovyet Rusya'nın kasvetli sokaklarından kurtarılan bir köpek ama ne uğruna, cani bir profesör mü yoksa insanlığa yardım eden bir bilim adamı mı? ☆Köpek Kalbi", Mihail Bulgakov'un 1925 yılında yazdığı ve Sovyet toplumunun çeşitli yönlerini eleştiren bir roman olarak öne çıkar. Eser, bilim adamı Profesör Preobrazhensky'nin bir köpeğe insan kalbi nakletmesiyle ortaya çıkan olayları konu alır. Bu olay, toplumda bilimsel gelişmelerin ve teknolojinin etik sınırlarını sorgulatırken, aynı zamanda insan doğasının karmaşıklığını da ele alır. ☆Sovyet rejiminin totaliter yapısını eleştirirken, ideolojik baskılar altında bilim adamlarının yaşadığı zorlukları da vurgular. Özellikle, Preobrazhensky'nin deneyi, rejimin bilim ve akıl üzerindeki kontrolünü ve sansürünü eleştirirken, bilimin insanlığa nasıl hizmet etmesi gerektiği konusunda da derin düşündürür. ★Eserin edebi değeri ve mizahi kesinlikle insanı cezbediyor. Bulgakov'un sivri mizahı ve ironik üslubu, okuyucuları hem güldürürken hem de düşündürüyor. Ayrıca, romanın insan doğasının karmaşıklığını ve toplumsal normları da sorguluyor. ☆Bazı yerlerde roman politik eleştirilerini aşırıya kaçırmıştır. ★Bulgakov'un eseri, totaliter rejimlerin bilimsel ve ahlaki sınırları nasıl zorladığını ve insan doğasının karmaşıklığını nasıl yansıttığını incelerken, okuyucuları güldürüp düşündürmeyi başarıyor ☆Profesör Preobrazhensky'nin deneyi, Sovyet rejiminin bilim üzerindeki baskısını gösterir. Preobrazhensky, deneyi gerçekleştirirken parti yetkililerinden ve ideolojik kurallardan kaçınmak zorunda kalır.Preobrazhensky'nin deneyi, ideolojik nedenlerle eleştirilir ve sansürlenir. Rejim, bilimsel ilerlemenin sınırlarını belirler ve bu tür deneylerin etik olmadığını savunur. <İnsan Doğasının Karmaşıklığı> ★Köpeğin insan kalbi nakledildikten sonra ortaya çıkan karakter değişimi, insan doğasının karmaşıklığını vurgular. Köpek insan özelliklerini sergilemeye başlar ve toplum içinde karmaşık ilişkiler yaşar.Sharikov karakteri, insanın içindeki iyi ve kötü yanların savaşını temsil eder. Sharikov, insan olmanın sorumluluklarından kaçınırken aynı zamanda güç arayışı içindedir. ☆Preobrazhensky'nin deneyi, toplumsal normları sorgular ve insanların neyin normal olduğu konusunda düşündürür. Köpeğin insan kalbiyle insanlaşması, toplumun normatif sınırlarını zorlar ve bu durum çevresindeki insanların tepkisini çeker.Sharikov'un davranışları, toplumun ahlaki değerlerini sorgular. Onun vahşi ve kontrolsüz davranışları, toplumun içinde bulunduğu ahlaki bozukluğu yansıtır ve bu da diğer karakterlerin tepkilerine yol açar.

pdlauge 1 month ago

``Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe aktarılmasıdır.`` °°Kimine göre psikolojinin babası kimine göre ise arsız bir sapık ama o olmasaydı psikolojide kısa bir sürede onca yenilik hiç şüphesiz olmayacaktı, evet bu kişi Sigmund Freud. °°Freud, psikolojinin en önemli alt dallarından biri olan…devamı``Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe aktarılmasıdır.`` °°Kimine göre psikolojinin babası kimine göre ise arsız bir sapık ama o olmasaydı psikolojide kısa bir sürede onca yenilik hiç şüphesiz olmayacaktı, evet bu kişi Sigmund Freud. °°Freud, psikolojinin en önemli alt dallarından biri olan psikanaliz biliminin kurucusu. °°Yaşadığı dönemde söylediği şeylerden ötürü hükumet ve bilim insanları tarafından pek sevilmedi çünkü onlara göre her şeyi eninde sonunda cinselliğe bağlıyordu belki haklıydı belki değil. Ama o olmasaydı bazı sorular cevapsız kalacaktı. °°Bu yazıda Freud'un gelişimsel dönemlerinden oral döneme ait birkaç cümle yazmak istiyorum. ••Freud'un psikanalitik teorisine göre, bebeklik döneminin ilk yılında ortaya çıkan oral dönem, kişiliğin gelişiminde kritik bir aşamadır. Bu dönemde, bebeklerin odak noktası ağızlarıdır ve ağız aracılığıyla dünyayı keşfederler. ••Bebekler, oral dönemde emme, yutma gibi ağızla ilgili aktivitelerle yoğun bir şekilde ilgilenirler. Bu süreçte, emme eylemi hem fiziksel doyum sağlar hem de bebek için keyifli bir deneyimdir. Ayrıca, emme eylemi bebek için güvenlik ve rahatlama hissi de sağlayabilir. ••Bu döneme takılı kalmış bireyler, yetişkinlikte aşırı sigara içme, parmak emme veya aşırı yeme gibi davranışlarla bu zevkleri tatmin etmeye çalışabilirler. ••Ayrıca bebekleri emzirirken annelere de önemli rol düşüyor. Anneler bebeklerini emzirirken kesinlikle rahat olmalı ve kendilerini sıkmamalıdır. Bebeklerinin başını okşamalı bunlar bebeklere güven duygusu aşılamaya yardımcı olan etkenlerden bazılarıdır. ••Oral dönemde bebekler, anahtar bakıcılarıyla( Türkiye'de çoğunlukla annelerimiz) olan ilişkilerinde güven geliştirirler. Anahtar bakıcının ihtiyaçlarını karşılayacağına dair gelişen güven duygusu, bebeklerin çevresini keşfetme cesaretini artırır. Bu dönemdeki bağlanma deneyimleri, ilerleyen yaşamda ilişkilerde temel bir unsur olabilir. ••Ancak, güven eksikliği veya yetersiz bağlanma deneyimleri, yetişkinlikte ilişki korkusu, bağlanma problemleri veya aşırı bağımlılık gibi sorunlara yol açabilir. ••Bu dönemde bebekler, anahtar bakıcılardan ayrılma korkusuyla karşılaşabilirler. Bu dönemde, bağımsızlık isteği ile ayrılma korkusu arasında bir denge kurma süreci yaşanır. Bebekler, anahtar bakıcısından ayrıldıklarında ağlayabilir veya huzursuz olabilirler. ••Yetişkinlikte bu döneme takılı kalmış bireyler, ilişkilerde bağımlı ve kontrolcü davranışlar sergileyebilir veya tam tersi olarak bağımsızlık arzusuyla ilişkilerde sürekli mesafe koyma eğiliminde olabilirler. ••Bu özellikler, Freud'un psikanalitik teorisinin temel taşlarından birini oluşturur ve bireyin erken yaşam deneyimlerinin, yetişkinlikteki davranış ve kişilik özelliklerini etkileyebileceğini öne sürer. ○○Evet yaptığımız ve yapacağımız davranışların illaki bir sebebi vardır, amaç onu bulmak. ○○Ama unutmamalıyız ki insan gelişimi tek bir şeye bağlı değildir. Burada sözü edilen saplantılı çok farklı nedenlerden ortaya çıkmış olabilir. ○○Bir sonraki dönemimiz anal dönem. Beklemede kalın psikolojiyle kalın. İyi geceler.

pdlauge 1 month ago

Amerikan Sapığı

Mary Harron

103 Gönderi

~ Benim acım sürekli ve keskin, umut etmiyorum bile. Aslında, acımın başka insanlara buluşmasını istiyorum. 』 "Amerikan Sapığı", modern toplumun yozlaşmışlığını, bireyin içsel çatışmalarını ve ahlaki bozulmayı ustalıkla ele alan çarpıcı bir başyapıttır. 」Film, yüzeyde mükemmel bir yaşam sürdüren başkarakter…devamı

pdlauge 1 month ago

Üstünlük kompleksinin temelinde, her zaman bir aşağılık kompleksi yatar. Alfred Adler# ♥︎ Alfred Adler' in kuramını oluştururken ve insanın davranışlarını incelerken önem verdiği birkaç durumdan ikisi; aşağılık ve üstünlük kompleksi. ♥︎ Aşağılık ve üstünlük kompleksi", psikolojide sıkça kullanılan terimlerdir ve…devamı

pdlauge 1 month ago

Zindan Adası

Martin Scorsese

415 Gönderi

🌙🌙 Herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda, bir adamın bir şeye inanma arzusu, gerçeği değiştirebilir. "Shutter Island", Teddy Daniels ve Chuck Aule adlı iki federal dedektifin, 1954 yılında bir akıl hastanesi olarak kullanılan Shutter Island'a giderek bir hastanın kayboluşunu araştırmalarını…devamı

pdlauge 1 month ago

..... Aylar sonra bu uygulamaya geri dönmek, unutulmuş bir hazineyi yeniden keşfetmek gibiydi. Uzun bir aradan sonra burada tekrar bulunmak, geçmişte paylaştığımız yorumları hatırlamak ve eski dostlarla yeniden iletişim kurmak benim için gerçek bir mutluluk kaynağı oldu. Bu deneyim, sadece…devamı

pdlauge 1 year ago

İntihar Dükkanı

Jean Teule

17 Gönderi

Genelde intihar etmek istediğimizi söylediğimiz zaman, etrafımızdakiler "saçmalama, sakın öyle bir şey yapma, henüz çok gençsin" gibi cümleler sarf eder. Ancak biri size, intihar etmek istiyorsan nasıl yapmak istediğini söyle, yardımcı olayım deseydi ne hissederdiniz? İntihar dükkanı da yine intihar…devamı

pdlauge 1 year ago

Ucuz Roman

Quentin Tarantino

131 Gönderi

"Neden rahat etmek için saçma sapan konuşma gereksinimi duyarız?" "Unuttuğum günler geride kaldı, hatırlayacağım günler başladı." Tarantino'nun başyapıtı, bunu söylemenin başka yolu yok. Muhtemelen şimdiye kadar gördüğüm en akıllı senaryolardan birine sahip. Doğrusal olmayan hikaye o kadar iyi yapılandırılmış ki,…devamı"Neden rahat etmek için saçma sapan konuşma gereksinimi duyarız?" "Unuttuğum günler geride kaldı, hatırlayacağım günler başladı." Tarantino'nun başyapıtı, bunu söylemenin başka yolu yok. Muhtemelen şimdiye kadar gördüğüm en akıllı senaryolardan birine sahip. Doğrusal olmayan hikaye o kadar iyi yapılandırılmış ki, hepsini kavramak için birkaç kez izlemeniz gerekiyor. Yaygın olarak kullanılan 3 perdelik yapıyı takip etmek yerine kendi kurgusunu yapıyor ve 3 hikâye ilk başta birbirinden tamamen kopuk gibi görünse de, yakından baktığınızda hepsinin paylaştığı temel temaları bulabilirsiniz. Film belirli bir şey hakkında görünmüyor, ancak ana tema olarak ince bir kefaret ipucu var. Bu filmdeki karakterler ve performanslar neredeyse mükemmel. Sam Jackson'dan gördüğüm en iyi performanslardan biri. Her sahnenin kendine özgü bir tadı ve çekiciliği var, her bölümün kendi kavisi vardır ve aynı zamanda ana olay örgüsüne bağlanır. Komedi harika, ciddi anlar harika, var olmak için hiçbir neden yokmuş gibi görünse de diyalogların her kelimesi heyecan verici. Bu film harika bir zaman ve onu film seven herkese tavsiye ediyorum. Onunla ilgili tek bir gerçek kusur düşünemiyorum ve uzun süre en sevdiğim filmlerden biri olarak kalacak. Tarantino, karakterlerinin her kelimesinin tadını çıkarıyor, her ifadede potansiyel bir espri buluyor ve diyaloğu zekice popüler kültür referanslarıyla besliyor. Ama replikler sadece esprili değil; insan davranışı hakkında zekice gözlemlerle de dolu. Hikayelerde güzel bir ahlaki ilerleme var. Vincent'ın sadakatten çok korkudan Mia ile yatmaktan çekindiğini varsayıyoruz. Daha sonra Butch'un kahramanlık eyleminin nedeni onur olabilir, ancak asla emin olamayız. Ancak film, Jules'un net bir ahlaki seçim yapmasıyla sona erer. Bu nedenle film, şiddet yanlısı haydutların kendilerini korumak dışında hareket edip edemeyeceklerini araştırıyor gibi görünüyor. Esasen bir suç draması gibi giyinmiş bir kara komedi olduğunu anladığınızda filmi anlamak biraz daha kolay hale geliyor. Üç ana hikâye dizisinin her biri, herhangi bir standart gangster filminin alt olay örgüsünü kolayca oluşturabilecek bir durumla başlar. Ama her zaman bir şeyler ters gider, tüm durumun alt üst olmasına neden olan beklenmedik küçük bir kaza, gittikçe çaresizleşen karakterleri saçma sapan önlemlere yöneltir. Tarantino'nun özgünlüğü, hikâyeyi geleneksel olay örgüsünden uzaklaştırsalar bile küçük ayrıntılara odaklanma ve onları götürdükleri yere kadar takip etme becerisinden kaynaklanıyor. Diğer filmlere çok sayıda referans içeren, harika bir soyut sanat eseri. Harika filmlerle ilişkilendirdiğimiz tüm özelliklere sahip: güzel yazı, birinci sınıf oyunculuk, unutulmaz karakterler ve şimdiye kadar bir filmde gördüğüm en iyi kurgulanmış filmlerden birisi. Kesinlikle tavsiye ettiğim filmlerden birisidir.