İzlediğim ilk Rus filmiydi sanırım ve oldukça keyif aldım.Anlatılan dönem çok güzel işlenmiş ve sıkılmadan izlenilebilecek bir film olduğunu düşünüyorum.
Her izlediğinizde farklı detaylar bulabileceğiniz bir film.Çoklu evrenler ile kelebek etkisi karışımıyla ; hayatta karar vermenin ,seçimlerde bulunmanın önemini fark ediyorsunuz. Film tarz olarak ise bence Requıem for a Dream, Mr.Nobody ,Predestination’a benziyor. Bence izlenilebilir,herkese iyi seyirler…
“İnancını yitirirsen Tanrı sana sırtını döner. Ne Tanrıya ne insanlara bir yararın kalmaz. İşte benim sonum böyle geldi.” Filmi ilk izlemem üzerinden iki yıl geçti ancak her izleyişte aynı tadı veren filmler olur ya “Dom ze vesanje” benim için bu…devamı“İnancını yitirirsen Tanrı sana sırtını döner. Ne Tanrıya ne insanlara bir yararın kalmaz. İşte benim sonum böyle geldi.”
Filmi ilk izlemem üzerinden iki yıl geçti ancak her izleyişte aynı tadı veren filmler olur ya “Dom ze vesanje” benim için bu listenin başındaydı ve yorum yapmak zorunlu hale geldi benim için. Müzikleri sizi alıp götürür,filmin gerçekliği ise insanı farklı bir ruh haline sokar.Sadece Çingeneler’in hayatını,hayata bakış açılarını görmüyorsunuz bu filmde;Balkan dilini,kültürünü ve 1988 yılının sosyal iklimini de görebilirsiniz detaylı bir izleyiciyseniz.Filmi ilk izlediğim andan itibaren araştırmalar yaptım ve yorumları okudum ancak beni filmin sonundan daha çok Perhan’ın yani Davor Dujmovic’in 1999 yılında hayatına son vermiş olmasıydı.Onun hala hayatta olmasını çok isterdim çünkü tanımadan sevebileceğin insanlar olur ya Perhan karakteri benim için öyleydi.Son olarak ise filmin şahane müziklerinden dolayı Goran Bregovic’i es geçmemek gerekir.
Buda'yı kandırmaya çalışan kurnaz Brahman'la ilgili bir hikaye var. Brahman sorar, "Efendi, kendinizi insan mı, Tanrı mı addediyorsunuz?" Buda güler ve cevap verir, "Hiçbiri, Ben sadece siz hâlâ uykudayken uyanmış olan birisiyim"
Talihsiz bir hata ile kör kalmış olan emekli subay ile burslu olarak kolejde okuyan genç bir öğrenciyi aynı hikayede buluşturan bir film.Subay rolünü canlandıran Al Pacino zaten bu rolü ile en iyi erkek oyuncu oscarını kazanmış.Film kesinlikle sizlere bir şeyler…devamıTalihsiz bir hata ile kör kalmış olan emekli subay ile burslu olarak kolejde okuyan genç bir öğrenciyi aynı hikayede buluşturan bir film.Subay rolünü canlandıran Al Pacino zaten bu rolü ile en iyi erkek oyuncu oscarını kazanmış.Film kesinlikle sizlere bir şeyler katacaktır.
Sanırım hayatımda izlediğim en eski film.1926 yapımı bir film için önyargılarım vardı ama 94 yıl önce yapılan bir yapım için çok güzel olduğunu belirtmeliyim.Film sessiz bir komedi filmi ve gerçek bir hikayeden esinlenerek eklemeler yapılmış."General" Buster Keaton'un canlandırdığı makinistin kullandığı…devamıSanırım hayatımda izlediğim en eski film.1926 yapımı bir film için önyargılarım vardı ama 94 yıl önce yapılan bir yapım için çok güzel olduğunu belirtmeliyim.Film sessiz bir komedi filmi ve gerçek bir hikayeden esinlenerek eklemeler yapılmış."General" Buster Keaton'un canlandırdığı makinistin kullandığı lokomotif ve filmin adı buradan geliyor.Bu yüzden film tren sahneleri içinde geçiyor sürekli ancak bu insanı sıkmıyor.Sonuç olarak filmk çok sevdim ve çok eski filmlere karşı önyargınız varsa bu film ile kırabilirsiniz