Spoiler içeriyor
Sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim, bence Türk dizi tarihinde ki en iyi kurgu, en iyi senaryo ve çok iyi oyunculuklar içeren ilk 3 e benim gözümde direkt girecek bir yapım. Duygusal anlamda resmen boşlukta kaldım bitirdiğimde. İzlemesi zordu, izlerken kabullenmesi…devamıSonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim, bence Türk dizi tarihinde ki en iyi kurgu, en iyi senaryo ve çok iyi oyunculuklar içeren ilk 3 e benim gözümde direkt girecek bir yapım. Duygusal anlamda resmen boşlukta kaldım bitirdiğimde.
İzlemesi zordu, izlerken kabullenmesi çok zordu. Özge Özpirinçci sık takip ettiğim bir oyuncu olmadı ama bu dizi de inanılmaz iyiydi. Karakteri öyle güzel üzerine yakıştırmış ki, izlerken düşünmeden edemedim acaba ortak ne noktaları olabilir?
Salih Bademci’de aynı şekilde çok çok iyiydi. Duygusal ama bencil, vefalı ama tembel ve maalesef ezik Türk erkeği modelini çok iyi üstüne giymiş.
Dizi için ise, saatlerce konuşabilirim. 1.bölümü bitirdiğim de, Deniz karakteri resmen dizide Barış’ın Gün karakterine anlattığı gibi “Yokuşlu, virajlı ve engebeli” idi. Ancak, öyle bir vardı ki, öyle içtendi ki tüm erkekleri kendisi büyüsüne alabilirdi. Zaman içerisinde, baba-kız ilişkisinde ki güvensizliklerden gelen travmalar ve Barış’ın da iyi niyetli ama tembel karakteri onu zorlamaya başladı. Aslında Deniz için her şey üst üste geldi. Ne kadar sevse de, kalbinden asla söküp atamayacağını bilse de doğru bildiğini düşündüğü şeyde diretti. Sonu iyi mi oldu? 🙂 maalesef. İmrenilecek kadar birbirine aşık iki iyi insan, birbirlerine hayatı cehennem kıldı.
İzlemesi zordu. Kabullenmesi daha zor.
Barış karakterine gelince, böyle erkekler çocuklar, yaşlı teyzeler, yaşını almış anneler ve mazbut babalar tarafından sevilir, her durumda yanında olurlar. Ancak güçlü, Dünya tersine dönse ayakta kalabilecek kadar güçlü kadınlar ise bir süre sonra dayanamamaya başlar. Barış’ın en büyük hatası diye bir şey yok, ancak yüzlerce küçük hatası var. Maalesef….
1. Bölümde ki birbirlerine aşık olmaları, 6.bölümde ki kavgaları ve 7 ile 8. Bölümler de karakterleri ayrı ayrı izleyişlerimiz asla aklımdan çıkmayacak.
8. Bölümde, Deniz’i izlerken ve 7.bölüm olan Barış bölümünün sonunda Deniz ve Barış’ın tuvalette konuştukları sahnede içime bir yumru oturdu. Tüm dizi boyunca Barış’ı haklı görmeye başlarken, birden Deniz’e içim parçalandı.
Kimse, birbirine dünyayı zindan etmemeli arkadaşlar. Dizinin sonunda, gerçekten izlediğime biraz pişman oldum. Böyle karakterler, ilişkiler kesinlikle var ve maalesef aşırı fazla üzücü.
Ne diyebilirim ki, saatlerce yazabilirim. Son bölümde son sahne de her şeye rağmen, hele örneğin kavga sahnesinde Deniz’in evi terkedip sabah eve dönüşünü gördükten sonra asla bir daha bir araya gelemezler demişken tekrar başladıkları yere dönebilmiş olmaları gönlüme gül fidanları ekti.
Diziye puan vermek istemiyorum. Bence özel bir yapım.
Herkese tavsiye de etmiyorum, herkesin anlayabileceği derinlikte değil. Senariste ve lineer bir kurgu düzenleyen tüm ekibi de tebrik ediyorum.