Taha (@pudingsever)

Merhabalar. Bugün size bir Güney Kore suç ve drama filmi olan bu yapımdan bahsetmek istiyorum. Normalde çok fazla Asya yapımı izlemem, çünkü bana göre mimik konusunda çok kötüler ama soğuk bakışı, duygusuzluğu ve yıkılış anında ki mimikleri güzel yapıyor ve…devamıMerhabalar. Bugün size bir Güney Kore suç ve drama filmi olan bu yapımdan bahsetmek istiyorum. Normalde çok fazla Asya yapımı izlemem, çünkü bana göre mimik konusunda çok kötüler ama soğuk bakışı, duygusuzluğu ve yıkılış anında ki mimikleri güzel yapıyor ve hissettiriyorlar. Bu yüzden genelde Asya yapımı filmlerde karanlık temaları tercih ediyorum. İyi ile kötü arasında her zaman çok ince bir çizgi vardır. Sinema yazarları da bunu iyi bildikleri için sürekli bu konuyu işlerler. "Şeytanı Gördüm" filmi de bunlardan biri. Film aslında klasik bir katil kim filmi ya da katilin kaçtığı ve dedektiflerin onun izini sürdüğü bir yapım değil, ilgi çekici yanı da bu oluyor. Katilin yüzü bize ilk dakikalardan itibaren gösteriliyor. Bu bilginin spoiler olmayacağını düşünüyorum; çünkü söylediğim gibi filmin yoğunlaşmaya çalıştığı nokta katilin ortaya çıkarılması değil. Film acımasız bir şekilde insanları katleden bir katil ve bu caninin peşine düşen intikam arzusu ile hareket eden bir adamın yer aldığı bilindik bir hikaye. Tüm klişeleri yeniden harmanlayıp yeni bir kurgu yaratmış "Ji-woon Kim" abimiz. Katilin başından beri kim olduğunu bilmemize rağmen, benzer konulu filmlerin aksine filmi daha da merak edici bir noktaya getirmeyi başarmışlar. Psikopatlığın ve intikam arzusunun bir insanın üzerinde yaratacağı farklı bir kişiliğin boyutlarını güzel bir anlatım ile sunmuş bizlere. Beklentileriniz sürekli olarak yüksek tempo, heyecan barındıran, son ana kadar ortaya çıkmayan bir katil, zekice hazırlanmış bir kurguysa bu film sizin için uygun değil ! Yapımın süresi oldukça uzun ve film yer yer düşen temposuyla sıkıcı olabiliyor. Film çok kanlı ve vahşi, vahşeti sevmeme rağmen benim bile acıyı iliklerime kadar hissedip titrediğim oldu, midesi hassas olanların kesinlikle izlememesi gereken bir film. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür eder ve izleyecekler için iyi seyirler dilerim. Kuşlara sarılmayı unutmayın. 🕊️

pudingsever 2 years ago

Platinum End

Takeshi Obata

9 Gönderi

Merhabalar. 6 saatlik yolculuğum sırasında sizlere bu enteresan animeyi yorumlamak istiyorum. Yazarı ve çizeri Death note'un yazarı olan Tsugumi Ohba. Öncelikle bu animeyi Death note ile kıyaslamayacağım kıyaslayanları da kınıyacağım çünkü ikisi farklı kulvarda. Anime, ana karakterimiz Mirai Kakehashi'nin bir…devamıMerhabalar. 6 saatlik yolculuğum sırasında sizlere bu enteresan animeyi yorumlamak istiyorum. Yazarı ve çizeri Death note'un yazarı olan Tsugumi Ohba. Öncelikle bu animeyi Death note ile kıyaslamayacağım kıyaslayanları da kınıyacağım çünkü ikisi farklı kulvarda. Anime, ana karakterimiz Mirai Kakehashi'nin bir binanın çatısından intihara teşebbüs etmesiyle direkt konuya dalıyor. Kendini binadan aşağı bırakan Mirai'yi koruyucu meleği olan Nase tutup kurtarıyor, neler olduğunu anlamayan Mirai cennette olduğunu düşünüyor ve Nase'ye sorular sormaya başlıyor. Nase Mirai'ye aslında ölmediğini, onun gibi hayatından hiçbir zevk alamayan ve hayatına son vermeye çalışan 12 kişi daha olduğunu, hepsinin birer Tanrı adayı olduğunu ve sona kalacak kişinin ise Tanrı olacağını söylüyor. Yaşamaya devam etmesi için sadece Tanrı adaylarının görebileceği paha biçilemez yetenekler sunuyor. Mirai, yeni güçlerinin harikasını ilk elden deneyimlediğinde, uzun süredir ondan uzak tutulan özgürlüğün tadına varır. Hikayemiz böyle bodoslama bir şekilde başlıyor. ’Herkes doğar, çünkü mutluluğu isterler’ ‘Herkes yaşar, çünkü daha da mutlu olmak isterler' Çizimleri, konusu, ilerleyişi, düşünce yapıları her bakımdan farklı olan bu anime gerçekten izlerken acaba nereye varacak? Acaba ne olacak? Diyerek izlettiriyor kendini. Bam güm aksiyon yerine zekâ oyunları ve stratejilerin dönmesi gerçekten benim çok hoşuma gidiyor. Ana karakterimizin gelişimini çok net bir şekilde görebiliyoruz, insanın duruma göre ve şartlara göre ne denli değişebileceğini çok iyi işlemiş. Çizimleri size o ciddiyeti ve karanlık temayı çok iyi hissettiriyor, animasyonlarıda nitekim öyle. Hikâye yer yer çok hızlı yer yer çok yavaş ilerleyip can sıkıcı olabiliyor buna da katlanmak gerekiyor her yapımın can sıkıcı yönü var sonuçta. ¯\_(ツ)_/¯ Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür eder ve izleyecekler için iyi seyirler dilerim. Kuşlara sarılmayı unutmayın. 🕊️

pudingsever 2 years ago

Charlotte

Jun Maeda

24 Gönderi

Merhabalar. ilk yorumlamamda size 13 bölümlük, ismini 75 yılda bir çıplak gözle görülebilen kuyruklu yıldızdan alan harika bir animeden bahsetmek istiyorum "Charlotte". Bu anime, anime izlemeye yeni başladığım zamanlar da beni animelere bağlayan en büyük etkenlerden biriydi. Konusu ergenlik dönemindeki…devamı