Artık mevsim kış, Serin bir sabahın huzuruna eğilip, Toprağı öpüyor yapraklar. Her şeyin rengi soluk bu günlerde Her şey kirli bir sarıya dönük. Tozunu yuttuğumuz zamanın kollarında uyuyor şimdilik gençliğimiz…” Cahit Zarifoğlu
Olur biter, Geçer gider. Ama canımı yaka yaka yutkunduğum şeyler var. Olup bitmeyen, Geçip gitmeyen. Zaman zaman yine uykusuzluk çekiyorum ama… Çokta takılmıyorum artık bu uyku konusuna, Uyuyunca geçmeyen şeylerin olduğunu anladığımdan bu yana…” Cahit Sıtkı Tarancı
Kan pıhtısı içinde kalmış o gözleri gördükten sonra, karanlık gecede, tüm hayatımı saran karanlık gecede yürüyordum.Benim için ışık yerine geçen o iki göz ebediyen sönmüştü bir kere. Bu durumda bir mekâna, bir sığınağa ulaşmışım veya hiç ulaşamamışım, benim için birdi.…devamıKan pıhtısı içinde kalmış o gözleri gördükten sonra, karanlık gecede, tüm hayatımı saran karanlık gecede yürüyordum.Benim için ışık yerine geçen o iki göz ebediyen sönmüştü bir kere. Bu durumda bir mekâna, bir sığınağa ulaşmışım veya hiç ulaşamamışım, benim için birdi.
Sadık Hidayet/ Kör Baykuş
Bu dünyada hiçbir şey baki kalmaz. Devletler yıkılır, bayraklar düşer, ordular dağılır. Övündüğün malın, dillere destan aşkın, kendileriyle gurur duyduğun evlatların, afilli makamların, aynaya bakmaya kıyamadığın güzellik/yakışıklılığın hep geçici. Bunları kaybedeceksin Lütuf ve kerem sahibi Rabbinin zatı hariç, her şey…devamıBu dünyada hiçbir şey baki kalmaz. Devletler yıkılır, bayraklar düşer, ordular dağılır. Övündüğün malın, dillere destan aşkın, kendileriyle gurur duyduğun evlatların, afilli makamların, aynaya bakmaya kıyamadığın güzellik/yakışıklılığın hep geçici.
Bunları kaybedeceksin
Lütuf ve kerem sahibi Rabbinin zatı hariç, her şey yok olup gitmeye mahkumdur. Ondan başka hiçbir şey baki kalmaz. Unutma ki sen, hem unutmak hem de unutulmak için doğdun. Ve yine unutma ki, dünyanın günleri pek azdır. Bir gün mutlaka öleceksin, bundan kaçamazsın.
Yıkanacak, kefenlenecek, tabutun içine konulacak, omuzlarda kabrinin başına getirilecek, o soğuk ve karanlık çukura indirileceksin. Üzerine taşlar yanlamasına sıra sıra dizilecek, en yakınların üzerine kürekle toprak atacak. Daha üzerine son toprak atılmadan, dünyada pek yakın olduğun insanlar, senden birkaç metre yukarıda iş, araba, ev, futbol konuşmaya başlayacak.Öyle işte, aklıma geldi birden yazmak istedim. Kusura bakmayın.
Ne yaşarsan yaşa, sonunu hiç aklından çıkarma. Ölüm, yaşadığın sahtelik dolu hayatın içerisindeki en nadide olgu ve tartışmasız tek gerçektir. Bu gerçek kılavuzun olsun.
Öyleyse fani dünyanın harabeleri için vahşi hayvanlar gibi didişmeyi bırak. Üç kuruşluk şeyler için kalp kırma, yetimi itip kakma. İnsan uydurması zırvaların ve cahiliye bayraklarının altında toplanıp da kısacık ömrünü heba etme. Vallahi, dünyanın günleri pek azdır. Birden biter