bayağı iyiydi, sardı bi de şey okudum az önce Javier Bardem, rolünün şiddet içerikli olmamasını istemiş sonra da adama psikopat bi tetikçi rolü vermişlerrrr 🙊
simdi bitirdim bitirdigimden beri fırtınalar koparsa kopsun sarkisi dilimde dolaniyor niye bu kadar etkiledi bilmiyorum başrolün bu filmdeki karakterine benzer sekilde hayat sürmesi ve kanserden ölmesi de ekstra etkilemis olabilir Cahit muthisti.. Sibel de öyle ve ikisinin de ruh hâlleri…devamısimdi bitirdim
bitirdigimden beri fırtınalar koparsa kopsun sarkisi dilimde dolaniyor
niye bu kadar etkiledi bilmiyorum
başrolün bu filmdeki karakterine benzer sekilde hayat sürmesi ve kanserden ölmesi de ekstra etkilemis olabilir
Cahit muthisti..
Sibel de öyle
ve ikisinin de ruh hâlleri cok güzel yansitilmis
bana gecti, ne diyeyim
sonu da bitmesi gerektigi gibi bitmis
cok uzuldum uf :(
"Fırtınalar koparsa kopsun, sürüklesin ikimizi
Arzular tutuştursun bizi, razıyım sonuna senle olsun."
şu filme kötü diyenleri asla anlamayacağım oyunculuklar, çekimler, senaryo müthişti son zamanlarda izlediğim en etkileyici filmdi kesinlikle tavsiye ediyorum en kısa zamanda başka filmlerini de görmek dileğiyle.. 🥳
ben çok sevdim, beğenmeyenler lotr fanları arkadaşlar elbette diğer evrenle farklılıklar olacaktı, bu diziyi kötü yapmaz gerek görseller olsun gerek senaryo güzeldi tşkler
Hiçbir şey anlamadım 🥳 "Yazmak zaruriydi artık, çıkması lazımdı içimden ruhuma eziyet edip duran zebaninin." "Tüm hayatımı alıp sıksam salkım üzümlermişçesine ve çıkan suyu hayır şarabı döksem gölgemin susuzluktan kurumuş boğazına." "Hoş aşağılık insanları tanımak için tamamını görmeye gerek de…devamıHiçbir şey anlamadım 🥳
"Yazmak zaruriydi artık, çıkması lazımdı içimden ruhuma eziyet edip duran zebaninin."
"Tüm hayatımı alıp sıksam salkım üzümlermişçesine ve çıkan suyu hayır şarabı döksem gölgemin susuzluktan kurumuş boğazına."
"Hoş aşağılık insanları tanımak için tamamını görmeye gerek de yoktu; biri hepsini anlatmaya yeterdi. Bir avuç bağırsağın asılı olduğu ve cinsel organla sonlanan kocaman bir ağızdan ibarettiler."
"Hisler ve düşünceler de kalp atmayı bırakınca durur mu yoksa daha küçük damarlarda kalan kanı kullanarak müphem bir hayat mı sürerler?"
"Ölümü düşünmek zaten dehşet verici; ya öldüğünü hissediyorsa insan bir de?"
Olay örgüsünü, kişileri, yeri, zamanı kesinlikle anlamadığım bir kitap oldu. Bunun dışında adamın varoluş sancıları ve düşünce yapısı çok iyi yansıtılmış. Altı çizilecek bolca yer vardı. Tekrar tekrar okumalık bi kitap olduğunu düşünüyorum, hem sarıyor da.
Spoiler içeriyor
Okurken aldatıldım!! Heyooo Selamlar herkese Misafirliğe gittiğim bi evde elime geçti okuyuverdim, kısacıktı Kısacıkkk ve fazlasıyla etkileyiciydi. Asırlardır anlatılmaya ve anlamlandırılmaya çalışılan aşk, kitapta içgüdü ve cinsel sevgi temelli birleştirilmiş, biraz da felsefi (ama karmaşık olmayan) bi dille anlatılmaya çalışılmış.…devamıOkurken aldatıldım!!
Heyooo
Selamlar herkese
Misafirliğe gittiğim bi evde elime geçti okuyuverdim, kısacıktı
Kısacıkkk ve fazlasıyla etkileyiciydi.
Asırlardır anlatılmaya ve anlamlandırılmaya çalışılan aşk, kitapta içgüdü ve cinsel sevgi temelli birleştirilmiş, biraz da felsefi (ama karmaşık olmayan) bi dille anlatılmaya çalışılmış.
Yazar kadın düşmanı olarak anılsa da ben birçok konuda haklı olduğunu düşünüyorum.
Her iki cinsin de karşı cins üzerinde dikkat ettiği, beğendiği noktalara bakıldığında gerçekten de doğru olduğunu ve günümüzle örtüştüğünü görüyoruz. Çünkü temelde içgüdülerimiz yatıyor.
Örneğin erkekler kadınlarda yaş, orantılı bir kas iskelet yapısı ve dolgun göğüslere dikkat ediyor, sebebi de ortaya çıkacak bebeğe en iyi genleri aktarabilmek, onu daha iyi doyurabilmek. Kadınlar ise erkekte yüz güzelliğinden ziyade güç, kuvvet ve cesurluğa dikkat ediyor. Sebebi de asırlar öncesine dayanan korunma ihtiyacı.
Erkekler değişikliği özleyen, sürekli arayış içinde olan bir cins olarak tanımlanmış. Gözünde yücelttiği o kadının aslında diğer kadınlardan hiçbir farkı olmadığını anlayınca da tüm o arzu ve istek bir anda sönüp gitmiş. Ve erkek tekrardan başka aşklara yelken açmış.
İlişkilerde kadının sadakati doğalken erkeğin sadakati yapaymış, bu da erkeğin aldatmaya daha meyilli bir yapıda olduğunu gösterirmiş.
Eğer kadın aldatırsa bu daha az affedilebilir bir durummuş.
mışmışlı yazdığım yerlere katılmıyorum, hatta okurken sinirlendiğim yerler oralardı. Ben aldatmak konusuna içgüdüsel bakamıyorum. Kadın da olsa erkek de olsa aldatmak iğrenç bir durumdur, karşıdaki insanda travma yaratabilir.
Erkeklerin değişikliği özlemesi ve sadakatinin yapay olması aldatabileceğini göstermez, göstermemeli. Her şey içgüdü değil, ahlak ve etik de işin içine dahil olmalı.
Belki de mesleğimden dolayı olacak takıldığım diğer nokta da içgüdülerin fizyolojik seyrini açıklarken hamilelerin aşerme durumunu "zayıfça bir örnek" olarak ifade etmesi. Yani kısacası kullandığı dil aşırı kaba
Sonlara doğru oğlancılığa da değinmiş.
Bence bi göz atın, farklı bakış açısı kazandırabilir.
Hoşça Kalınnnn