“Istırabın verdiği intibah zamanlarında, kendi kendini aldatmak, başkalarını kandırmak kadar basit değildir ve insan kendi içindeki adaletten ürkmeye başlar.”
Spoiler içeriyor
Dizi bana tamamen kışı yaşattı şu aşırı sıcak yaz günlerinde bu yüzden içim serinledi,neyse diziye geçelim:Oyunculuklar güzeldi, duygular aktarılıyor. Marianne’nin kişilik arayışlarını çok güzel işliyor. Connel ve Marianne birbirlerine çok benzer oldukları için bence sonunda tam bir mutluluk göremedik, şahsen…devamıDizi bana tamamen kışı yaşattı şu aşırı sıcak yaz günlerinde bu yüzden içim serinledi,neyse diziye geçelim:Oyunculuklar güzeldi, duygular aktarılıyor. Marianne’nin kişilik arayışlarını çok güzel işliyor. Connel ve Marianne birbirlerine çok benzer oldukları için bence sonunda tam bir mutluluk göremedik, şahsen ben göremedim. Toksik bir ilişkilerinin var olduğunu düşünüyorum, birbirlerinden kopamayışları ve sonra dinlemeden etmeden birbirlerini bırakıp gitmeleri vs bana böyle düşündürdü. Dizide çalan şarkılar güzeldi.
Animelerin yüreğe dokunmasını seviyorum, yok sandığım duygularımı ortaya çıkarıyor! Filmi izlerken bir an kalbim burkuldu. Çok tatlı olmuş, 3 ayrı hikayeyi izliyoruz filmde. Ama hepsi güzel işlenmiş. İzlemenizi tavsiye ederim. Japon-Çin animesi🌻
Eveettt merhaba arkadaşlaaar,
Bugünkü gönderimiz beni okurken çıldırtan kitabımız Uğultulu Tepeler✨
Kitap hakkında belirteceğim şeyi ben okumayı bitirince fark ettim ve garip hissettim çünkü okurken diyorsunuz ki böyle insanlar var mı ve arka kapağı okuyunca bahsedilen karakterler, yazarımız Brontë’nin çevresindeki…devamıEveettt merhaba arkadaşlaaar,
Bugünkü gönderimiz beni okurken çıldırtan kitabımız Uğultulu Tepeler✨
Kitap hakkında belirteceğim şeyi ben okumayı bitirince fark ettim ve garip hissettim çünkü okurken diyorsunuz ki böyle insanlar var mı ve arka kapağı okuyunca bahsedilen karakterler, yazarımız Brontë’nin çevresindeki kişilerden izler taşıyormuş bunu öğreniyorsunuz. Kitabı okurken birden fazla duyguyu bir arada yaşıyorsunuz. Dönem kitabı seviyorsanız beğeneceğinizi düşünüyorum, dönem kitabı dedim diye de masum bir aşk beklentisine girerseniz yanılırsınız. Çünkü bu kitaptaki aşklar bana çok değişik duygular hissettirdi. Karakterlerin aşık oldukları kişinin davranışlarındaki arka planın farkında olmamaları aşkın gözü kör gerçekten diye çığlık atmama sebep oldu. Kitapta genel anlamda aşkın sadece saf sevginin değil nasıl nefret,kin duygularının gün yüzüne çıkarmasını görüyoruz. Kitabı okursanız çok kasvetli bir havaya gireceksiniz pek sevmiyorsanız okumayın derim. Ve eğer okumayı düşünürseniz başlarda sıkıcı geliyor ancak sonradan içine girdikçe sokucu olmuyor, okuduğunuz günlerin arasını uzun bırakmadan okuyun derim yoksa olaylar karışıyor ve unutuluyor. Buradan sonra bahsedeceklerim spoiler ve karakterlerle ilgili düşüncelerimle ilgili olacak.
Ben Mr.Heathcliff’ten nefret ettim yemim ederim o kadar kin doluyum ki anlatamam. E kardeşim sen birini seviyorsan o seni değil başkasını tercih ediyorsa ne yapabilirsin intikam mı alman gerekiyor illa ki yani anlamış değilim. Catherine Earnshaw sen de çok fenasın. Sevgini hiçe sayıp parası olan sana iyi davranan ama senin sevmediğin biriyle evlendin ve ölene kadar vicdan azabı çektin ölürken bile kötü öldün. Sen de kötü kalplisin Heathcliff de. İkinizin de kitabın sonunda ölmenize o kadar sevindim ki anlatamam, keşke Heathcliff ölmeden önce Hareton,Linton,Cathy,Ellen, Linton’a yaptıklarından dolayı vicdan azabını daha çok çekseydin bunu hak ediyordun. Ellen karakterine gelirsek Catherine Earnshaw’ın eşinin kız kardeşi. İnatçı,dik başlı bir karakter. Ellen keşke Mrs.Dean’i dinleseydi Heathcliff’le evlenmezdi ve daha mutlu bir hayatı olabilirdi ancak bunu seçmedi, kendine bile bile eziyet etmeyi seçti ve kötü bir hastalıkta öldü. Heathcliff ve Ellen’in oğlu Linton’a gelirsek; Allah bu çocuğu bildiği gibi yapsın. Güzelim Cathy’i hep oyaladı, babasından korktuğu için dayak yememek için kızı seviyor gibi davrandı. Kitapta birbirlerine aşıklarmış gibi anlatılıyor ama bence Cathy’inki tek taraflı bir aşktı. Sonunda cılız,hasta Linton öldü de kurtulduk! Hareton ahhh tatlı Hareton. Baban çok kötüydü, içerdi seni döverdi. Keşke güzel annenle büyüseydin, daha iyi bir evlat olabilirdin. Sonradan Cathy ile birlikte olması beni çok mutlu etti. Cathy onu başlarda kuzeni olarak görmese bile-kuzeniydi- o hep ona iyi davrandı. Ama kör Cathy göremedi :( sonradan sonraya ona okuma yazmayı öğretmesi, onunla zaman geçirmesi hatta evlenecek olması beni çok mutlu etti. Aslında ben Cathy’i kitapta bütün olayların anlatıldığı Mr.Lockwood ile birlikte düşünüyordum. Lockwood’un onu saf ve gerçek duygularla seveceğine inanıyordum. Ancak Lockwood’umuz çok fazla Tepeler’e gelmediği için şansını kaybetmiş bulundu :’( Benim favori karakterim nedense Lockwood’du. Neyse arkadaşlar kitapta karakter yorumlaması böyleydi. içeriğinde çok fazla olay olduğu için anlatırsam tekrardan sinirleneceğim o yüzden girmiyorum. Karakter analizim yeterli diye düşünüyorum. Kitap Hakkında görüşlerim bu kadardı. Bu arada kitabı okurken ‘Eternity And A Day:3. Eternity Theme’yi dinleyebilirsiniz. Güzel gidiyor. Hoşçakalııınn!
Selamlaarrr
Bugün popüler olan bir kitaptan bahsetmeye geldiim🎈
Kitabımız bir gece yarısı,kendi yaşamını beğenmeyen Nora adında depresyonla yaşamaya çalışan kızımızın daha fazla yaşamak istememeye karar verince hayatını sonlandırıp -kendi zihninde ölmeden önce en rahat ve iyi hissettiği yer olarak düşündüğü-…devamıSelamlaarrr
Bugün popüler olan bir kitaptan bahsetmeye geldiim🎈
Kitabımız bir gece yarısı,kendi yaşamını beğenmeyen Nora adında depresyonla yaşamaya çalışan kızımızın daha fazla yaşamak istememeye karar verince hayatını sonlandırıp -kendi zihninde ölmeden önce en rahat ve iyi hissettiği yer olarak düşündüğü- yarı ölü-yaşayan halde bulunduğu ve pişmanlıkları,yaşayamadıkları,düşledikleri yaşamları yaşayabileceği bir kütüphanede kendisini bulmasını anlatıyor. Kütüphanede çok fazla kitap var ve hepsinde Nora’nın yaşamak isteğinin gerçekten olup olmadığını anlamak için deneyeceği sürüsüyle olasılıktan oluşmuş hayatlar var. Pişmanlıklar kitabından pişman olduğu durumları silmek için yeni birer kitap alıyor ve o hayatı yaşamaya başlıyor. Genel olarak kitaptan bahsettikten sonra kendi yorumuma gelmek isterim: Kitabı okumaya başladığımda kitabın içine daldım beni cezbetti ancak dilinin basit olması bana garip hissettirdi. Cümleler düzdü,ekstradan düşünmeyi gerektiren ince cümleler çok fazla yoktu-felsefi sözler hariç- bu sebeple ortaokuldan itibaren her yaştaki insanların okuyacağını ve anlayacağını düşünüyorum.Hikayesi güzeldi ama en son sıkılmıştım farklı bir şey olsun beni şaşırtsın istedim ancak çok fazla şaşırmadım düşündüğüm gibi bir son oldu. Bu sebeple çok tatmin olup, vayyy süper bir kitaptı beni aldı götürdü diyemedim. Yalnız kitabı okurken şunu da düşündüm eğer içeriği zenginleştirilirse kitaptan güzel bir film çıkabilir. Kitapta ayrıca şuna da çok net bir şekilde değinildiğini düşünüyorum: Hayatta en az iki seçeceğimiz olduğunu ve hangisini seçersek seçelim birinden birinde mutlaka daha çok seçenekler çıkacağını kısaca kaderimize mahkum olmadan tercihlerimizle tamamen farklı yaşamlara evrilebileceğimizi. Şunu da demeyi unutmadan söyleyeyim:Kitapta yaşamdan anlar buluyorsunuz. Son olarak beğendiğim birkaç sözle alıntı yapıp yorumumu sonlandırıyorum:
“Beyin aradaki boşlukları doldurup yaşadıklarına dair bir anlatı oluşturur.”
“…her şeyin temelinde olasılık yatar. Bütün umutların, bütün hayallerin, pişmanlıkların, yaşadığımız her bir anın.”
“Deneyimlediğimiz her şey, en nihayetinde, algılayabildiklerimizden ibarettir.”
“Neye baktığın değil, ne gördüğün önemlidir.”
İyi okumalar diliyorum!🦋
Bilim kurgu açısından diğer filmlere benzer şekilde zaman yolculuğunu esas alıyor. Duygusal sahneler vardı ve oyuncular bunu çok güzel hissettirdi bize. Boş zamanda izlemelik aksiyon-bilim kurgu tarzı bir film. 7/10
Spoiler içeriyor
Öhöm öhöm,
Bugün First Love’dan bahsetmek istiyorum.
Dizide zamanların geçişinin hızlı olduğunu ve bazen anlaşılmadığını düşünenler olabilir fakat bence anlaşılırdı sadece biraz karakterlere dikkat edilmesi gerekiyordu. Ben daha önce bu kadar tatlı,saf olan ve hayatın bize sunduklarından da bahseden ilk…devamıÖhöm öhöm,
Bugün First Love’dan bahsetmek istiyorum.
Dizide zamanların geçişinin hızlı olduğunu ve bazen anlaşılmadığını düşünenler olabilir fakat bence anlaşılırdı sadece biraz karakterlere dikkat edilmesi gerekiyordu. Ben daha önce bu kadar tatlı,saf olan ve hayatın bize sunduklarından da bahseden ilk aşk dizisi izlemedim, Harumichi’ye aşık oldum onun Yae’ye olan aşkını izledikçe, gördükçe daha da aşık oldum.-Buradan sonra spoiler olabilir,emin olamadım spoiler verdim mi vermedim mi çünkü bayıldım.-
Lisede birbirlerinin ilk aşkları olan iki gencin hikayesini ele alıyor ama bu hikaye öyle bildiğimiz klişe hikayelerden değil. Harumichi ve Yae arasında geçen minnoş mu minnoş bir hikaye. Yae ve Harumichi birbirlerini çok severlerken bir anda Yae’ye araba çarpıyor kaza geçirdiğinden dolayı hafızası kayboluyor,çoğu şeyi unutuyor;Harumichi’ye olan aşkı da dahil… Bizim Harumichi o kadar tatlı ve Yae’ye aşık ki annesi kızını rahat bırakması için onu zorlasa da Yae’nin yanında kalıyor,sadece aşık olduğunu söylemeden. Sevdiğin senin tamamen karşında ve ona sevdiğini söyleyemiyorsun,sarılamıyorsun onu öpemiyorsun ne acı… Yıllar geçiyor her ikisi de hayatına devam ediyor, Harumichi’miz asla ama asla Yae’yi unutamıyor kendini kazadan sorumlu tuttuğu ve onun yanında olamadığı için kendini hep üzüyor, onsuzluğa alışmaya çalışıyor bir nevi. Yıllar geçiyor ve karşılaşıyorlar Harumichi onu sonradan tanıyor ve aralarında olsa hisler yeniden yeşeriyor fakat Yae hatırlayamadan ve süreç ilerliyor daha fazla anlatmayacağım çünkü izlenmesi gereken sahneler🥺. Zihnimiz yaşadığımız olayları belleğe atıyor özellikle yaşanılan olayda veya durumda ne kadar çok duyu organlarımızı kullanırsak hatırlamamız o kadar kolay oluyor. Yae’nin hafıza kaybından dolayı unuttuğu anılarının tekrar hatırlarken Harumichi’nin sigarasından tutun Yae’nin ikisine ait olarak belirlediği şarkıya kadar hepsi etkili oluyor;mucizevi bir mekanizma beyin. Dizimizde bir de nunun üzerinde duruyorlar: Kaderinde ne varsa ne yaparsan yap istersen kaç, yine o seni bir şekilde buluyor.
Tsunemi’nin üzülmesine üzüldüm ancak hayatında sevdiğin kişi seni başa koyamadıysa onunla gelecek düşünmemelisin diye düşünüyorum yoksa üzülen hep çok değer veren olur.
Eğer seviyorsanız,tutkuluysanız ve kendinizden eminseniz sevdiğiniz şey meslek,hobi,insan,hayvan ne olursa olsun onun peşinden koşun;asla bırakmayın,anı yaşamaya bakın!
Şarkı:First Love-Hikaru Utada🫶🏻
Ben kaçıyorum, First Love kesitlerini ve şarkılarını artık yeterler diye bağırana kadar izleyip dinleyeceğim🥹
Merhaba arkadaşlar,
Bugün bu filmden bahsedelim. Öncelikle kitabı tam olarak ha-ri-ka! Ortamı,insanları,yaşananları hayal etmek ve hissiyatı hissetmek apayrı. Resmen kitabını okurken kitaptaki karakterlerden birisiniz. Ancak filmi benim için öyle değildi. Ben kitabı okumasaydım eğer çoğu yeri tam olarak anlayamazdım, çünkü…devamıMerhaba arkadaşlar,
Bugün bu filmden bahsedelim. Öncelikle kitabı tam olarak ha-ri-ka! Ortamı,insanları,yaşananları hayal etmek ve hissiyatı hissetmek apayrı. Resmen kitabını okurken kitaptaki karakterlerden birisiniz. Ancak filmi benim için öyle değildi. Ben kitabı okumasaydım eğer çoğu yeri tam olarak anlayamazdım, çünkü eksik verilmiş veya atlanmış bazı olaylar. Darcy ve Elizabeth sahneleri de çok azdı kitapta olanlara göre. Oyuncular olarak seçim güzeldi. Hayalimdekine yakındı. Ancak Darcy biraz daha yakışıklı Elizabeth ise daha güzeldi benim hayalimde :D Dönem dizilerini,filmlerini,kitaplarını seviyorsanız önerebilirim ama bence önce kitabını okumalısınız!
Puanım:6/10
O kadar tatlı bir film kiiii
İzlerken içimi ısıtan hem sinirlendiren hem de böyle umut dolu izlediğim bir filmdi. Evan yani August Rush süper doğuştan müziğe yetenekli yetimhanede büyüyen bir çocuktur. Ailesinden gelen bir müzik olduğunu hissediyor ve bu sebeple…devamıO kadar tatlı bir film kiiii
İzlerken içimi ısıtan hem sinirlendiren hem de böyle umut dolu izlediğim bir filmdi. Evan yani August Rush süper doğuştan müziğe yetenekli yetimhanede büyüyen bir çocuktur. Ailesinden gelen bir müzik olduğunu hissediyor ve bu sebeple yetimhaneden kaçıp sokak çalgıcılığından müzisyenliğe yöneliyor. Sonu biraz açık uçlu ama anlaşılır, izleyin izlettirin.
Müzikleri bir harika!