İvan İlyiç, 40'lı yaşlarının başında, evli çocuklu, kimi zaman inişli çıkışlı, normal denebilecek bir hayat sürmektedir. Fakat aniden hastalanır. Ölümünün yakın olduğunun farkına varan İvan İlyiç, bunalıma girer. Tolstoy, bu kitabında bizlere Ölmek üzere olan bir insanın psikolojisini yansıtmıştır. "Ya…devamıİvan İlyiç, 40'lı yaşlarının başında, evli çocuklu, kimi zaman inişli çıkışlı, normal denebilecek bir hayat sürmektedir.
Fakat aniden hastalanır.
Ölümünün yakın olduğunun farkına varan İvan İlyiç, bunalıma girer. Tolstoy, bu kitabında bizlere Ölmek üzere olan bir insanın psikolojisini yansıtmıştır.
"Ya bütün hayatım, yaşadığımın bilincinde olduğum bu hayat, gerçekten olması gerektiği gibi değilse?" Düşüncesiyle boğuşan İlyiç, geçmişte yaşıyor olduğu hayattan memnun iken, şimdi dönüp baktığında aslında memnun olmadığını görür.
Çevremizde ya sadece ismini duyduğumuz ya da tanımadığımız insanların ölümünü duymak, her insanın bir gün ölecek olacağı fikrine uygun olduğundan bizi şaşırtmaz. Ama o "her insan" kalıbına kimi zaman kendimizi dahil etmeyiz. Sanki hiç ölmeyecekmişiz gibi yaşarız.
"Başkalarının gözünde iyi yaşıyor görünürken hayat ayaklarımın altından akıp gidiyormuş... Şimdi de ölmeye hazırlan bakalım"
"Ama bence insan, ölümden kaçamayacağını bilen tek hayvandır. Diğer hayvanlar anı yaşar. İnsanlar bunu yapamadığından umudu icat etmiştir." 'Etiketleyip kategorize ettiğimiz insanları hiçe saymamız çok aşağılıkça." Yoğun diyalog içeren filmleri izlemekten ziyade kitaplarını okumayı daha mantıklı buluyorum çünkü, öbür türlü…devamı"Ama bence insan, ölümden kaçamayacağını bilen tek hayvandır. Diğer hayvanlar anı yaşar. İnsanlar bunu yapamadığından umudu icat etmiştir."
'Etiketleyip kategorize ettiğimiz insanları hiçe saymamız çok aşağılıkça."
Yoğun diyalog içeren filmleri izlemekten ziyade kitaplarını okumayı daha mantıklı buluyorum çünkü, öbür türlü sesli kitabın bazı görsellerle desteklenmiş hali gibi geliyor bana. Kötü değildi kesinlikle ama beyin mıncıklaması yaşadım.
"Hayvanlar güzeldir, ağaçlar da. Onlar hâlâ kendi mutlak basitlikleri içinde çıplak yaşarlar. Onlar henüz din adamları ve politikacılar tarafından mahvedilmemişlerdir."
Âşık olduğu halde bu sevgisini bir türlü sevdiği kadına söylemeyen yazar bir gün, "babam öldü" diyen genç bir öğrencisine soruyordu, "onu seviyor muydun", "evet" diyordu öğrenci, "o, bunu biliyor muydu", "herhalde", diyordu öğrenci, "insan sevdiğini söylemeli" diyordu yazar, "bazen buna…devamıÂşık olduğu halde bu sevgisini bir türlü sevdiği kadına söylemeyen yazar bir gün, "babam öldü" diyen genç bir öğrencisine soruyordu, "onu seviyor muydun", "evet" diyordu öğrenci, "o, bunu biliyor muydu", "herhalde", diyordu öğrenci, "insan sevdiğini söylemeli" diyordu yazar, "bazen buna fırsat kalmayabilir."
Spoiler içeriyor
“Yahu arkadaş, bu adam deli mi ki tanıyıp etmediği insanları kucaklayıp öpsün, her önüne gelenin elini sıksın, sırtını sıvazlasın?” “Deli değil ama politikacı… Sen bu memlekette yaşamıyor musun?”