apocalypse (@tursu)

DUZENLEME!!! FİLM @rioba SAYESİNDE BULUNMUŞTUR. Bir film arıyorum çok önceden izlemiştim ama adını hatirlayamiyorum . Psikopat bir adam vardı kadınları kızları kaçırıp bir yere götürüyordu kasap benzeri ama değil satırlar testereler vardı, kadınları kesiyordu bir kızı kaçırmıştı hatta kaçmasın diye…devamı

tursu 2 weeks ago

Merhaba bir konuda fikrinizi sormak istiyorum. Kardeşimle sinemaya gideceğiz sizce vizyondaki filmlerden " Kirpi Sonik3" mü "Bir Minecraft Filmi" mi?

tursu 1 year ago

Bıçak Sırtı

Denis Villeneuve

54 Gönderi

Eğer bu gönderiyi okumaya başladiysaniz, hepiniz BLADE RUNNER MARATONU' na davetlisiniz demektir. Davete icabet etmemek de ayıp olur. Beni ve benle birlikte birkaç kişiyi daha bu maratonun içine sürükleyen gözumuzun gönlümüzün açılmasını sağlayan @bernard_shaw'e de teşekkür ederim. Izlemek isterseniz kendisinin…devamıEğer bu gönderiyi okumaya başladiysaniz, hepiniz BLADE RUNNER MARATONU' na davetlisiniz demektir. Davete icabet etmemek de ayıp olur. Beni ve benle birlikte birkaç kişiyi daha bu maratonun içine sürükleyen gözumuzun gönlümüzün açılmasını sağlayan @bernard_shaw'e de teşekkür ederim. Izlemek isterseniz kendisinin profilinde 'Blade Runner Maratonu' isimli rafindaki sırayla izlemeniz tavsiye edilir. @vayyy_vayyy, @beyz__ ve ben izleyerek siramizi @sofistike ile @valen'e saviyoruz. Iyi seyirler dilerim. Neden bilmiyorum ama bu şekilde serili izlemek (özellikle @vayyy_vayyy'la) bir filmi diğer filmlerde geçen olaylarla bagdastirmaya çalışmak, eski çekilen filmdeki karakterin diğer filmde de olması ve yapılan gondermeler çok hoşuma gitti. Bu sırayla izlenince daha da iyi anlaşılıyor tavsiye ederim. Uzun zamandır konusu bu kadar değişik bir film izlememiştim resmen izlerken başka bir dünyada buldum kendimi. Bu tarz bilimkurgu filmlerine ara vermiştim Blade Runner ile giriş yapmak iyi oldu. Filmin konusu, sinematografisi, görselleri, kullanılan müzikler, Ryan Gosling'in başrol olması, normalde göremeyeceğiniz birçok unsuru bulundurması izlemek için yeterli sebepler bence. Sinematografisi o kadar iyiydi ki izlerken kendinizi bir sürü ss alırken ve sonrasında da Pinterest'e girip filmden wallpaperlar ararken buluyorsunuz. Konuyu Ryan Gosling'e getirmek istemiyordum bu gönderide ama duramıyorum.d Ryan'in bu yüz ifadesini (ifadesizligini) çok beğeniyorum. Sırf bunun için izledim desem Bernard kızar mi bilemedim. Ayrıca günlerdir Blade Runner ile ilgili editler izleyip durdugum doğrudur. @katilhalit'ten de bir Blade Runner editi yapma sözü aldık beklemedeyiz. Buradan sonrası spoiler içeriyor. Buraya kadar okuduysaniz umarım öneri ve izleme olarak teşvik edebilmişimdir sizi. Bazen cidden filmleri birileri ile izlemek ve sonrasında film hakkında konuşmak ve sorular sormak çok iyi oluyor. Örneğin filmde Bay Wallec'in asistanının neden K'nın peşine düştüğünü çok merak etmiştim. Sağolsun Halit tatmin edici bir şekilde açıkladı. Ve filmin 2. Saatlerine geldiğimde Deckard'ı K'nın babası sanmıştım ama sonradan dedim çoğu filmde olduğu gibi izleyicileri o şekilde dusundurtmeye ittiler sonrasında başka bir şey çıkacak dedim. Bir diğer düşüncem de K'nın gerçekten replika olduğu ve K ile birlikte aynı genetiğe sahip olan diğer kızın anılarının K'ya aktarılmış olmasiydi. Bu varsayimim tutmuş olsa da kesinlikle bu kızın Dr. olmasini beklemiyordum. K'nın bir an gerçekten kendisini 'mucize' olarak gördüğü düşüncesine varmasindan sonra gerçeği öğrenince, üstüne bir de sevdiği kişiyi (kişi denir mi bilemedim) kaybedince boşluğa düşmesini asamiyorum gunlerdir belki de o yüzden sürekli aynı editi izliyorum... Filmin sonunda K'nın öldüğünü düşünmedim hatta hiç aklıma bile gelmemisti sonrasında sunucuda konuşurken Katilin öyle düşündüğünü öğrenince sasirdim ve üzüldüm. Izleyenler de bu konuda ikiye ayrılmış öldü ve ölmedi diyenler olarak. Hayır ben öldüğünü kabul etmiyorum ve etmeyeceğim de çünkü ölmedi!!! SPOILER BITMISTIR!!! Vayvay'ımın da dediği gibi: "Soğukta uyuyakalmis garibim, sallama, insan usuyunce mayisir." 🌌What a day. You look lonely. I can fix that. Siz siz olun, ne fixleyen ne de fixlenen olun. Ne olursanız olun.

tursu 1 year ago

Sürücü

Nicolas Winding Refn

57 Gönderi

Ryan Abimin oynadığı filmlerin içinden geçiyorum. (film-4) İlk önce Ryan Gosling sevdamin nasıl başladığından konuşalım. İlk kez @bernard_shaw'in ppsinde görmüştüm, belki daha önce de görmüşümdür ama ilk kez orada dikkatimi çekti diyebilirim. Sonra sunucuda vesaire bernardin sık sık Ryan Gosling…devamıRyan Abimin oynadığı filmlerin içinden geçiyorum. (film-4) İlk önce Ryan Gosling sevdamin nasıl başladığından konuşalım. İlk kez @bernard_shaw'in ppsinde görmüştüm, belki daha önce de görmüşümdür ama ilk kez orada dikkatimi çekti diyebilirim. Sonra sunucuda vesaire bernardin sık sık Ryan Gosling muhabbeti yaptığını farkettim. Hatta bir ara bizi Blade Runner'a baslatiyordu falan sonra noldu o iş hatırlamıyorum.dd Işte bende çok hayırsever biri olduğum için, bernardin günlük Ryan Gosling dozu alması adına, sosyal medyada önüme çıkan tüm Ryan Gosling editlerini ona atmaya başladım. Bir süre sonra dozu kaçırmış olabilirim hatta, sosyal medyanin gücü işte xd (şaka maka şu an tüm keşfetim Ryan Gosling editleri ile dolu ve baya geniş bir koleksiyon yaptım o editlerle) Bu Ryan Gosling sosyal medya esprilerinde de baya populermis. Kendini Ryan Gosling sananlar, Ryan Gosling'i giydiği takım elbiseleriyle ; popkek, deodorant, araba, türk siyasi partileri ile uyuşturanlar, Ryan Gosling'in, Emma Stone'un süpürgesi, Ford Cortinasi, cezvesi olmak istediği editler... Birkaçını buraya da bırakıyorum. (Gönderiyi web'de açarsanız linklere tıklayabilirsiniz) https://www.instagram.com/reel/Cu7Cxg6AM3x/?igshid=MzRlODBiNWFlZA== https://www.instagram.com/reel/CvQjevOortG/?igshid=MzRlODBiNWFlZA== https://www.instagram.com/reel/CvsKF3lPY_-/?igshid=MzRlODBiNWFlZA== https://www.instagram.com/reel/CvO5CZoK4ZM/?igshid=MzRlODBiNWFlZA== https://www.instagram.com/reel/Cvx_I22N_1S/?igshid=MzRlODBiNWFlZA== Dedim bu editlerden daha fazla spoiler yemeden adamın filmlerine de başlayayım. Ryan Gosling'i bu kadar sevmeden önce, Stay filmini izlemiştim ama orada adama çok sinir olmuştum ve görünüş olarak da itici gelmişti. Tüm filmlerini izlemeye karar verdigimdeyse The Notebook filmi ile başladım. Zaten filmi izlediyseniz bilirsiniz gayet etkileyici bir film. Orada özellikle Ryan'in partneri ile uyumuna ve oyunculuğuna hayran kaldım. Daha sonra müzikle de ilgilendiğim için ve editlerini göre göre bir hâl kaldığım La La Land filmi ile devam ettim. Orada beni The Notebook kadar etkilemese de hayranlığım artmaya devam etti. Emma Stone'un en iyi partnerim seçmesine şaşmamalı. Drive'a gelirsek, filmin ilk aksiyonlu sürüş sahnesini beş altı kere izlemisimdir. Özellikle film bittikten sonra dönüp bir daha izledim. Hemen peşinden gelen arkada " Nightcall" çalan sahneye bayıldım. Son bir haftadır sürekli dinlediğim bir şarkının o sahneye koyulması o kadar mutlu etti ve havaya soktu ki. Güzel giriş. Gece araba sürerken olan sahneleri de çok buyuleyiciydi. Partneriyle daha fazla sahne olmasını beklerdim. Ryan'in bakışlarının donuklugu, yuzunun ifadesizligi, az mimik kullanması, karşıdakine cevap vermek yerine o anlatamayacagim ifadeyle bakmasi ve hoşuna giden bir şey olduğunda/ dendiğinde sadece gülüp geçmesi en çok ilgimi çeken şeylerdi. Aksiyonun biraz da dramla harmanlanmis, duyguyu geçirmek için çaba sarfetmemelerine rağmen duyguyu bir şekilde hissedebileceginiz bir filmdi. Neden bu kadar etkilendim bilmiyorum ama bu arada I'm Drive. 9/10

tursu 1 year ago

Tarayıcılar

David Cronenberg

3 Gönderi

"Kafa Patlatan Tarayıcılar" Dikkat dikkat filmi izlemek istiyorsanız Google amca'ya sadece tarayıcılar yazıp bırakmayın, nedenini tarayıcılar yazdığınızda görürsünüz:) Rafta izleyen sayısı çok az olduğu için spoilersiz yazmaya çalışacağım ilk defa bir gönderimi. İlk defa burada bu kadar az izlenen bir…devamı"Kafa Patlatan Tarayıcılar" Dikkat dikkat filmi izlemek istiyorsanız Google amca'ya sadece tarayıcılar yazıp bırakmayın, nedenini tarayıcılar yazdığınızda görürsünüz:) Rafta izleyen sayısı çok az olduğu için spoilersiz yazmaya çalışacağım ilk defa bir gönderimi. İlk defa burada bu kadar az izlenen bir film izledim. Film sayesinde 'body horror' türünün önemli yönetmenlerinden David Crononberg ile tanıştım. Her ne kadar filmleri burada çok tutulmamış olsa da, benim ilgimi çeken bir tür olduğu için izlerken zevk aldım. Adamin diğer filmlerine de göz attım farklı bir kafası var, ben buradan devam ederim. Beni tanıştırdığı ve filmi izlerken eşlik ettiği için @wolverineh'e de teşekkür ederim:) Herkese hitap edeceğini düşünmüyorum ama belki siz de bir şans verebilirsiniz. Oyunculuklarda öyle aman aman bir etkileyicilik yoktu, yüz ifadeleri vesaire çok donuktu. Konuşmaları da çok düzdü filmde ön plana çıkan şey genel olarak olaylardi. Konusu farklı ve ilgi çekiciydi bana göre. Içine bilim katılan çoğu kurguyu severim ve ilgimi çeker. Korkuyla harmanlanmasi da daha bir cazibeliydi benim için pek korkutmadi ama xd Olayların gelişme süreci cok hızlıydı. Bir de ben ara ara hızı 2x'e falan aldım. Napayım yahu bir kolktuktan kalkacaksin alt tarafı miymiymiy kalkana kadar iki dakika geçiyor. Birkaç bilimsel açıklama, aksiyon sahneleri, vücut üzerindeki ürpertici değişimler dışında pek bir olayı var diyemeyiz. Ama ilginç konusu yüzünden tebrik ediyorum. Yoksa yönetmen de mi Tarayici? Uyarıyı da yapmadan geçemeyeceğim: Filmi yemek yerken izlemeyin, ben Wolvo yüzünden yemek yemeden duramadim, yaptım öyle bir hata siz yapmayın, mazallah kanlı et parçası yediğinizi sanarsiniz falan. Puanım: 6/10 O kadar etkilendim beğendim dediğime bakmayın teknik olarak wolvo ile bulduğumuz eksiklikler var. Eee napiyoruz o zaman patlatıyor muyuz kafaları????

tursu 1 year ago

Görünmeyen Misafir

Oriol Paulo

239 Gönderi

Spoiler içeriyor @mmusa'yı Raf'ın "Görünmeyen Misafir"i ilan ederekten (kendisi bir süredir gerek dcde gerekse burada, gönderi yorumlarının altında filmi sıklıkla andığı için ben tarafindan bu unvana layık görülmüştür) yorumlamaya başlıyorum haydi bakalım. Filme başlamadan hatta ilk diyalog sahnesi bittikten sonra dahi İspanyolca…devamı@mmusa'yı Raf'ın "Görünmeyen Misafir"i ilan ederekten (kendisi bir süredir gerek dcde gerekse burada, gönderi yorumlarının altında filmi sıklıkla andığı için ben tarafindan bu unvana layık görülmüştür) yorumlamaya başlıyorum haydi bakalım. Filme başlamadan hatta ilk diyalog sahnesi bittikten sonra dahi İspanyolca olduğu için üzüldüm. İngilizce izleme takıntım olduğu için. Film bittikten sonraysa bu film bana İspanyolca filmleri sevdirmek için idealdi. O kadar sürükleyiciydi ki filmin 40. dakikasına geldiğimde 10 dakika geçmiş gibiydi. Onu da Musa'nın profilindeki kareyi yakalamak için (ss almak) durdurdugumda farkettim ne kadar süre geçtiğini. Filmin başından beri sürekli "detaylara dikkat et" denildiği için en ufak şeylere bile dikkat ederek izledim ve çok eğlendim. Dikkat ettiğim çoğu şeyden de bir anlam çıktı. Tabi filmin sonunda her şey birbirine girdiği için bu detayların da bir önemi kalmıyor ama ... *Kadın en başta Daniel'in telefonunu cebine koyduğunda dedim aha bir şey çıkacak bundan. Gerçekten de eve getirmeseydi adamla birlikte arabada suya gomulseydi bazı şeyler farklı olabilirdi. *Bizim Türk insanı olsa bu kadar dikkat etmez amcacim koltuğunu duzeltmesine kadar nasıl dikkat ettin * Kaza yerine arabayla gelen ilk adam gittikten sonra kamera açıları sanki biri uzaktan gozetliyormus gibiydi, Adrian verdiği ifadede de o adamın olay yerinden gitmediğini ve şantaj için uzaktan izlemiş olabileceğini söylerken de o kamera açılarına adamı koymaları bu detayı da doğruladı. *Daniel isimli zarftan çıkan fotoğraf tam olarak Adrian'in arabayı attığı yerde değildi nasıl buna kanıp da o otele gidebilir çok saçma derken sonradan öyle bir şey olmadığını da öğrenince şok oldum *Kadının saçına cok takılmıştım depresyon sonrası saçını kestiren kadınlar gibi mi diye düşündüm ama bu kadar soğukkanlı ve acımasız biri nasıl depresyona girsin dedim . Acımasız olan Adrianmış. VAY BE. Filmin en başından Adrian'ı mağdur Lauran'ı her şeyi planlayan biri gibi göstermesine bayıldım. Oğlunun ölümünü gizleyip suçsuz yargılanmasını yediremedi ve üzerine başka bir cinayeti yıktı. Vay be. Filmin son 20 dakikasında dedim kim kimden ifade alıyor Adrina'a bak hem suçlu hem güçlü . Sarı kadını Thomas'ın tutmuş olabileceğini düşünmüştüm ama kılık değiştirip karısı olduğunu tahmin edemezdim bir kere daha diyorum v-a-y BE. Resmen bulmaca çözmeye çalışıyormus gibi hissettim filmi izlerken, son dakikalarda yeter dedim hadi nolacaksa olsun ortaya çıksın 2x e sararak izledim. Her dakikada şoka uğramak ve hangisi yalan hangisi doğru cozememek gerçeklik kavramımı yitirtti resmen. Bir sahnede suçlu olan iki sahne sonra mağdur oldu. Oyunculuklar senaryoya göre basit kalmış filmi de senaryo ile patlatmak istemislere benziyor. Detayların bu kadar etkili olabileceğini düşünmemiştim, film bitti ama kim suçlu kim masum hala emin değilim XD ama kesinlikle çok beğendim:) "Detaylara dikkat edin detaylara"

tursu 1 year ago

Bir Türk doktora gitmeye karar verir. Ona der ki: “Doktor Bey, vücuduma parmağımla dokunduğumda acıyor, başıma dokunsam acıyor, bacaklarıma dokunsam acıyor, karnıma, elime dokunsam acıyor.” Doktor onu muayene eder ve der ki: “Vücudun sağlam ama parmağın kırık.” Bagheri Bey’in çarpıcı…devamı

tursu 1 year ago

Gitme

Marc Forster

59 Gönderi

Spoiler içeriyor Siz ne yapın edin ama asla ben gibi bu filmi uyku sersemi ya da dalgın kafayla izlemeyin. İncelendiğinde o kadar çok detay var ki. @wolverineh' in gonderisini okurken kullandığı tabir aşırı hoşuma gitti. "Karakterlerin paçasına kadar bakın izlerken" heh işte…devamıSiz ne yapın edin ama asla ben gibi bu filmi uyku sersemi ya da dalgın kafayla izlemeyin. İncelendiğinde o kadar çok detay var ki. @wolverineh' in gonderisini okurken kullandığı tabir aşırı hoşuma gitti. "Karakterlerin paçasına kadar bakın izlerken" heh işte aynen ondan yaptığımızda anca her şeyin oturacağı bir yapım. Bunu farkettiğimde maalesef çok geçti filmin bitmesine son yarım saat kalmıştı ama dedim hadi sonunu bari düzgün anlayayım kapatıp uyudum. İyi ki de öyle yapmışım ters köşenin en sivri yerine çarptığımı söyleyebilirim. Film çoğu filmde olduğu gibi ilgi çekmek için olayın sonundan, kaza sahnesinden başlıyor. İlk sahnede Henry orayı terkederken, son sahnede yattığı yerden bile kalkamıyor. Garibim hiçbir suçu olmamasına rağmen kendini suçluyordu ve belki de oradan kaçıp kurtulmak istedi. Son sahnede de sırf arabayı kullanan kişi o olduğu için "Beni affet" diyip durdu. Filmin başında daha Sam ile ilk randevusunda da cehenneme gideceğim çok kötü bir şey yaptım deme sebebi de buymuş demekki. Ve filmin başında psikopat mi bu amacı ne diye içten içe sövdügum için de özür dilerim kendisinden 😔 Final sahnesi ile bağdaştirdığım şeyler: *Henry'in Brooklyn köprüsünde intihar etmesi, Sam'in uyandığı yerde duvarda Brooklyn Köprüsü resimleri olması *Filmin yüzükle başlaması, yüzükle bitmesi *Henry'in karşısına sürekli çıkan çocuğun annesine "Anne bu adam ölecek mi?" demesi. (Bunu neden dedigini hep merak etmiştim meger kaza anında olay yerine gelip yerde yatan Henry'i görünce annesine oyle soruyormuş. En çok etkilendiğim şey buydu galiba. Buradan da anlaşılacağı üzere Henry yerde yattığı sırada olay yerine gelen herkesi beyninde bir yer edindirdi ve ölüm anında onlarla ilgili kisaCIK -kesinlikle bir saat değil - bir rüya gördü) *Sam'in ilk sahnede uyandıktan sonra karısına komşularımızın bebeği ağlıyor demesi(komşuları 90 yaşında), son sahnede ve filmde ara ara Henry'in bebek ağlama sesi duyması. *Filmin sonlarına doğru Henry sokakta ayakta dururken bir anda sokaktaki herkesin dikilip hareketsiz bir şekilde gözlerini kocaman açarak -trafikteki arabalar dahi durdu- Henry'e bakması, son sahnede Henry kazadan sonra yerde yatarken herkesin gözlerini kocaman açarak Henry'in başına dikilerek dik dik bakması. *Kurgu sırasında karakterlerin kafalarının kanaması, Henry'in ve arabadakilerin kazadan sonra kafasının kaniyor olması İncelendiğinde daha birrr çok şey bulunur bu şekilde, aslında oturup düşününce filmin sonunun kazaya bağlanacagina dair çok işaret var ama... Film şalterlerimi attırdığı için anca anlıyorum. Bir de Henry gördüğü rüyada kendini en yakın Sam'e yakın hissetti diye düşünüyorum çünkü Fight Club'daki gibi iki karakterin sık sık yer değiştirmeleri, Lila'nın Sam'e Henry diye seslenmesi, Sam'in de en sonunda Henry gibi gerçekliğini kaybetmesi ikisinin bir bütün olduğunu gösteriyor gibi. S:"İlk buluşmalarimizdan birinde artık neyin gerçek olduğunu bilmediğini söylemiştin. Bense bildiğimi söylemiştim, ama yanılmışım. Neyin gerçek olduğunu bilmiyorum." H:"Biliyorsun. Sen gerçeksin. Ve beni kurtarmaya çalışıyorsun ama çok geç kaldın. Çünkü uyanmam gerekiyor" ~uyumam gerekiyor olacaktı o~ S: "Uyaniksin. Henry, etrafına bak. Bu bir ruyaysa bütün dünya bu rüyanın içinde. " ~evet Sam çok haklısın, Henry'in bütün dünyası artık sadece rüyada.~ H:"Bu acıya dayanamıyorum." 🕳️THE END 🕳️ Gönderiyi tam "izledikten sonra okunacaklar" kısmına girecek şekilde yazdım. Şahsen bir filmi izledikten sonra yaptığım ilk şey rafa girip gonderilerine bakmak. Bu detaylardan birini kacirmis olabilirsiniz belki yardımcı olur. Ve @artlover' a da bu filmi söyleyip birlikte izlememize neden olduğu için cokkkkk teşekkür ederim. Gece eseklik edip yarıda bıraktım ama bu gönderi ile telafisi oldu sanırım<3

tursu 1 year ago

Bir Rüya İçin Ağıt

Darren Aronofsky

184 Gönderi

Spoiler içeriyor Selamlarr. Bu gönderiyi yazmadan önce ekrana 10 dakika boyunca boş boş baktığımı soylemeden geçmemek durumundayım. O kadar etkilendim ki etkilenme hikayemi de hemen anlatıyorum. Dün gece @cansuuaaa ile bir film izlemek istedik. İkimizin de izleyecekleri kısmında ortak olan bir sey…devamıSelamlarr. Bu gönderiyi yazmadan önce ekrana 10 dakika boyunca boş boş baktığımı soylemeden geçmemek durumundayım. O kadar etkilendim ki etkilenme hikayemi de hemen anlatıyorum. Dün gece @cansuuaaa ile bir film izlemek istedik. İkimizin de izleyecekleri kısmında ortak olan bir sey seçmek istedik özellikle. O gidip filmleri buldu sağolasın bende bu listeden kısaca bir göz atıp ( konularına bakarken madde bağımlılığı kelimelerini görüp de bunu seçmeden duramazdim. Bir de ağır dram içermesi ile depresifliğime depresiflik katacaktim tahminimce) bu filmi seçtim ve izlemeye başladık. İlk başta bu ne ya hiç akmıyor çok detay var falan diye yorumlar yaptığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Bir de mekan, dekorasyon vb. unsurlara yeterince özen gosterilememis gibiydi. Yani hastane, hapishane gibi mekanlar olduğunu evet anlayabiliyoruz ama yetersiz gelmişti. Sonradan farkettik ki kahramanların yaşadığı caresizlikleri gözümüze sokmak için çoğunlukla konuya, onların yüz ifadelerine ve oyunculuklarına yogunlaşılmıs. Yeterince gözümüze sokulduğunu da kabul etmeliyim evet. Filmi gecenin 3ünde bitirdigimiz için yorgun hissettiğimiz gibi son 30 dakikada da film bizi epey yordu. Ondan sonra rafa girip yorum yazmayı bırak film üzerine zor konuştuk. Bu filmden sonra her türlü bağımlılığımı bırakma isteği oluştu. İzleyen herkesi de etkileyeceğini düşünüyorum. Kısaca özeti: Harry kız arkadaşı Marion ile birlikte olmak ve onun hayallerini gerçekleştirebilmek için yakın arkadaşı ile birlikte bir yola girer ama bu yolun sonunda kendinin sağlığını, arkadaşının özgürlüğünü, kız arkadaşının benliğini kaybedeceğinden, annesinin de yalnızlık yüzünden TV bağımlısı olup aklını kaybedeceginden haberdar değildir. Ben filmde en çok yaşlı kadına üzüldüm. O sadece yalnızlık çekiyordu, oğlunu ve kocasını ozluyordu ve bu yüzden az da olsa bunu hissetmemek için TV bağımlısı olmuştu. Filmin sonunda bile gördüğü halüsinasyonlarda sahneye çıktığında ödül olarak oğlunu alıyordu. O kadar yalnızdı ve çaresizdi ki insanlar onu görsün istedi, farkedilmek istedi bunu da TV ye çıkarak yapabileceğini düşündü ve kendini kusursuzlastirmak istedi. İkinci olarak da Marion'u en aklı başında görüyordum ve bu sonu yaşamasını beklemiyordum. Kişiden kişiye değişmekle birlikte psikolojiyi etkiliyor ve izlerken urpertiyor. Yasanan olayların dışında ozellikle kamera açıları, genellikle karanlık ortamlarda olması, ve arkadaki müzikleri urperticiydi. Hele şu son sahnedeki müzik... 🌷Son sahne ile ilgili de bir yazı okudum çok güzel özetlemiş: "Requiem for a Dream" filminin sinema tarihine geçmiş son sahnesinde, hayalleri paramparça olmuş tüm karakterlerin cenin pozisyonuna geçtiğini görüyoruz. Bu sahne bize darmadağın olmuş karakterlerin anne karnındaki zarar gormedikleri huzurlu ortama geri dönmek istediklerini anlatıyor. Ve film hakkında birkaç yorum eklemek istiyorum: 🌷Bu filmin kategorisi şöyle olmalı: "Ölmeden önce izlemen gereken ama izlediğin zaman bir daha izleyemeyecegin filmler." 🌷Film aslında gerçeklik ağır geldiğinde kendimizi attığımız yanlış yolların nasıl çıkmaza gideceğini anlatiyor. Bu ister narkotik ister başka bir şey olsun, gittiğiniz o yanlış yol eninde sonunda donemeyecegimiz bir çukur olur bizim için, geri dönüşü olmayacak noktaya dek karakterlerin ilerlediğini görüyoruz. Ancak ne kirlenmiş bir beden, ne sicil tekrar temizlenir ne de giden akıl sağlığı ve kol yeniden kazanılır.

tursu 1 year ago

Ateşten Gömlek

Halide Edib Adıvar

22 Gönderi

Spoiler içeriyor Sonunun nasıl bittiğini bildiğim halde Kurtuluş Savaşı konulu olması nedeniyle uzun zamandır ilgimi çektiği için proje olarak seçtim ve okudum. Projem için de bir inceleme yazısı yazacağım, kitabı okuyanların düşüncelerine ve görüşlerine açığım. Yazar Ateşten Gömlek ile bir ulusun yeniden…devamıSonunun nasıl bittiğini bildiğim halde Kurtuluş Savaşı konulu olması nedeniyle uzun zamandır ilgimi çektiği için proje olarak seçtim ve okudum. Projem için de bir inceleme yazısı yazacağım, kitabı okuyanların düşüncelerine ve görüşlerine açığım. Yazar Ateşten Gömlek ile bir ulusun yeniden varoluş mücadelesini kendi coşkusu ve duyguları ile anlatmış. Tam olarak Kurtuluş Savaşı'nı anlamamızı sağlayacak şekilde yazıldığını düşünmesem de (tarihi olaylar romanlardan dizilerden doğru düzgün öğrenilmez) romanın daha çok okuyucuya o olayların yaşanırken ki duygusunu geçirmek amacıyla yazıldığını düşünüyorum. Halide Edip de bu romanı cepheden izinli olarak gelip yoğun duygular içinde yazmıştır zaten. İhsan, Ayşe ve Peyami. Kitap bu üçünün etrafında dönüyor genellikle. Yan karakterlerin de olay örgüsünde etkisi olsa da İhsan ve Ayşe'nin öldüğünde yan yana koyulması, Peyami'nin ölüm anlarında yanında olması ve onları mecazi bir anlamda "evlendirip" mezara koyması her şeyi ortaya seriyor. O mezara girmemiş olsa bile eminim ki içinden keşke bende ölseydim diyebilecek bir ruh halineydi. Ayşe karakteri yazarı temsil ediyor. Halide Edip ne kadar "milliyetçi" olduğunu Ayşe sayesinde okurlarına yansıtmıştır. Kitaptaki Sultanahmet Mitingi'ne ve konuşmasına değinmesiyle bunu daha çok anladım. Romanın biraz ortalarına gelince düşündüm ve kendi kendime dedim ki " Bu romandaki temel unsur Ayşe. Herkes Ayşe Ayşe diye ölüp bitiyor. Peyami ve İhsandaki kurtuluş şevki mi, yoksa Ayşe için mi bu kadar hirslilar?" Peyami, sosyete, alafranga özentisi olan Şişli'de yaşayan biriydi. Zamanında Ayşe'yi bile beğenmeyip evlenmemişti. Nasıl bir anda bu kadar kurtuluş aşkına düştü, Ayşe yüzünden, Ayşe'yi tanıdıktan sonra olduğunu düşünüyorum. İhsan zaten "Ayşe isteseydi cephelere bile gitmem onun yanina kacardim" diyerek bunu doğruluyor. Ama Peyami'nin ağzından böyle bir şey okuyamadım . Ayşe ve İhsa'nin arasında bir yakınlaşma görsek de bunu da Ayşe'nin İzmir aşkına yorumlamiyor değilim doğrusu. "İhsan, İzmir'e girdikten ve Akdeniz'in kıyılarında yeşil İzmir için akan kanları kutladiktan sonra istediğin zaman seninle evlenirim. " Bu da Peyami'nin anlatımı ile dogrulaniyor. "Ben biliyorum o kimseyi sevmemişti. Yalnız İzmir'e girecek adami sevecekti." Zira bana göre de Ayşe kadınlık gururuna memleket aşkının yenilmesine izin verecek biri değildir. Ayşe romanda bu kadar ortadaysa neden onun ağzından anlatilmiyor bu milliyetçilik duygusu, İzmir aşkı, yaşadığı olaylar duygu değişimleri daha iyi anlaşılırdi neden romanın sonlarındaki onun ağzından yazılan bir iki mektupla yetinilmis ki? Sonra sayfalar ilerledikçe kendi soruma cevap buldum. Bence insanın kendisini övmesindense dışarıdan birinin gözlemleyerek övmesi anlatıma daha çok yakışırdı. İhsa'nin 26 sayfa boyunca (kesinlikle bir sozelci olarak bu yazıyı yazarken hesap makinesine uğrayıp 182den 156yi cikarmadim.) Ayşe'yi tanımlaması, ona olan aşkını anlatması... Ayşe'yi sevmeyen birinin bile Ayşe'ye olan bakışını değiştirir türdendi. Sayfa 187'de Ayşe'nin Peyami'ye "Hepiniz ateşe kosuyorsunuz bir ben kaldım" lafını okuyunca Ayşe'ye "Hepsini ateşe, ateşten gömlek giydirerek sen suruklemiyor musun zaten?" demek istedim. Bu olaylarin hiçbirinin yaşanmamış olması kitap hakkında yorum yapmama engel oluyor dksndfhwkfjwkd Bir yandan Halide Edip'in, Peyami'nin anlattığı olayları insanlık için utanç verici bulması ve Türkiye'nin bir daha böylesi acı zamanlardan geçmemesi temennisiyle, Peyami'nin olaylari zihnindeki kurşun nedeni ile tamamen kafasında kurduğunu, kısaca bir "kabus" gördüğünü ileri sürmesi mantıklı geldiği için boşuna okudum düşüncesini uzaklaştırdı. Son olarak bir alıntı birakmak istiyorum, buraya kadar okuduysaniz teşekkür ederim:) "Korkmaktan korkuyorum ." "Harpte tek korkulacak şey korkudur."