Hani türkülerin hikâyeleri vardır. Söz müzik anonim denir geçilir ya. Annemin de var öyle bir özelliği kadin her olaya bir şiir yazıyor pardon ikuma yazması yok, aklina yaziyor diyelim . Eskiden bana okurdu mesala şu olay için yazdım bu şiiri…devamıHani türkülerin hikâyeleri vardır.
Söz müzik anonim denir geçilir ya.
Annemin de var öyle bir özelliği kadin her olaya bir şiir yazıyor pardon ikuma yazması yok, aklina yaziyor diyelim .
Eskiden bana okurdu mesala şu olay için yazdım bu şiiri diye, ama bana normal herkesin yapabildiği bişey gibi gelirdi.
Ta ki bu şiiri senin için yazdım diyene kadar. Birde müzik yapmış sanırsın okulunda okumuş kadın :))
Düşünüyorum da, "ozan" soyismini öylesine vermemişler. :))
Tatili yine köyde geçireceğim. Yarın ilk iş soğan sarimsak bezelye ve bakla ekeceğim. Toprakla haşır neşir olmak cok iyi geliyor. Ah bir de akşam olup tekrar şehre dönme olayı olmasa...
Bugün işler yoğundu ofisten saat 21.30 gibi çıktık. Muhasebeciye evrak birakacaktim. Eşim arabayi musait bir yere park etti bende ortalama 50 metre kadar yol boyu yürüdüm. İşi teslim ettim arkamı dönunce kırmızı ışık yaniyordu ve bizim araba ordaydi, hemen yöneldim…devamıBugün işler yoğundu ofisten saat 21.30 gibi çıktık.
Muhasebeciye evrak birakacaktim.
Eşim arabayi musait bir yere park etti bende ortalama 50 metre kadar yol boyu yürüdüm.
İşi teslim ettim arkamı dönunce kırmızı ışık yaniyordu ve bizim araba ordaydi,
hemen yöneldim kapısını acmak üzereyken, dörtlüler yanık park ettiğimiz yerde kendi arabamızı gördüm. :))
O an ki şaşkınlığımi anlatamam.
İnsan kendi arabasini bilmez mi ya. :))
Yol boyu eve gelinceye kadar güldüm.😀
Aranızda enstrüman çalan var mı? Ben bağlama çalıyorum. Görüntüde sadece bir saz gibi duruyor ama aslında aramızda duygusal bir bağ var. Derdimi sevincimi her duygu halimi paylaştığım can yoldaşım. Hani derler ya ağaçtan ama gönlü var. Aynen öyle. Bana çok…devamıAranızda enstrüman çalan var mı?
Ben bağlama çalıyorum.
Görüntüde sadece bir saz gibi duruyor ama aslında aramızda duygusal bir bağ var.
Derdimi sevincimi her duygu halimi paylaştığım can yoldaşım.
Hani derler ya ağaçtan ama gönlü var.
Aynen öyle.
Bana çok iyi geliyor.
Ehliyet aldığım günlerde başımdan geçen bir olayı paylaşmak istiyorum. Yazılı sınavı geçtik direksiyon eğitimi başlamıştı. Yine bir ders günü L park yapacağımız yere sivil bir araba gelmiş eşine eğitim veriyor ehliyet kurslarinin malzemelerini kullanarak. (Yaptığı yanlış bişey bu arada) Neyse…devamıEhliyet aldığım günlerde başımdan geçen bir olayı paylaşmak istiyorum.
Yazılı sınavı geçtik direksiyon eğitimi başlamıştı.
Yine bir ders günü L park yapacağımız yere sivil bir araba gelmiş eşine eğitim veriyor ehliyet kurslarinin malzemelerini kullanarak. (Yaptığı yanlış bişey bu arada)
Neyse iki araba yan yana geldik.
Biz soldagiz onlar sağda.
Benim hocayla adam tartışmaya başladı.
Hoca en son dedi ki bak bu kadın buraya ucret ödedi onun hakkına giriyorsunuz. O hala cahil cahil bağırıp çağırıyordu.
Hoca bana döndü, çalıştır arabayı! debriyajla git, sağa gir yavaş yavaş, kır arabanın önüne dedi.
Bende her dediğini yapıyorum tabi. Hocam sonuçta :))
Arabadan indiii gitti adama bir yumruk attı.
Başladılar kavgaya.
Küfürler havada uçuşuyor, ortalık curcuna. :))
Neyse kavga bitti.
Benim trafik eğitimine ek olarak, araba önü nasil kesilir,
kavga nasıl yapılır uygulamali olarak öğretilmiş oldu. :)))
Şimdicik izledim geldim. Filmin özeti; Bir odanin içinde 12 adam değil, 12 farklı dünya vardı. Çok etkileyici, herkesin kendinden de biseyler bulabileceği bir film . Nasıl anlatılır bilmiyorum ki izlemeniz lazım. :)
Ne yoğun, ne yoğun ve ne yoğun bir gündü. Basım ağrıyor, gözlerim ağrıyor. Hava bulutlu yağmur yağacak, İçim kararıyor. Sizin de içinizi karartmaya geldim. İmza: Gamlı Baykuş 😀
Bugün başladığım Rezonans Kanunu kitabını okurken bir anım aklıma geldi. Yirmilik dişimi çektirmiştim, diş hekimi bir kaç gün ağrı yapar, yediğine içtiğine dikkat et, boşluğa bir parça kaçmasın iltihaplanir gibi gibi birşeyler söyledi. Bir kaç gün içinde gecer dediği ağrı…devamıBugün başladığım Rezonans Kanunu kitabını okurken bir anım aklıma geldi.
Yirmilik dişimi çektirmiştim, diş hekimi bir kaç gün ağrı yapar, yediğine içtiğine dikkat et, boşluğa bir parça kaçmasın iltihaplanir gibi gibi birşeyler söyledi.
Bir kaç gün içinde gecer dediği ağrı bir hafta olmasina rağmen şiddetlenerek devam ediyordu
Ben surekli kesin iltihaplandi, bu kadar ağrıması normal değil diyorum.
Baktım ağrının geçeceği yok diş hekimini aradım durumu anlattim.
Aynı şiddette ağrıyla polikliniğe vardim. Muayene etti ve çok iyi bakmissin hiç bir sorun yok dedi. Ben toparlanip koltuktan kalktığımda ağrınin olmadığını farkettim.
Ağrı geçmişti hem de bir tek sözle.
Burda anladım ki insan kendi söylediklerine inanarak kendini hasta edebiliyor.
Hasta edebiliyorsa, iyileştire bilmeside mümkün.