Ahmet Ümit gibi ben de polisiye roman severiyim diyebilirim. O kadar akıcı ki okurken zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamadım. Sonunu az çok tahmin etmiştim çünkü Ahmet Ümit ın tarzını biliyorsanız izleri nasıl takip etmeniz gerektiğini de bilirsiniz.
Uzun zamandır olduğum arayışta ilk defa içime ferahlık veren bir kitap oldu. Genelden ilerleyerek daha derinlere ilerlemek istiyorum. Sıfırdan başlayan insanlara kesinlikle öneririm
Aynı yönetmenden birkaç film izleyince onun tarzıyla ve düşünüş şekliyle empati kurabiliyorsunuz. Bu film de öyle bir filmdi. Yasak olan ilişkilerde aranan sahte mutluluklar... Bazı düşünceleri ne kadar şiirselleştirirseniz şiirselleştirin bayağı gelir. Bu film de benim için anca bu kadar.
Daha önce 2 sezonunu izlemiştim. 3. Sezonu yeni bitirdim. İtalyan aile yapısını, siyasi karışıklığı gibi konuları çok güzel işliyor. Karakterlerle birebir tanışmış gibi hissediyorum. Bu dizinin yeri bende çok ayrı. Güncelleme 4.sezonu da bitirdim bilmiyorum 5.sezon gelir mi ama diziyle…devamıDaha önce 2 sezonunu izlemiştim. 3. Sezonu yeni bitirdim. İtalyan aile yapısını, siyasi karışıklığı gibi konuları çok güzel işliyor. Karakterlerle birebir tanışmış gibi hissediyorum. Bu dizinin yeri bende çok ayrı.
Güncelleme 4.sezonu da bitirdim bilmiyorum 5.sezon gelir mi ama diziyle beraber ben de büyüdüm gibi hissediyorum. En sevdiğim dizilerden biri.
Başından sonunu pek tahmin edemiyorsunuz. Kitabı okumaya devam ettikçe daha da sürükleniyorsunuz. Güzel bir kitaptı. Meaulnes'in hiçbir yere ait olamadığını düşünüyorum. Mutluluğu bulduğu zaman bile içinde hep bir şüphe var. Bunu gerçekten çok içimde hissettim.
Oyuncuların sanki gerçek meslekleri buymuş gibi hissettiren bir filmdi. Vaizden tiksinç bir koku alıyormuşcasına mideniz bulanabilir. İlginç bir filmdi.
Bugün çok sevdiğim biriyle tekrar izledim. Normalde bir filmi tekrar izlemekten hoşlanmıyorum ama önceden göremediğim şeyleri 2. İzleyişimde fark ettiğimi anladım. Filmin temelinde belli bir düşünce var: dünya memnuniyetsizlik üzerine kuruludur ve hep içinde olmadığı çağları altın çağ sayar.
Kitap için yorumum son 40 sayfaya kadar bayağı olurdu. Ama son kırk sayfada yazarın asıl vermek istediklerini alabildim. Bahsettiği o sisin içine hapsoldum. Varlık üzerine düşünmemi pekiştirdi. Eğer varoluşunuzu sorguluyorsanız okumanızı öneririm.
İtalya kıyılarının sıcaklığını hissettiriyor. Ama olay örgüsü bakımından beni çok düşündürdü. Çünkü ben aşkın bu kadar basit bir şey olduğunu düşünmüyorum. İnsan sevdiği kişiye bir kal bile diyemez mi ya da başka birinin tenine bu kadar rahat dokunabilir mi? Bilmiyorum…devamıİtalya kıyılarının sıcaklığını hissettiriyor. Ama olay örgüsü bakımından beni çok düşündürdü. Çünkü ben aşkın bu kadar basit bir şey olduğunu düşünmüyorum. İnsan sevdiği kişiye bir kal bile diyemez mi ya da başka birinin tenine bu kadar rahat dokunabilir mi? Bilmiyorum filmin sonunda tek hissettiğim şey üzüntü oldu