“... Yaşlı bir kızılderili ne kadar yanılabilir? – Bazen yanılabilir – Bazen susar – Bazen konuşmak ister – Bazen dinlemek ister – Bazen yalnız kalmak ister – Bazen arkadaş ister – Bazen gitmek ister – Gider bazen – Bazen gidemez…devamı“... Yaşlı bir kızılderili ne kadar yanılabilir?
– Bazen yanılabilir
– Bazen susar
– Bazen konuşmak ister
– Bazen dinlemek ister
– Bazen yalnız kalmak ister
– Bazen arkadaş ister
– Bazen gitmek ister
– Gider bazen
– Bazen gidemez
– Bazen hiç gidememekten korkar
– Bazıları sonsuz neşeye doğar
– Bazıları sonsuz geceye
– Bazen ölürsün
– Bazen ölemezsin, bazen bütün koşullar uygunken bile ölemezsin
– Bazen kendinden uzaklaşmak ister insan
– Bazen gidersin, sırf dönebilmek için
– Bazen ağlarsın bayağı.
– Bazen ağlayamıyorsun bayağı bayağı… Bazen içiyorsun, bazen çok ama çok fazla içmek istiyorsun da bazen sen zaten içmeye gidiyorsun; bazen Acıbadem’den bir taksiye biniyorsun “Kadıköy’e” diyorsun; bazen yüzüne bile bakmıyor.
– Bazen bir kadın geliyor, oturuyor karşına ve ağlıyor
– Kadınlar hep ağlıyor
– Bazen bir kadın sana, “en çok korktuğum şey bir kadının gözyaşıdır” diyor kendi adına, “eğer çok sevdiysen” diyor, “eğer çok sevdiysen”, oysa bilmiyo ki sevmek de bir ana ait.
– Her şeyin başı su.
– Felsefe’nin de.”
''İşte o gün bi inandım orospuya, tam yirmi yıl geçti '' Ah be Bekir yanındakiyle yaşayamadın ama kalbindeki için öldün... Bu filmde hayatın insana şans her zaman şans vermediğini, aşık olacağı insanı seçtirmediğini, geride kalanın sadece geride kaldığını ve ne…devamı''İşte o gün bi inandım orospuya, tam yirmi yıl geçti ''
Ah be Bekir yanındakiyle yaşayamadın ama kalbindeki için öldün...
Bu filmde hayatın insana şans her zaman şans vermediğini, aşık olacağı insanı seçtirmediğini, geride kalanın sadece geride kaldığını ve ne kadar istersen iste bazen istediğine ulaşmak yerine insanın sadece hüzün ve bir boşluğa ulaştığını derinden en derin yerlerden hissettim.
"... Oğlum Bekir dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin. İsyan etmenin faydası yok, kaderin böyle, yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi. O gün bugün usul usul yürüyorum işte."
Uğur: Bekir ne istiyorsun? Gerçekten ne istiyorsun Bekir? Bu iş nereye gidecek böyle? Bekir: Nereye giderse! Uğur: Ne demek nereye giderse! Bekir: Öyle işte, olmuyor sensiz! Geçen gece çocuk hastaydı. İlacı bitmiş, almak için dışarı çıktım. Sağa sola saldırıp nöbetçi…devamıUğur: Bekir ne istiyorsun? Gerçekten ne istiyorsun Bekir? Bu iş nereye gidecek böyle?
Bekir: Nereye giderse!
Uğur: Ne demek nereye giderse!
Bekir: Öyle işte, olmuyor sensiz!
Geçen gece çocuk hastaydı. İlacı bitmiş, almak için dışarı çıktım. Sağa sola saldırıp nöbetçi eczane arıyoruz. Birden durup dururken içim cız etti. Bi baktım gene aynı karın ağrısı… Öyle özlemişim ki seni, dönerken bir meyhane gördüm. Bi tek içeri girdiğimi hatırlıyorum bir de rakıya yumulduğumu. Arkasından en az dört cigaralık… Sonra gözümü bir açtım karşıdan karlı dağlar geçiyor, bir daha açtım başımda bir çocuk, kalk abi diyor Kars’a geldik. Otobüsten indim yürümeye başladım. Dedim Allahım nerdeyim ben, burası neresi. Sonra güç bela burayı buldum, kapının önünde durup düşündüm. Dedim Bekir, bu kapı ahret kapısı burası sırat köprüsü. Bu sefer de geçersen bir daha geri dönemezsin, iyi düşün dedim. Düşündüm düşündüm, ama olmadı. Dönemedim. Sonra bak oğlum dedim kendi kendime, yolu yok çekeceksin, isyan etmenin faydası yok, kaderin böyle. Yol belli, eğ başını, usul usul yürü şimdi.
Bu hayatta herkesin bir derdi var Cemal. Benimki de bu ölemiyorum be amına koyayım. İyi bir şey sanıyon bunu de mi? Herkes de öyle sanıyor. Ama gel bi de bana sor en berbat tarafı ne biliyon mu? Hiç kimseden hiç…devamıBu hayatta herkesin bir derdi var Cemal. Benimki de bu ölemiyorum be amına koyayım. İyi bir şey sanıyon bunu de mi? Herkes de öyle sanıyor. Ama gel bi de bana sor en berbat tarafı ne biliyon mu? Hiç kimseden hiç bir şeyden korkun kalmıyor, ar damarı çatlıyor adamın. Doğru ne, yanlış ne her şey karışıyor kafanda. Bu amına koduklarım yüz sene önce neye inanıyorlardı bilsen çok gülersin. Ben biliyorum işte yüz sene sonrasını da bileceğim. Her şeyi biliyorum işte ben. Her şeyi bilmekle hiçbir şey bilmemek aynı şey. Odun gibi oluyon işte, onun için çok fazla kurcalamaycam meseleleri. Eninde sonunda ölecek olan birisin bu dünyanın derdini çözmesine imkan yok.
Sen ki müziksin, müzik dinlerken hüznün niye? Tatlılar kavga etmez; sevinç, sevinçle coşar. Sana zevk vermeyene katlanırsın ne diye? Can sıkanı bağrına basmakta ne anlam var? Birbirine eş olan hoş seslerin uyumu Yine de kulağına sıkıntı mı veriyor? Bil ki…devamıSen ki müziksin, müzik dinlerken hüznün niye?
Tatlılar kavga etmez; sevinç, sevinçle coşar.
Sana zevk vermeyene katlanırsın ne diye?
Can sıkanı bağrına basmakta ne anlam var?
Birbirine eş olan hoş seslerin uyumu
Yine de kulağına sıkıntı mı veriyor?
Bil ki âhengin sana tatlı bir sitemi bu:
“Parçaları dinleyip tümü unuttun,” diyor.
Dinle, iyi bir koca gibi, tek bir tel nasıl
Yaratırsa eşiyle birlikte hoş,bir ezgi,
Baba, çocuk ve mutlu ana, yapıyor fasıl:
Kulakları okşuyor tek bir sesin ahengi.
O sözsüz şarkı sanki tek bir ağızdan sana
“Değerin olmaz, “ diyor, “yaşarsan tek başına.”