1957 yapım Siyah beyaz filmin konusu ölüm . Azrail çok zeki ve sempatik birisi . Başrol oyuncusu bir Ortacag şövalyesi .. Senaryo diyalogları din felsefesi üzerine ...Tanrının varlığı ve yokluğu hakkında arayış içerisinde olan düşünceler .Ve vebadan kaçan insanlar .
Oyuncu kadrosu açısından dar bir film .Başrol ve kumarhane işletmecisi etrafında yazılmış bir senaryo.Kumarhanedeki alengorli işler .Çözülmeyi bekleyen sorunlarla uğraşan Timberlake ...
En acı veren şeylerden birisi :Kitap okuduğunuzda okuduğunuz şeyin sizden başka hickimseye birşey ifade etmemesi .Birlikte kitap okunur mu ?Aynı sayfaları okuyarak hemde aynı anda .Böyle olsa bile iki okuyan aynı şeyleri mi zihninde cablandiracak yoksa aynı şeyleri mi hissedecek…devamıEn acı veren şeylerden birisi :Kitap okuduğunuzda okuduğunuz şeyin sizden başka hickimseye birşey ifade etmemesi .Birlikte kitap okunur mu ?Aynı sayfaları okuyarak hemde aynı anda .Böyle olsa bile iki okuyan aynı şeyleri mi zihninde cablandiracak yoksa aynı şeyleri mi hissedecek bu pek tabii gözükmüyor .Size açılan bir pencere vardır felsefede buna ''görü'''deniliyor .Bu gibi durumlarda kişi için olay tektir .Anlatilarda ya öyle miydi yanilgisina kapildiginizda ...zihnimiz konustuklarimizla dışarı mesaj verebiliyor.Peki zihnin icdinamikleri kendini tam anlamıyla gerceklestiremiyorsa.Ancakmdisavurumcu olarak bunun belli bir oranda olanını yansitiyoruz.Yuzde doksanların üzerinde zihin kendi kendisiyle başbaşa kaliyor.Kendi icsesimiz buna eşlik ediyor .Belki buna da düşünce diyoruz .Fakat bir ben var benden içeru derken sanırım icses kastediliyor .Beden ve ruh arası denge kurulamazsa gelgitler yaşanması mümkün .Kişi manevi alemde kuvvet buluyorsa ruhun tesiri altındadır .İşte bu insandır .Fakat nefs bedenle bağlantı kuruyorsa zevk heves tatmin gibi sonu felaket olan doyulamayan nefsle yaşıyor demektir .
Senin yaşam dediğin sanrı .Gorduklerin halisinasyon.İçtigin zehir .Konuştuğun da laf değil .Hadi kendinle basbasasin.Simdi yaşamını bir hiç uğruna geçirdiğini hatırla