6 aralık 2024'te sinemalarda yeniden gösterime girecekmiş diye duydum 🥹🥹 bir de sinemada izleyip ağlayayım da içim rahat etsin. sinemada izleyemedim, nasıl olurdu acaba diyordum 🫂
Spoiler içeriyor
bitirdikten sonra hakkında bir şey yazmamışım, ayıp oldu hewpkewpd bayağıdır bekletiyordum bu diziyi, sürekli "izledim, izleyeceğim" diye ve sonunda bitirdim. izlerken sıkılmadım ve aktı gitti. kadın başrolün sevgisinin, psikopat sanılan ama aslında yalnızca travmaları olan, kötü koşullarda büyümüş, başkalarının çıkarları…devamıbitirdikten sonra hakkında bir şey yazmamışım, ayıp oldu hewpkewpd
bayağıdır bekletiyordum bu diziyi, sürekli "izledim, izleyeceğim" diye ve sonunda bitirdim. izlerken sıkılmadım ve aktı gitti.
kadın başrolün sevgisinin, psikopat sanılan ama aslında yalnızca travmaları olan, kötü koşullarda büyümüş, başkalarının çıkarları ve istekleri uğruna (bknz: muhtarın ayinleri ve babasının o u yetiştirme çabası) hayatının büyük bir bölümü kötü biri olduğunu sanarak, gizlenerek, tehdit altında ve aşağılanarak geçmiş biriydi. ablasının işlediği suçu, kendisinin etkilenmeyeceğini düşünerek ve onu korumak için üstlenmesi; yıllarca kimliğini saklayarak ve kaçarak yaşaması da olayların ortaya çıkışına zemin hazırlamıştı. iyi ki de olaylar ortaya çıktı çünkü sonunda gerçekler ortaya çıktı, bir sürü insanın hayatı ve kendi hayatları kurtuldu.
dedektif eşinin hem şüphe edip hem de korumak, gerçekleri ortaya çıkarmak için çabalaması güzeldi çünkü karşısındaki kişi hem seri cinayetlerin şüphelisiydi hem de masum olma ihtimali olan çok sevgili kocasıydı. hafıza kaybı meselesi olmasaydı iyiydi. hem biraz klişeydi hem de sadece sonu geciktirmek, olayı hemen çözmemek için yapılmıştı.
ablasının tekrar hayallerinin peşinden, sıfırdan yeni bir hayata başlamasına ve uzak mesafeden bağlarını korumasına sevindim. gazeteciyi ilk başta sevememiştim ama iyi toparladı yine de.
ve gelelim babasının ortağına. hiç mi yatak yaran yok, bu kadar kısa sürede nasıl yeniden cinayet işlemeye kalkacak kadar iyileştin bilemiyorum. hadi uyurken masaj, çevirip çevirip uyuttular diyelim. nasıl bir psikopatsa nefes aldıktan sonraki işi cinayet oldu resmen. anca gözlerini pörtletip pörtletip, yavaş yavaş konuşarak ve tırnaklarını yiyip sorun çıkartarak dolaştı. izlerken gerildiğini söyleyenler görmüştüm ama o sahnelerde sadece gülesim geliyordu. anne babası böyle yapmasa bu kadar şey yaşanmazdı :)
heeer neyse. güzel diziydi. sonunda yıllar önce kaçırılan kadının yaşamasına da sevindim. isminin aklanmasına ve özgürce yaşayan başrole de sevindim. babasının hayalini gördüğü için uçurumdayken eşini de hayal sandığı sahnede azıcık 🤏🏻 duygulanmış olabilirim.
nasıl bitireceğimi bilemiyorum. burada bitiriyorum, bye bye 👋🏻
ulan istanbul'u sonunda, istemeye istemeye bitirdim bugün. reytinglerin ve internete geçişin gazabına uğramış, güzel karakterleri olan bir diziydi. zaten diziyi izlettirenler de onlardı. kandemir, yaren ve karlos, servet abi gibi karakterlerden bahsediyorum. bu diziyi sevdiğimi daha önce de söylemiştim. dizinin…devamıulan istanbul'u sonunda, istemeye istemeye bitirdim bugün. reytinglerin ve internete geçişin gazabına uğramış, güzel karakterleri olan bir diziydi. zaten diziyi izlettirenler de onlardı. kandemir, yaren ve karlos, servet abi gibi karakterlerden bahsediyorum. bu diziyi sevdiğimi daha önce de söylemiştim. dizinin kusurlarına ve hatalarına rağmen severim bu diziyi.
ne olursa olsun asla sevmediğim birkaç karakter var; esra (ki en başta o var), zeynep ve ceyhunların müdürü. esra karakteri (oyuncuya asla lafım yok) başından sonuna kadar kötü biriydi. işini, özel hayatı için kullanan, sırf kıskançlıktan dolayı kafayı nevizadelere (derya'ya) taktığı için rahatsız edici olan, kibirli biri. elbette nevizadeler çeteydi ve onlara güvenmiyordu ama onlar çete olmasaydı bile sırf kıskançlığı yüzünden onları sevmemek için başka bir sebep daha bulurdu. gerçi ceyhun da az sebebi değil bu düşmanlığın. kızın doğum gününde derya'ya hediye alıp bir de üstüne o hediyeyi de esra'nın gözünün önünde ona vermesi, esra'nın ona olan ilgisinin farkında olduğu halde derya'ya kızınca onunla takılması vs. vs.
istanbul'daki tek polis ceyhun ve ekibiymiş gibi her baskına, her operasyona ceyhunların gelmesi ve ekibin bir şekilde paçayı sıyırması biraz sıksa da sonradan ceyhun'un da ekibe katılması bence güzeldi. daha güzel olabilirdi ama final oldu. birçok soru işareti bıraktılar geride ve "ulan istanbul, geri geliyoruz." deseler de bir daha geri dönmediler. istanbul'da bir yerlerde gömülü olan o 1 milyonu bulmalarını bayağı bir bekledim, hatta dodo öldükten sonra scar face dvd'sinden veya direkt filmden bir ipucu bulup parayı da bulacaklarını düşündüm ama öyle kaldı. derya'nın babası hapisten çıktı, hikaye de ana amacını gerçekleştirdiği için biraz sönük kaldı. firuz'un ahmet yılmaz olduğu, ahmet yılmaz'ı arayıp bulamamaları ve kameranın da yüzünü göstermemesinden belliydi. yine de firuz karakteri bile renk katmışken esra'nın firuz'la bir olması o rengi de aldı götürdü. maşuka sonunda dilediğine kavuştuğu için sevindim ve nasıl olduğunu görmek isterdim. ayrıca kandemir'in eski eşine dönmemesi de iyi oldu, zaten maşuka karakteri yeterince ön plandaydı, ekstradan ona gerek yoktu. hayati, gruba nasıl katıldı ve nerede katıldı çözemedim pek ama kesin o lokantada gizli gizli dinledikleri andan sonra yine gizlice takip edip aralarına girmeye mecbur bırakmıştır dkwşdmwkps
dizinin bitişine dair beni en çok üzen şeyler; servet abinin, karlos'un ve yaren'in içeride kalmış olması, onları bir daha izleyemeyecek olmak oldu. geçmiş bölümleri bir daha izlemektense onları daha fazla izlemek isterdim. zaten geçen haftaki password bölümünü de izleyince yeterince duygulanmamışım gibi, youtube'daki özel bölümü izlerken de duygulandım. acilen bir geri dönüşe ihtiyacımız var. önemli ve acil bir soygun için geri dönüşlerine, dizi bittiğinde neler yaşandığına ve şimdi nerede, ne durumda olduklarına dair. bir sürü saçma sapan diziden sonra ilaç gibi gelirdi 🥹
ha bir de madem istek hayalde bulunuyoruz, benim bir de servet abi - poyrazcım karayel - albayım,
tuncer - mümtaz - poyrazcım,
gıyasettin- poyrazcım - isa ve ödevleri,
poyrazcım - zülfo - taş kafa - sefer - nevizade erkekleri rakı masası sahnesi
ayşegül - sema - songül - yaren - derya - maşuka sahnelerine ihtiyacım var. iki dizi ne alaka diyeceksiniz biliyorum ama ilk iki istekten sonra istemsizce iki diziyi kafada birleştirip sahneleri kurunca istemsizce gerisi de geldi 😔
ayrıca bir şey daha öğrendim, 2008 yılından leverage diye bir dizinin uyarlamasıymış aslında. diziye de baktım, 5 sezon sürmüş ve tam da tansır tuncer'in istediği gibi gangster çetesi gibi görünüyorlar hspfmwjdkw. izler miyim bilmiyorum ama güzele benziyor, bir bakarım kesin ama yakın zamanda olacağını sanmıyorum. o da reytingler yüzünden bitmiş zaten
neyse, vedamı edemedim bir türlü. hoşçakal ulan istanbul. çok eğlendik, sevdirdin kendini de kereta. 🫂🫶🏻
Spoiler içeriyor
bu film hakkında çok paylaşım gördüm, karakter hakkında da çok övgü gördüm. zaten izleyecektim ama bugün bu dizi karakterinin de dahil olduğu birkaç karakterle beraber bir kolaj yapılıp, hangisinin o odadan çıkacağı sorulan bir paylaşım daha görünce artık izleyeyim dedim.…devamıbu film hakkında çok paylaşım gördüm, karakter hakkında da çok övgü gördüm. zaten izleyecektim ama bugün bu dizi karakterinin de dahil olduğu birkaç karakterle beraber bir kolaj yapılıp, hangisinin o odadan çıkacağı sorulan bir paylaşım daha görünce artık izleyeyim dedim. daha önce asansör sahnesini çok kez gördüm bir de elinde havluyla adamları dövdüğü sahneyi biraz gördüm. beklentim de açıkçası yüksekti. tamam, kötü karakterler pislikti, şerefsizlerdi ama genel olarak güçsüzlerdi. filmin yarısına kadar sıkıldım, yarısından sonrasını da büyük büyük ve zorlu kavgalar izleyeceğim sanarak izledim. güzel sahneleri vardı ama abartıldığı kadar değilmiş. mesela o at çiftliğindeki baskın, o kadar insanın arasına umarsızca girişi biraz anlamsızdı. mafya olarak geçmeseler de mafyatik tiplerin arasına, elinde silahla dalıp öyle kolay ahkam kesmesi belki de karakterlerin kibrinden dolayıydı ama yine de ??? silahtaki mermi bitene kadar herkes aval aval izledi, patron öldüğünde bile? ayrıca madem eczacıyı öldürecektin niye kurtardın, 75 bin vermem sana diye? bir de şeyi anlamıyorum. kız zaten karşında, dikkati başka yöndeydi, niye yaralıyorsun da direkt öldürmüyorsun madem öldürmek istiyorsun? süründürmek de değildi yaptığı, aptallıktı. bu sadece bu filme özgü de değil bu arada. bir başka karakteri öldürmek isteyen karakterler de hep ya yaralıyor ya da göğsünden falan vurup geciktiriyor. neyse. sondaki kumsal sahnesinde, alevli meyve tabağı gibi yanan karaktere zerre üzülmedim çünkü yaptıkları ve neden oldukları şeyler çok kötüydü. bari bir beş dakika daha koyup karakterlerin hayatlarına devam edişini, katliamın ortaya çıkışını falan gösterselerdi. polisler bir tek minhee'nin evinin önünde görüldü wjsşwmdjwlsl o kadar yani başka hiç görünmediler.
neyse, bitti sonuç olarak. beğenmedim diyemem, sadece beklentim yüksekti ve beklediğim kadar değilmiş. intikam fikri ve nedeni klişe ama tutuyor. dövüş sahneleri de yine aynı ama kötü değildi. 6/10
bu sezon, hikayenin derinine inilmesi, görsel çalışmaları falan daha iyiydi sanki? önceki bölüm kadar sıkılmadım. 3. sezon gelebilir gibi ama gelirse üstüne koyarak devam ettirseler iyi olur bence. ayrıca şu düşüncemi buraya da koyayım niye yazmamışım bilmiyorum nwpwmdjwşsöw lilith ve…devamıbu sezon, hikayenin derinine inilmesi, görsel çalışmaları falan daha iyiydi sanki? önceki bölüm kadar sıkılmadım. 3. sezon gelebilir gibi ama gelirse üstüne koyarak devam ettirseler iyi olur bence.
ayrıca şu düşüncemi buraya da koyayım niye yazmamışım bilmiyorum nwpwmdjwşsöw
lilith ve adem mitinde lilith, insanlardan nefret eder ve her gün insanları öldürmek için yemin etmiştir. bence mitin tamamını almayıp bu nefret kısmını almışlar ve şahmaran'la bu şekilde bağdaştırmışlar. ayrıca adem'le havva'ya yasak elmayı yedirenin yılan kılığındaki lilith olduğu da söylenir. dizide bir mar, yılan olarak karşımıza çıkması da bu şekilde bağdaştırılabilir. ayrıca şeytani davranışlar olarak bilinen şehvet, fitne, düşmanlık, kin gibi ögeleri barındırıyor. yılan da şeytanla bağdaştırılmış simgelerden biridir. yılan bir yandan da bilginin ve şifanın sembolüdür, şahmaran'da olduğu gibi. lilith ve şahmaran yin yang gibi birbirlerini tamamlıyorlar bu noktada. dizinin görsel efektlerini, diyaloglarını, oyuncuların oyunculuklarını ve bazı oyuncuları (burak deniz ve mert ramazan demir gibi) sevmedim ve beğenmedim ama hikayeyi anlamlandırabiliyorum. benim düşünceme göre olaylar böyle bağdaştırılmış olabilir.
sweet home'un yeni sezonunu bitireli birkaç gün oluyor. seyir keyfi vs açısından sezon 1 > 2 ve 3 diyebilirim. yine de bu sezon da kötü değildi ama beklentim daha yüksekti. ölen karakterlere üzüldüm :""" hem de çok. spoiler! yikyung keşke…devamısweet home'un yeni sezonunu bitireli birkaç gün oluyor. seyir keyfi vs açısından sezon 1 > 2 ve 3 diyebilirim. yine de bu sezon da kötü değildi ama beklentim daha yüksekti. ölen karakterlere üzüldüm :""" hem de çok.
spoiler!
yikyung keşke daha fazla olsaydı, sevdiğim karakterlerden biriydi ve daha fazla kalmayı hak ediyordu. yeni karakterler de iyi ama eski ve ana kadroyu özledim, onları daha çok seviyordum. canavar hyunsoo 🫦 farklı bir havası oluyor ve yakışıyor. eunhyuk daha fazla görünsün istiyordum ama ana kadro dışındakiler daha fazla görüldü.
neyse, belli ki 4. sezon gelecek ama çabuk gelse iyi olur çünkü olayları unutuyorum 😍 eunyu dönüşürken, dönüşme anlarını göstermeleri güzeldi, merak ediyordum. klasik hafıza kaybı klişesinş böyle bir kılıfla yaşayacağız ama güzel yedirirler umarım. merakla bekliyorum 😖
servet amca, tuncer ile poyrazcım karayel, albayım bir araya gelse, otursam ortalarına, onlar konuşsa ben dinlesem, onlar çoşsa ben izlesem keşke. laf ebeliği desen var, komedi desen var, çarpıcı gerçekçilik desen var, düzene isyan desen var, ağzından iki kelime düşse…devamıservet amca, tuncer ile poyrazcım karayel, albayım bir araya gelse, otursam ortalarına, onlar konuşsa ben dinlesem, onlar çoşsa ben izlesem keşke. laf ebeliği desen var, komedi desen var, çarpıcı gerçekçilik desen var, düzene isyan desen var, ağzından iki kelime düşse de durup dinlesem diye iki dudağından çıkacak sözlere baktırma desen var. tuncer işin biraz kolpa kısmı ama o da keyifli bir karakter 🤺
yine de en çok servet amca ile poyrazcım sohbet etse o kadar güzel olurdu ki size anlatamam. bu düşünce aklıma gelene kadar böylesine bir ihtiyaç hissetmemiştim. 🥹
bu dizi televizyonda yayınlanırken derya'nın mıymıntılığından, ferdi'nin de asabi delikanlı tavırlarından gına geldiği için izlemeyi bıraktım ama yaren ve karlos favorimdi. sonra bir keresinde baştan başladım, yine onlar baydığı ve sonra ceyhun, esra, hayati, şehriban'ın yapışıklığı falan baydı diye bir daha bırakmıştım. geçenlerde çok özledim başladım bir daha. iyi ki de başlamışım. o kadar kaptırdım ki kendimi, durduramıyorum. bu saatte bunları yazmamın sebebi de en baştaki isteğimdi zaten.
yaren, karlos, servet amca, kandemir, bahadır, tuncer ve doğan karakterlerini çok sevdim, seviyorum. arada maşuka'yı ve şehriban'ı da seviyorum ama beni de usandırıyorlar sjdlwndkwşdjwk
şimdi bakıyorum da küçükken anlamazmışım esprileri, dokundurmaları. o yüzden de bağ kuramamış, sevememişim. bazen bazı şeyleri büyüyünce izlemek lazımmış. ancak o zaman anlarmışsın ve o zaman daha keyifli olurmuş. bu dizi de öylelerinden biri. daha ortalardayım, finale daha yolum var ama yine de yazdım işte bunları.
tarzımız farzımız efenim wjsşmsjdwşös yardır yaren!
t: "aşk ele geçirmez, yetiştirir."
s: bravo, çok güzel laf ettin delikanlı.
t: benim lafım değil. alman yazar goethe yazmış.
s: niye kağıt bulamamış mı? kağıda yazsaymış daha kalıcı olurmuş.