İzlerken beni zevkten dört köşe eden müthiş bir yapım olmuş. Çizimler, karakterler, olayların hızlı bir şekilde gelişmesi ve aksiyonun, dramın tam da dozunda olmasına ba-yıl-dım! Ve daha şu evrenin sadece küçük bir parçasını gördük.
Soyut kavramları cisimleştirerek onlar üzerine daha derinlemesine düşündürtmek konusunda eşsiz bir üsluba sahip bergman. yedinci mühür'de, ölüm'e bir beden vererek ölüm kadar başka kavramları da cisimlendiriyor aslında. filmin ilk başlarında, baştan aşağı büründüğü siyahlarla ve sert yüz ifadesi ile en…devamıSoyut kavramları cisimleştirerek onlar üzerine daha derinlemesine düşündürtmek konusunda eşsiz bir üsluba sahip bergman. yedinci mühür'de, ölüm'e bir beden vererek ölüm kadar başka kavramları da cisimlendiriyor aslında. filmin ilk başlarında, baştan aşağı büründüğü siyahlarla ve sert yüz ifadesi ile en ürkütücü karakter olarak beliren ölüm, ilerleyen dakikalarda bu ünvanını yaşamın ta kendisine bırakıyor.
insanlar, soyut cehennem olgusunun korkuları ile yanıp tutuşurken aslında en somut cehennemi yaşarken yaratıyorlar. soyut cehennem olgusundan ölesiye korkan insanoğlu, her şeye rağmen sürekli savaşmaktan, insan öldürmekten, can yakmaktan geri durmuyor. yaşamanın birebir kendisi bir cehennem olmuşken, kendilerini sadece soyut bir kavramdan ibaret olan cehenneme götürecek olmasından dolayı delicesine ölümden korkuyorlar. insanlığın baş aktörü olduğu bu yaşam cehenneminin verdiği ızdıraptandır ki filmin sonunda ölüm, artık kaçınılan değil, arzu edilen bir varlık haline dönüşüyor.
kendine bir zaman ve mekan seçmiş olsa da, yedinci mühür anlamını hiçbir zaman kaybetmeyecek bir film. sadece hayat ve ölüm üzerine yaptığı sorgulamalardan dolayı değil, bergman'ın din ve inanç konularındaki meselesini en başarılı şekilde ortaya koyan filmlerinden biri olması nedeni ile de.
hayata tutunabilmek ve hiçlikte kaybolmamak için inanmayı seçen insanoğlunun başına en büyük dert, yine bu inanma ihtiyacı yüzünden açılıyor. dinin, kitleleri manipule etmedeki gücü, dünya üzerinde din adamları ve siyasetçiler tarafından çoğu zaman kötü niyetle kullanıldığındandır ki, din işlenen onlarca suçun kamufle aracı olmakta. nitekim, vebanın bunca yayılmasının nedenlerini hayatın içinde, yapılan ya da yapılmayanlarda aramak yerine, buna dini bazı anlamlar yüklemeyi seçen insanların, belki vebadan bile daha büyük bir dehşet yarattığını çok net ortaya koyuyor film.
*(alıntı)*
Tek kelimeyle özetlemek gerekirse "orijinal" bir film derim. Bir türe oturtmak oldukça zor. Filmin atmosferi o kadar gerçekciki çok absürt bir şeye bile gülemedim. Kara komedinin en şahane örneklerinden sayılabilecek bir yapım. Müthiş bir tek mekan Fransız komedisi kesinlikle. Yatak…devamıTek kelimeyle özetlemek gerekirse "orijinal" bir film derim.
Bir türe oturtmak oldukça zor. Filmin atmosferi o kadar gerçekciki çok absürt bir şeye bile gülemedim. Kara komedinin en şahane örneklerinden sayılabilecek bir yapım. Müthiş bir tek mekan Fransız komedisi kesinlikle. Yatak gicirdaması ile başlayan sesin bir anda müzikal bir şova dönüşmesi, sürekli intihar etmeye çalışan fakat beceremeyen kadın, kurbağa ve salyangozlar ile yaşayan adam, insan eti kesip satan bir kasap.. Çok garip ve farklı bir senaryo gerçekten :D
Bu film bana yine Fransız yapımları olan 'Kayıp Çocuklar Şehri ve Amelie' filmini hatırlattı. Yonetmenleri de aynı zaten. Ben çok beğendim, izlemenizi tavsiye ederim.
8/10
Film sade, yavaş ve çok kanlı.Yavaşlık ve sadelik, muhteşem sinematografi ile birleşince insanı sıkmıyor. Müzik kullanımı da son derece isabetli. Kadro zaten üst düzey. Bunca zamandır neden izlememişim bilmiyorum. 7/10
Gayet güzel bir psikolojik gerilim filmi. Dibine kadar bu duyguyu hissediyorsunuz. Bazı noktalarda mantık hataları var ama çok da dikkate almamak lazım. 6/10 Eee ne demişler? 'acıma yetime, koyar g*tüne'..
Rahatsız, huzursuz edici ve gerginlik yaratıcı bir film. Renk kontrastı, kostümler, tuhaf görünümlü gothic ucube karakterlere ilginç bir film yapılmış. İzlediğim en distopik, en masalsı film.. Filmin başından sonuna öyle kasvetli bir ortam var ki her karesine bakarken hayran oluyorsunuz.…devamıRahatsız, huzursuz edici ve gerginlik yaratıcı bir film. Renk kontrastı, kostümler, tuhaf görünümlü gothic ucube karakterlere ilginç bir film yapılmış.
İzlediğim en distopik, en masalsı film.. Filmin başından sonuna öyle kasvetli bir ortam var ki her karesine bakarken hayran oluyorsunuz. Oyunculuklar da harikulade..
İzlerken bu dünyadan koptum.
Altyazılı olarak izlemenizi öneririm.
Harika bir sezon finali ile Çıplak dizisini şuan itibariyle bitirmiş bulunmaktayım. Çok farklı bir senaryoya sahip olan Çıplak, uzun zamandır izlediğim en farklı konuya ve karakterlere sahipti. Eylül ve Kartal karakterleri mükemmeldi. Finalden sonra kamera arkası bölümünü mutlaka izlemenizi öneririm.…devamıHarika bir sezon finali ile Çıplak dizisini şuan itibariyle bitirmiş bulunmaktayım.
Çok farklı bir senaryoya sahip olan Çıplak, uzun zamandır izlediğim en farklı konuya ve karakterlere sahipti. Eylül ve Kartal karakterleri mükemmeldi. Finalden sonra kamera arkası bölümünü mutlaka izlemenizi öneririm.
Farklı şeyler arayan izlesin, senarist hayal gücü sınırlarını zorlamış gerçekten.
Dizinin müzikleri için de bir 🖤 bırakıyorum buraya.
Çok güzel bir love & death and robots bölümü olurmuş bu filmden. Tek mekan ve tek kişiyle mümkün olabilecek kadar akıcı bir netflix filmi. Bir şans verin bence.
Uzun zaman sonra roman tarzında okuduğum ilk kitap. Bir haftaya yayarak okudum bitirdim. Sonunu hiç böyle hayal etmemiştim. spoiler --- Öcü radley ile daha farklı karşılaşmalarını isterdim. En azından biraz vakit geçirmelerini, sohbet etmelerini ve yanlarında Dill’in de olmasını isterdim.…devamıUzun zaman sonra roman tarzında okuduğum ilk kitap.
Bir haftaya yayarak okudum bitirdim. Sonunu hiç böyle hayal etmemiştim.
spoiler ---
Öcü radley ile daha farklı karşılaşmalarını isterdim. En azından biraz vakit geçirmelerini, sohbet etmelerini ve yanlarında Dill’in de olmasını isterdim.
Mahkemede Atticus’un savunma konuşması harikaydı. Heyecanla okudum ama sonucu ırkçılığın ne kadar iğrenç bir şey olduğunu tüm gerçekliğiyle ortaya koydu. Kitabın en güzel bölümüydü.
Atticus gibi iyi ve idealist insanlara uzaktan takdir edilip hayranlık duyulsada çok az kişi destek verir.
Bu her zaman böyle olmuştur.
Severek okudum. Tavsiye ederim.
Benim için Gain'in en eğlenceli içeriği.. Mutlaka izlemeniz gereken bir mini dizi. Keşke daha uzun olsaydı. Vee 'Engin Günaydın' sen harika bir detaysın :)