mangasını okumadım ama dizisi neden iki bölüm ve neden burada yok? tam girl from nowhere'ın üçüncü sezonunu beklerken iyi gidecek diye seviniyordum iki bölüm olduğunu farkettim. onlar da onar dakika. sağ olun amk.
"insanın bazı özellikleri zapt edilmeyecek kadar asil ve eğilip bükülmeyecek kadar yücedir." fena bir film değil. ama geçmişle şimdi arasında geçişler hiç belirgin değil. gereksiz yoruyor.
" ona babasının kitaplarının ne hakkında olduğunu sormuştu. "özne, nesne ve gerçekliğin doğası," demişti andrew. aman tanrım deyip, bunun ne olduğu hakkında hiçbir fikrinin olmadığını söylediğinde de, "bir mutfak masası düşünün," demişti andrew, "ama siz orada yokken." " "insanın botuyla…devamı" ona babasının kitaplarının ne hakkında olduğunu sormuştu. "özne, nesne ve gerçekliğin doğası," demişti andrew. aman tanrım deyip, bunun ne olduğu hakkında hiçbir fikrinin olmadığını söylediğinde de, "bir mutfak masası düşünün," demişti andrew, "ama siz orada yokken." "
"insanın botuyla tekmelediği bir taş parçası bile shakespeare'den uzun yaşayacak."
"insan niye insan ırkı yürüsün diye bu kadar zahmete katlanıyordu?"
"güzelliğin de şöyle bir bedeli vardı- hemen geliyor, her şeyi örtüyordu."
"çünkü hiçbir şey sadece tek bir şey değildi."
kitap yeni bitti. tüm kitap boyunca sizden başka insanları zihninde dolaşıyorsunuz. çok pürüzsüz bir anlatım, çok akıyor.
zaman çok komplike bir konu olduğu için üzerine yazılan-çizilen şeyler eğlenceli boyutta tahmin edilemez olabiliyor. bu dizi yeterince iyi miydi? hayır. ama zaman paradoksları, tanrı göndermeleri falan gayet hoşuma gitti. dizi bayağı akıcı aslında ama benim ilgim gitgide azalıyor bu…devamızaman çok komplike bir konu olduğu için üzerine yazılan-çizilen şeyler eğlenceli boyutta tahmin edilemez olabiliyor.
bu dizi yeterince iyi miydi? hayır. ama zaman paradoksları, tanrı göndermeleri falan gayet hoşuma gitti. dizi bayağı akıcı aslında ama benim ilgim gitgide azalıyor bu tarz yapımlara sanırım.
aferin lan. ne zorlama bir son, ne karakterinden çıkan karakterler vardı. ayrıca genelde başrol kadınlara bir seksilik yapıştırmak zorunda oluyorlardı, o da yok. beğendim cidden.
tesadüfi önüme çıkan evrim ağacının theranos videosunu izledim. ilgimi çekince biraz daha bakınayım dedim ve diziyle karşılaştım. amanda seyfried şüphesiz ki harika bir oyuncu. sadece biraz daha ürpertici ve manipülatif gözükmesini isterdim. ama bu sanırım onun yapamayacağı bir şey çünkü…devamıtesadüfi önüme çıkan evrim ağacının theranos videosunu izledim. ilgimi çekince biraz daha bakınayım dedim ve diziyle karşılaştım.
amanda seyfried şüphesiz ki harika bir oyuncu. sadece biraz daha ürpertici ve manipülatif gözükmesini isterdim. ama bu sanırım onun yapamayacağı bir şey çünkü benim istediğim şey gerçek elizabeth holmesün gözerinde gördüğüm o boşluğu görmek. elizabeth holmesün görünüşü beni korkutuyor. ve karakteri konusunda hala anlayamadığım şeyler var. mesela gerçekten hala inanıyor muydu 'gelişim' aşamasında olduklarına? insanlara kasten zarar vermedigine? inanmak istemiyordu sanırım. ya da gerçekten bazı duyguları hissedemiyordu. idk.
hırslarımız benziyor, elizabeth benim birkaç tık delirmiş halim. yaptığı şeyleri korkunç buluyorum ama sanki yerinde olsam yapmak için doğru sebepleri bulabilirmişim gibi. o kadar ileriye gitmezdim ama anlayabiliyorum. son sahne çok güzeldi.
bu dizi bu kadar az izlenmeyi hak etmiyor. izlesenize.
simyacı yerine bu kitap abartılsaydı haklılık payı bulabilirdim. "ve tanrının gökkubbesi altında bir nefes ve ormanındaki bir yaprak olduğunuzdan dolayı, sizin de mantıkta ikamet ve tutku içinde hareket etmeniz gerekir." "orphalese halkı! güzellik, kutsal yüzünü ortaya çıkaran bir hayattır. ancak…devamısimyacı yerine bu kitap abartılsaydı haklılık payı bulabilirdim.
"ve tanrının gökkubbesi altında bir nefes ve ormanındaki bir yaprak olduğunuzdan dolayı, sizin de mantıkta ikamet ve tutku içinde hareket etmeniz gerekir."
"orphalese halkı! güzellik, kutsal yüzünü ortaya çıkaran bir hayattır. ancak siz hem hayat hem de örtüsünüz. güzellik, kendini aynada dikkatlice izleyen ebediyettir. ancak siz hem ebediyet hem de aynasınız."
bok gibi oyunculuklar, sürekli kendisiyle çelişen karakterler ve bomboş bir senaryo. inanılmaz yordu beni film. çocuğu kızın zaafı gibi göstermeye çalışmışlar ama yüzyüzeyken dopdonuk bir suratla karşılaşıyoruz. çocuk 'seni asla sevmem' gibi müthiş badboy sözleri söylüyor ardından ver bi alt…devamıbok gibi oyunculuklar, sürekli kendisiyle çelişen karakterler ve bomboş bir senaryo.
inanılmaz yordu beni film. çocuğu kızın zaafı gibi göstermeye çalışmışlar ama yüzyüzeyken dopdonuk bir suratla karşılaşıyoruz. çocuk 'seni asla sevmem' gibi müthiş badboy sözleri söylüyor ardından ver bi alt dudak moduna geçiyor. tüm bu çelişkiler, karakterlerin aptallığı ve yüzeysel senaryo beni otuz yaş yaşlandırdı. izlemeyin, verdiğim yarım saate acıyorum.